Erzurum’da 3 yaşındayken yüzünde çıkan sivilcenin ardından geçen süreçte yüzü tanınmayacak hale gelen minik Tuğsem'in ailesi yardım bekliyor.
Erzurum’un Palandöken ilçesi Yıldızkent semtinde bir aparmanın bodrum katında hayatlarını sürdüren 3 çocuklu Emin ve Meryem Tavşan çiftinin yürek burkan dramı, 2013 yılında en küçük kızları Zeynep Tuğsem’in yüzünde küçük bir sivilce çıkmasıyla başladı.
“KÜÇÜK SİVİLCEYLE BAŞLAYAN YANLIŞ TEDAVİ TUĞSEM’İN HAYATINI KARARTTI”
Anne Meryem Tavşan, 2013 yılında Ramazan bayramında, o zaman 3 yaşında olan Tuğsem’in yüzünde küçük bir sivilce çıktığını söyledi. Bunun üzerine kızlarını Erzurum’da bir hastaneye götürdüklerini ifade eden Meryem Tavşan, “Burada bir ilaç vererek gönderdiler. Daha sonra Tuğsem’in yüzünde şişlikler artmaya başladı. Biz de bir daha hastaneye götürdük. Burada doktor değil de asistanları biyopsi aldılar. Ve kısa süre sonra Tuğsem’in suratını yaralar sardı, şişlikler arttı. Suratı tanınmaz hale geldi. İstanbul’da doktorlara götürdük. Onlarda yanlış tedavi yapıldığını, biyopsi alınırken surata yayıldığını bize söylediler” dedi.
GÖZÜ YAŞLI ANNE CUMHURBAŞKANINDAN YARDIM İSTEDİ
Kızı Tuğsem’in fotoğraflarına bakarak gözyaşlarına boğulan anne Meryem Tavşan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer devlet büyüklerinden yardım talebinde bulundu. Maddi durumlarının iyi olmadığını ve Tuğsem’in tedavisinin İstanbul’daki hastanelerde yapılabildiğini ifade eden Meryem Tavşan, “Kızımın yeniden sağlığına kavuştuğunu görebilmek hayattaki en büyük arzumuz. Allah’a her gün dua ediyorum. Tuğsem kurtulsun. Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan, Sağlık Bakanımızdan benim sesimi duymalarını istiyorum. Tuğsem’i böyle gördükçe kahroluyorum.” diye konuştu.
Baba Emin Tavşan ise Tuğsem’in tedavisi için her yolu denediklerini imkanlarının yetmediğini belirtti. Küçük bir sivilce sonrasında gelişen süreçte kızının yüzünün tanınmaz hale geldiğini kaydeden Emin Tavşan, yetkililerden yardım talebinde bulundu.
“OKULA GİTMEK İSTİYORUM, İYİLEŞMEK İSTİYORUM”
Akranları gibi mutlu olmak istediğini ve okula gitmek istediğini söyleyen 5 yaşındaki Zeynep Tuğsem, “Bana yardım edin. Ben de iyi olmak istiyorum” dedi.
Öte yandan Tuğsem’in hastalığının tıp dilinde “Sarkoma” (Yumuşak Deri Kanseri) olduğunu ifade eden sağlıkçılar, yumuşak doku sarkomlarının, vücuttaki yumuşak dokularda baş gösteren kanserli (habis) tümörler olduğunu belirtti.
SARKOMLARIN OLUŞMASI VE TEDAVİSİ
Yumuşak dokular, vücuttaki diğer yapıları birbirine bağlar, onları destekler ve çevreler. Sarkomlar, kemiklerde ve kıkırdak, adaleler, tendonlar (kiriş), yağ gibi organ veya dokuları çevreleyen, yumuşak bağdokusunda ve destekleyici (yardımcı) dokularda, bir de, akciğerlerin, karnın, kalbin, merkezi sinir sisteminin ve kan damarlarının dış yüzeylerinde oluşuyor. Sarkomalar da katı, üç boyutlu ve habis tümörlerin en ender ve en ölümcüllerindendir.
Yumuşak doku sarkomları yaygın değildir. Erkeklerde kadınlara göre biraz daha sık görülür ve zaman zaman çocuklarla ergenlerde meydana gelir. Yumuşak doku sarkomlarının çeşitli türleri olsa da, genellikle benzer nitelikleri paylaşır, benzer semptomlara neden olur ve ameliyat, radyasyon terapisi veya kemoterapi ya da bunların bileşimi olarak, benzer şekilde tedavi edilir.
Erzurum’un Palandöken ilçesi Yıldızkent semtinde bir aparmanın bodrum katında hayatlarını sürdüren 3 çocuklu Emin ve Meryem Tavşan çiftinin yürek burkan dramı, 2013 yılında en küçük kızları Zeynep Tuğsem’in yüzünde küçük bir sivilce çıkmasıyla başladı.
“KÜÇÜK SİVİLCEYLE BAŞLAYAN YANLIŞ TEDAVİ TUĞSEM’İN HAYATINI KARARTTI”
Anne Meryem Tavşan, 2013 yılında Ramazan bayramında, o zaman 3 yaşında olan Tuğsem’in yüzünde küçük bir sivilce çıktığını söyledi. Bunun üzerine kızlarını Erzurum’da bir hastaneye götürdüklerini ifade eden Meryem Tavşan, “Burada bir ilaç vererek gönderdiler. Daha sonra Tuğsem’in yüzünde şişlikler artmaya başladı. Biz de bir daha hastaneye götürdük. Burada doktor değil de asistanları biyopsi aldılar. Ve kısa süre sonra Tuğsem’in suratını yaralar sardı, şişlikler arttı. Suratı tanınmaz hale geldi. İstanbul’da doktorlara götürdük. Onlarda yanlış tedavi yapıldığını, biyopsi alınırken surata yayıldığını bize söylediler” dedi.
GÖZÜ YAŞLI ANNE CUMHURBAŞKANINDAN YARDIM İSTEDİ
Kızı Tuğsem’in fotoğraflarına bakarak gözyaşlarına boğulan anne Meryem Tavşan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer devlet büyüklerinden yardım talebinde bulundu. Maddi durumlarının iyi olmadığını ve Tuğsem’in tedavisinin İstanbul’daki hastanelerde yapılabildiğini ifade eden Meryem Tavşan, “Kızımın yeniden sağlığına kavuştuğunu görebilmek hayattaki en büyük arzumuz. Allah’a her gün dua ediyorum. Tuğsem kurtulsun. Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan, Sağlık Bakanımızdan benim sesimi duymalarını istiyorum. Tuğsem’i böyle gördükçe kahroluyorum.” diye konuştu.
Baba Emin Tavşan ise Tuğsem’in tedavisi için her yolu denediklerini imkanlarının yetmediğini belirtti. Küçük bir sivilce sonrasında gelişen süreçte kızının yüzünün tanınmaz hale geldiğini kaydeden Emin Tavşan, yetkililerden yardım talebinde bulundu.
“OKULA GİTMEK İSTİYORUM, İYİLEŞMEK İSTİYORUM”
Akranları gibi mutlu olmak istediğini ve okula gitmek istediğini söyleyen 5 yaşındaki Zeynep Tuğsem, “Bana yardım edin. Ben de iyi olmak istiyorum” dedi.
Öte yandan Tuğsem’in hastalığının tıp dilinde “Sarkoma” (Yumuşak Deri Kanseri) olduğunu ifade eden sağlıkçılar, yumuşak doku sarkomlarının, vücuttaki yumuşak dokularda baş gösteren kanserli (habis) tümörler olduğunu belirtti.
SARKOMLARIN OLUŞMASI VE TEDAVİSİ
Yumuşak dokular, vücuttaki diğer yapıları birbirine bağlar, onları destekler ve çevreler. Sarkomlar, kemiklerde ve kıkırdak, adaleler, tendonlar (kiriş), yağ gibi organ veya dokuları çevreleyen, yumuşak bağdokusunda ve destekleyici (yardımcı) dokularda, bir de, akciğerlerin, karnın, kalbin, merkezi sinir sisteminin ve kan damarlarının dış yüzeylerinde oluşuyor. Sarkomalar da katı, üç boyutlu ve habis tümörlerin en ender ve en ölümcüllerindendir.
Yumuşak doku sarkomları yaygın değildir. Erkeklerde kadınlara göre biraz daha sık görülür ve zaman zaman çocuklarla ergenlerde meydana gelir. Yumuşak doku sarkomlarının çeşitli türleri olsa da, genellikle benzer nitelikleri paylaşır, benzer semptomlara neden olur ve ameliyat, radyasyon terapisi veya kemoterapi ya da bunların bileşimi olarak, benzer şekilde tedavi edilir.
Editör
Son Güncelleme: 02.03.2015 22:14