Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı Murat Ertaş yaptığı açıklamada, Mevlid Kandili ile Kutlu Doğum Haftası’nın birleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)‘in dünyayı teşriflerinin asırlar boyunca İslâm coğrafyasında ve Türkler arasında Mevlid Kandili’yle kutlandığını hatırlatan Murat Ertaş, konuyla ilgili ikinci bir tarih ve kutlama programını doğru bulmadıklarını belirtti. ŞEHİRDER Başkanı Murat Ertaş’ın açıklamaları şöyle: “Sevgili Peygamberimiz Mevlid Kandili dediğimiz ve İki Cihan Güneşi’nin dünyayı teşriflerinin (hicrî) seneyi devriyesi, bu topraklarda asırlar boyu mübarek bir gelenekle kutlandı. Asırlarca kandil günü ve gecesinde naatlar okundu, selam ve salâvatlar getirildi. Her ne olduysa 1980’lerin sonunda, 90’ların başında konuyla ilgili alternatif bir tarih ve kutlama programı uygulanmaya başlandı. İslâm Peygamberi’ne aynı sene içerisinde iki kutlama programı yapmak, mübarek günü ve peygamberimizin hatırasını sulandırmaktır. Zaten paramparça olmuş İslam ülkeleri ve toplumları arasına yeni bir nifak sokmaktır. Yeni nesillerin kafasının karışmasına neden olmaktır. Hele Hıristiyan takvimine göre İslâm Peygamberi’nin doğum gününü kutlamak, tam bir şaşkınlıktır. Mevlid Kandili İslâmî hassasiyetle oluşmuş önemli bir gelenektir. Diğer dini gün ve bayramlar gibi Mevlid de sadece hicrî takvime göre kutlanmalıdır. Bu ikircikli durum, bu paradoks yalnızca Türkiye’ye has bir durumdur. Kaldı ki ‘kutlu doğum haftası’nın ve tarihlerinin belirlenmesi spekülatiftir, bazı grupların kendi liderlerinin doğum tarihlerini de dikkate alarak ürettikleri bir kutlama olduğuna dair ciddi iddialar vardır. Müslümanlar arasındaki her ikilik ve tartışma İslam düşmanlarına malzeme vermektedir, yetkililerin bunu görmesi gerekmez mi? Hazreti İsa’nın güya doğum gününü dünyaya yılbaşı olarak kabul ettiren Hıristiyan dünyası karşısında komik duruma düşmek değil midir bu?
Diğer bir konu kendi kültür ve medeniyetimizin ürettiği ‘mevlid’ kavramını gölgede bırakacak “kutlu doğum” kavramı da tartışılmalıdır. Diyanet İşleri Başkanı’ndan ve ilgili bakanlıklardan bir an evvel bu kargaşayı ortadan kaldırarak Peygamberimizin aziz hatırasını tartışma konusu olmaktan çıkarmalarını beklemekteyiz. ŞEHİRDER olarak diyoruz ki; hürmetine âlemlerin yaratıldığı sevgili Peygamberimizin kâinatı şereflendirdiği gün, sadece ve sadece İslâmi takvime göre ve asırlar boyunca olduğu gibi Mevlid Kandili’nin içinde bulunduğu haftada kutlanmalıdır.”
İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)‘in dünyayı teşriflerinin asırlar boyunca İslâm coğrafyasında ve Türkler arasında Mevlid Kandili’yle kutlandığını hatırlatan Murat Ertaş, konuyla ilgili ikinci bir tarih ve kutlama programını doğru bulmadıklarını belirtti. ŞEHİRDER Başkanı Murat Ertaş’ın açıklamaları şöyle: “Sevgili Peygamberimiz Mevlid Kandili dediğimiz ve İki Cihan Güneşi’nin dünyayı teşriflerinin (hicrî) seneyi devriyesi, bu topraklarda asırlar boyu mübarek bir gelenekle kutlandı. Asırlarca kandil günü ve gecesinde naatlar okundu, selam ve salâvatlar getirildi. Her ne olduysa 1980’lerin sonunda, 90’ların başında konuyla ilgili alternatif bir tarih ve kutlama programı uygulanmaya başlandı. İslâm Peygamberi’ne aynı sene içerisinde iki kutlama programı yapmak, mübarek günü ve peygamberimizin hatırasını sulandırmaktır. Zaten paramparça olmuş İslam ülkeleri ve toplumları arasına yeni bir nifak sokmaktır. Yeni nesillerin kafasının karışmasına neden olmaktır. Hele Hıristiyan takvimine göre İslâm Peygamberi’nin doğum gününü kutlamak, tam bir şaşkınlıktır. Mevlid Kandili İslâmî hassasiyetle oluşmuş önemli bir gelenektir. Diğer dini gün ve bayramlar gibi Mevlid de sadece hicrî takvime göre kutlanmalıdır. Bu ikircikli durum, bu paradoks yalnızca Türkiye’ye has bir durumdur. Kaldı ki ‘kutlu doğum haftası’nın ve tarihlerinin belirlenmesi spekülatiftir, bazı grupların kendi liderlerinin doğum tarihlerini de dikkate alarak ürettikleri bir kutlama olduğuna dair ciddi iddialar vardır. Müslümanlar arasındaki her ikilik ve tartışma İslam düşmanlarına malzeme vermektedir, yetkililerin bunu görmesi gerekmez mi? Hazreti İsa’nın güya doğum gününü dünyaya yılbaşı olarak kabul ettiren Hıristiyan dünyası karşısında komik duruma düşmek değil midir bu?
Diğer bir konu kendi kültür ve medeniyetimizin ürettiği ‘mevlid’ kavramını gölgede bırakacak “kutlu doğum” kavramı da tartışılmalıdır. Diyanet İşleri Başkanı’ndan ve ilgili bakanlıklardan bir an evvel bu kargaşayı ortadan kaldırarak Peygamberimizin aziz hatırasını tartışma konusu olmaktan çıkarmalarını beklemekteyiz. ŞEHİRDER olarak diyoruz ki; hürmetine âlemlerin yaratıldığı sevgili Peygamberimizin kâinatı şereflendirdiği gün, sadece ve sadece İslâmi takvime göre ve asırlar boyunca olduğu gibi Mevlid Kandili’nin içinde bulunduğu haftada kutlanmalıdır.”
Editör