ŞEHİRDER adına yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi; “İstanbul’da Türk milletinin birlik ve bütünlüğüne Türk topraklarının bölünmezliğine yönelik yapılan menfur saldırıyı kınıyor, şehitlerimizin şahadetlerinin kabul olmasını, yaralılarımızın şifa bulmasını Allah’tan niyaz ediyoruz.
ABD ve NATO dostumuz ve müttefikimiz değildir. 15 Temmuz darbe girişiminin ve Türkiye'ye yönelik terör olaylarının arkasında bunlar vardır. PKK, ABD'nin bölgedeki kara ordusudur. Bağımsız Müslüman Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanlarıdır. Hükümetimiz bu hakikati artık net ifade etmelidir.
Terör örgütlerine propaganda ve lojistik destek sağlayan AB, NATO ve ABD şirinliğini ve uyum teranelerini bırakmalıyız. Ülkemizdeki ABD üslerini derhal kapatmalıyız. Halep’te yaşananlar bu şer odaklarının ortak eylem planlarının bir parçasıdır. Bu hakikati cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan defalarca dile getirmiştir. Dünyadaki bütün Müslümanların hamisi elbette ki Türk milletidir. Halep’ten gelen tüm kardeşlerimize maddi ve manevi sahip çıkmalıyız.
Türk milletinin nitelikli insan kaynağına hizmet için kurulmuş olan derneğimizin kuruluşundan beri yapmış olduğu birbirinden değerli çalışmalar, Türk kültürü için üretmiş olduğu değerler Türkiye’nin gerçek düşmanları tarafından büyük bir rahatsızlıkla karşılanmıştır. Zaten beklediğimiz bu tepkinin yanında Erzurum bürokrasisinden birtakım insanların da oyuna gelerek yer alması bizi şaşırtmaktadır.
PKK köpeklerine gerilla diyen bir soytarının yakın bir zamanda derneğimizin çalışmalarına yönelik başlatmış olduğu operasyon ve bu operasyonun gizi açık arkasında ve yanında yer alan Türk ve İslam düşmanları, şehrimizde dernekler bünyesinde faaliyet gösteren Kuran ve değerler eğitimine alenen savaş açmıştır. Bu operasyona ahbap çavuş ilişkisi hissini veren bir ilçe belediyesinin alet olması kabul edilebilir değildir. Erzurum’da yayın hayatına devam eden birtakım muhbirlerin, ‘Sıbyan Mektebi’ diye bilinen kurumlara ajanlarını göndererek bilgi aldığı, sonra da birtakım devlet birimlerini kullanarak bu kurumlara yönelik yaptırım uyguladıklarını haber almakta ve görmekteyiz.
Bağlı oldukları yasalara uygun olarak Türkiye genelinde binlerce dernek ve vakıf, bünyesinde Kuran ve kültürümüzü öğretmeye yönelik faaliyetlerde bulunmaktadır. Bütün bu programlar kreş, anaokulu ve çocuk kulübü tanımı ve mantığı dışında yapılmaktadır. Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği ise bu hizmeti insan ve mekân noktasında hizmetin ulviliğine uygun en iyi şartlarda yapmanın çabasındadır. Bu çaba halktan büyük teveccüh görmüş, ayrıca bazı haset gruplarını da tahrik etmiştir. İşini bilmeyen birtakım çavuşlar, içlerinde saklamış oldukları Türklük ve İslam düşmanlığını önce kasıtlı olarak yapmış oldukları (28 Şubat mantığı) tanımlarla sınırlandırarak, aynı anlayışın bayraklaştığı sitelerinde sürekli haber yaptırarak bu işlerle alakalı bürokrasiyi baskı altına almayı hedeflemektedir. Erzurum’da bizzat yaşadığımız bu olayı devletin en üst kademelerine tüm çıplaklığıyla bildireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği Türk milletinin, Türk topraklarının, İslam’ın açıktan yanındadır. Bölücü terör örgütlerinin, Türk ve İslam düşmanlarının ise apaçık karşısındadır. “
Editör