Tarihi binlerce yıllık geçmişe dayanan, birçok medeniyete beşiklik etmiş olan Erzurum için 12 Mart 1918 tarihinin dönüm noktalarından olduğunu ifade eden Vali Seyfettin Azizoğlu, mesajında şu görüşlere yer verdi:
“Ülkemizin ve bölgemizin düşman işgalinden kurtuluşu olan bu günler aynı zamanda acının, kederin ve hüznün uzun süre yaşandığı, gözyaşının dinmediği zamanlardır. Bu zor günlere rağmen; Anadolu insanının onurunu, gururunu, din, vatan, millet ve bayrak sevgisini ve kahramanlıklarını göstermesi bakımından da önemlidir ve tarihe not düşülecek niteliktedir.
Bu sene Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yılını idrak etmekteyiz. Bu kutlamalar, hemen hemen ülkemizin her ilinde gerçekleştirilmektedir. Bu kutlamaların amacı; tarihin derinliklerine gidebilmek, o yıllarda yaşanan acıları anlayabilmek ve bu acılardan ders çıkarabilmektir. O gün bizlere bu acıları yaşatan küresel güçler geçen 99 yıllık süre zarfında da boş durmamış, insanlarımızın huzurunu bozmak için akla hayale gelmeyen yöntemlerle bizi birbirimize düşürmek için uğraşmış, güçsüz düşürmek, dünya sahnesinden silebilmek için çaba sarf etmişlerdir. Nitekim 15 Temmuz 2016 tarihinde hain darbe girişimini sahneye koymuşlardır. Bu darbe kalkışması karşısında sağduyu hâkim olmuştur. 7’ den 70’ e Türk halkı meydana inip, tanka, topa ve silahlı saldırılara karşı yekvücut olup, hain darbecileri püskürtmüşlerdir. Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak anlayışıyla, Türk milleti; bu hainlere karşı yeni bir kahramanlık destanı yazmıştır. Yenidünya düzeninde, bir kez daha adını altın harflerle yeniden tarihe yazdırmıştır. Böylece, Milli irade tecelli etmiş olup, Yüce Türk Devletini ortadan kaldırmaya çalışan bedbahtlara da gerekli cevap verilmiştir.
Bu önemli günlerimizi ah vah ederek değil, ders çıkararak kutlamalıyız. Bizler o kötü günleri hayal dahi etmek istemeyiz. O halde top yekûn güçlü olmak zorundayız. Birbirimize kenetlenmek, ülkemizi güçlü, insanımızı mutlu, huzurlu ve yarına güvenle bakabilen bireyler haline getirmeliyiz. Gelecek yarınlarımız için çalışmalı ve üretmeliyiz. Geçmişimizden dersler alarak, gençlerimizi eğitmeli, yenidünya düzenine çok daha iyi hazırlamalıyız. Zira artık savaşlar bilgi, güç ve ekonomi üzerinden yapılmaktadır.
Kendi güç ve potansiyelimizin, dünyada hiç bir millete nasip olmayan vatan aşkı, millet ve rengini şehitlerimizin kanından alan ay-yıldızlı şanlı bayrak sevgimizin farkında olmalıyız. Dünyanın gözbebeğinin Türkiye, Türkiye’nin gözbebeğinin ise Erzurum olduğu gerçeğini aklımızdan çıkarmamalıyız. İlimiz, yukarda da belirttiğim üzere, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, tarihi derinliği olan bir vatan parçasıdır. Erzurum hiç şüphe yok ki; Kurtuluş Savaşımızın, Cumhuriyet’e giden yolun en önemli kilometre taşlarından birisidir. Mustafa Kemal Atatürk, 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi’ni burada gerçekleştirmiş, Kurtuluş’a ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna giden yol, 12 Mart 1918’de düşman işgalinden kurtarılan Erzurum’dan geçmiştir.
Tarihten önemli dersler çıkaran Şehrimiz bugün de globalleşen dünyada hak ettiği yeri alma noktasında önemli adımlar atmıştır. Cumhuriyetin kurulmasından bu tarafa, ülkemiz ve Şehrimizde de gelişim ve değişim noktasında atılımlar gerçekleştirilmiştir. Müreffeh bir gelecek için İlimiz, çağdaş dünyaya ayak uydurabilen, teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilen bir kent hüviyeti kazanmıştır.”
Erzurum’un bir dünya kenti, olimpiyat şehri olduğunu belirten Vali Azizoğlu, “Erzurum yarınlara güvenle bakmaktadır. İnsanımız artık yakın tarihi ikiye ayırmakta ve UNIVERSIADE - EYOF ’den önce ve UNIVERSIADE- EYOF ’den sonra diye adlandırmaktadır. Bu olumlu iklimi insanımızın pozitif enerjisi ile harmanlayıp, şehrimizin gelişiminde harç yapabildiğimiz takdirde, yukarıda belirttiğimiz güçlü Türkiye’yi ve gelişmiş bölge şehri Erzurum’u vücuda getiririz. Ancak, o zaman kurtuluş yıllarındaki o kötü günlerin mazide kaldığını söyleyebiliriz. Dünyanın gözünün ülkemizde ve son yıllarda da ilimizde olduğunun bilinciyle hareket etmekteyiz. Bu günlerde ilimizi her yönüyle “Marka Şehir Erzurum” yapabilmek için hemen her kesim kafa yormakta, beyin fırtınası gerçekleştirmektedir. İlimizin öncelikleri ve fırsat alanları masaya yatırılmaktadır. Umut ediyorum ki çok kısa sürede bu çalışmaların çıktılarını göreceğiz ve Anadolu’nun zirvesindeki Erzurum’u marka bir şehir haline getireceğiz. Bu duygu ve düşüncelerimle, tüm Erzurumluların bu mutlu ve tarihi gününü kutluyor, bir daha bu günlere düşmemek için herkesin üzerine düşen görevleri yerine getirmeleri inancıyla, milletimize bu acı ve hüzün dolu günleri bir daha yaşatmamasını, Allah’tan temenni ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” Görüşlerine yer verdi.
Editör