İnsan insanın kurdu; bu düşünce beyinlerde “insan insanın sevgi kaynağıdır” diye değişmelidir! Bu herkesin, ama her kesimin eğitim savaşlarına bağlıdır!
İnsanın insana yaptığını hiçbir canlı bir başkasına yapmamıştır! Tarihin derinliklerine giderek seyrediyorum, savaşlar, kanlar, gözyaşları! Haklı haksız diye kimseyi etiketlemeden bakıyorum; iyiler ve kötüler ve zalimle mazlumlar!
Kelile ve Dimne, Beydaba’nın müthiş adalet anlatan, şiddeti reddeden ve şiddetin sonucunda İlahi adaletin tecellisini hatırlatan müthiş bir eser!
Ki doğası gereği karnını doyurmak için avlanan çakal, aslan, kaplan, kurt, tilki eğer otla beslenebilselerdi belki de canlara kıymayacaklardı. Beslenmek için öldürmeğe ellerli mahkûm! Ama hiçbir hayvan başka bir hayvanın yüzüne tükürmüyor, hakaret etmiyor, hele iftira ve yalan söylemiyorlar, tecavüz etmiyorlar!
Dünya klasiklerini zevkle hâlâ okuyorum, muhteşem öğütler alıyorum, insan sevgisini, saygısını, düşünmenin hayatımızdaki yerini, aklı, yumuşaklığı, adaleti, nezaketi, bilgiyi teşvik ediyorlar; tartışmasız! Tezada bakar mısınız; H. D. Balzac’ın, J. Russo’nun, E. Hemingway’ın, W. Şekspir’in, Tolstoy’un, Dostoyevski’nin, C. Dickens’in, Sokrates’in, Konfüçyüs’ün, Sun Tzu’nun, Gogol’un, Cervantes’in*(1) içinden çıkan toplumlara bakıyorum; şiddet bu toplumlardan nasıl çıkmış, nasıl işgal etmiş sömürmüşler dünyayı; inanmak zor değil mi?
Niçin bu kadar savaşlar, nüfus planlaması için mi; önce para sonra kariyer için mi?
Irk, din adına mı şiddetler, savaşlar, mezhepler için mi? Niçin insanlar insanları öldürüyorlar?
Parçalıyor Doğu Türkistanlı Türkleri Çin; niçin dünyanın gözü önünde aleni cinayetler işleyebiliyor ki? Medeni dediğiniz dünya nerede; niçin seyrediyor; menfaatler mi var zedelenen, din veya mezhep farklı diye mi susuyor, alçak, duygusuz, beyinler?
Niçin farklı düşünenleri öldürme yetkisini insanoğlu kendisinde görebiliyor ki, bu cesaret ve katillik istekleri nedendir ki?
Cinayetler, kadına şiddet nedendir?
Hani adaletli olun, insan öldürmeyin diyen dört kitaptaki emirler, tanrısız dinler Tao, Buda cemaatleri niçin sizden olmayanları öldürme hakkınız olduğunuzu düşünebiliyor musunuz?
Kadınına şiddet uygulayanlar, çocuklarına şiddet uygulayanlar ve bunlarla taraf oluşturanlar; siz; siz şiddet taraftarı olmadığınızı mı iddia ediyorsunuz?
Bir başkasının bir başkası üzerinde baskı ve zulme, dayağa, yaralamaya, öldürmeye, zulüm yapmaya, aç susuz bırakmaya hakkı olduğunu bir insan nasıl düşünebilir; anlamak mümkün değil!
Haberleri seyrediyorum, hafta geçmiyor ki; bir kadın, çocuk cinayeti işlenmesin! Üzülüyoruz, üzülmek yetiyor mu; elbette ki yetmiyor; yetmeyecek!
İnsanları eğitmekten, okumaya yöneltmekten başka bir çözüm yok!
Okumaya herkes herkesi mutlaka teşvik etmeli! Sonra okuduklarımızı anlamamıza sıra geliyor ki; o iş okumaya teşvik edip alıştırmaktan çok çok daha zor!
Açıklaması; şiddeti anlayabilmek ve şiddete karşı olup tedbir alabilmek ise gerçekten çok zor! Bu çözümler ancak devletin ağırlığını koyması, eğitim seviyelerini yükseltmesi ile ve adaleti sağlaması ile mümkün olabilir!
İnsan insanın kurdu; bu düşünce beyinlerde “insan insanın sevgi kaynağıdır” diye değişmelidir! Bu herkesin, ama her kesimin eğitim savaşlarına bağlıdır!
İyi de; gel bunu insanoğluna anlat!
*(1) Don Kişot’da bir kıza aşık olmuş, gözü ondan başka hiçbir şey görmeyen ve aşkına karşılık bulamayan bir delikanlı vardı! Gözünü karartmıştı. Çoğu insanın okuyup da komik bir eser olduğunu düşündüğü Cervantes’in Don Kişot adlı kitabından bir paragrafı o kişiye verdim, sadece burayı oku dedim. Okudu! “Bir çoban çok güzel bir kıza aşık olmuş, kız karşılık vermeyince çoban intihar etmiş ve herkes güzel kıza kızgındı. Kız: “Ben çok güzelim ve ben bunun gibi bana aşık birçok insan tanıyorum. Ben hepsiyle evlenemem. Onların beni sevmesi kadar benim de onları sevmeme hakkım var ve o intihar etmişse kendi aptallığından etmiştir ve beni suçlayamazsınız”! Bu paragraf o delikanlı için ilaç gibi geldi; kendi yolunu başka bir şekilde çizdi! Romandaki bu kızın felsefesi şiddeti bitirip yok edebilecek bir düşünce olduğu için paylaşmak istedim!