“İnsanlar böcek değildir, onlar gece kalkıp çocuklarının üzerlerini örterler”! Diyor, Halil Cibran!
Önemli bu sözü daha iyi anlamak için “böcek kanunlarını” iyi bilmek lazım! Çok daha iyi anlamak içinse; böcek felsefesini bilmek, savaşmak için böcek gibi düşünmek gerekir!
İnsan olarak içimizde merhameti, adaleti, sevgiyi, acımayı, üzülmeyi, paylaşmayı, yardım etmeyi, özveriyi taşırız!
İnsan olarak; yardım ederiz, üzülürüz, yalnız bırakmayız, teselli ederiz, öğüt alır, öğüt verir, türkü söyler, şarkı dinleriz!
Bazen bir yetimin, bazen bir köpeğin, dananın, kuzunun, keçinin, bir güvercinin, saksıda ki bir gülün, çiçeğin hatta kaktüsün veya bir kedi yavrusunun başını okşar, bazen belgesel izlerken bir hayvanın av olmasına gözyaşı dökeriz!
Bir insanın yakacak yakıtı yok diye ailesiyle evinde üşüyorsa ve biz de sıcakta üşüyeni eleştirip, öğüt vermeye çalışıyorsak; böcek olmaya başlamışızdır!
Aile içinde hasta ve yaşlı varsa; onun veya onunla ilgilenenin derdiyle ilgilenmiyorsak; böceklik karakterimize oturmuş demektir.
Her yere her olaya her ilişkiye ben denen ego gözüyle bakıyorsak; dünyayı insan olarak kavrayamamışız demektir.
Ciddi meselelerde sadece her şey kendi isteğine göre olsun isteyen bencil; böcek sınıfına bile kabul edilmez; biliyor musunuz? Böcekler böylelerini içlerine almazlar!
Çocuğunu döven, çocuğunu iten, azarlayan, sevgisini esirgeyen, başını okşamayan, hor gören şahıs bütün çocukları yaralamıştır! Eşini, ailesini inciten, bağıran, döven, söven, hakaret eden, insan olmadan önce böcek olması gerekir belki de!
Böcek, hakaret etmez, sövmez, dövmez, azarlamaz, böceklik içgüdüsüyle sadece yer!
Şizofrenilerden, psikopatlardan, manisi olanlardan söz etmiyorum; bile!
Herkesi eleştirir; her şeye bir kulp takar, her düşeni çiğner, düşmeyeni düşürmek için uçurumdan iten böcek karakteri budur! Gücünün yettiğini parçalayıp öldürmek, yemek, çiğnemeden yutmak! Tam böcekçe!
Sonra zaferi ağustos böceğinin çığlık çığlığa müziği eşliğinde sabaha kadar dans ederek; kutlamak! Ruhunun derinlikleri böyle huzura kavuşuyor belki!
Huzurlu yaşamak isteyen böcek, başkalarının huzurunu bozarak kendine huzur sağlamak ister! En büyük tuzak eşici; ağlarında diğer böcekleri yakalayan bir başka böcek; örümcek! Ne kadar tanıdık değil mi; tuzak eş, düşür, ye!
Kandırmak ve riya demek ki sadece insanın karakterinde yok!
Böcek yakınlarına ve yakınlarının yakınlarına yapması gereken insanlık görevlerini reddeder!
İnsanlar aslan, kaplan, ayı, yılan bile besler, arkadaş olurlar bir kuru sevgi ve vefa diye addedilen his uğruna ama böcek beslemezler!
Gene Halil Cibran, “İnsanı tanımak isteyenler insanın söylediklerine değil, söylemediklerine kulak versin” der! Bunu yaptıklarına değil, yapamadıklarına diye de anlayabiliriz galiba!
Ancak böceklerin ne yaptıkları, ne yapacakları bellidir!
Ve insanların bir kısmı böcek değildir!