Hepimizin mutlaka duyguları vardır! Duygularımızı tanımlamak ve sınırlarını bilmemiz zor iştir! Bilgi ister, düşünce ve kendini tanımak ister!
Toplumda yaşanan ve hiç istenmeyen kaza, bela, patlama veya terör gibi her tarafı soğuk ve istenmeyen durumlar karşısındaki duygularımız; insanları kendilerine kötü hissettirir. Kimse kötü durumları istemez! Karamsarlık durumları toplumu gerer, strese sokar, insanları mutlu olamazlar!
Toplumda yaşanan bizi mutlu eden olaylar; bunlar vatanımızın milletimizin güvende olması, ekonomisinin iyi olması, vatandaşın konforu hayatının bölümlerinde hissetmesine bağlı olarak sevinme duyguları istenen durumlardır!
İnsanlar hayatlarında yüksek riskli iniş çıkışlar istemezler, daha çok kendi yatağında akıp giden ve stressiz bir hayat birçok insanı mutlu eder!
On gündür süregelen bir havai fişek patlama faciası yaşıyoruz. Tehlike kanımca daha geçmiş değil! Patlama yaşanıyor, aradan geçen birkaç gün içinde tekrar patlama yaşanıyor; ölüm sayısı onu buluyor!
Kazanın olması ihtimali her zaman vardır; ancak her zaman akıl kazaları önleyecek tedbirleri almak, riski sıfıra yaklaştırmak durumundadır. Üzücü kahredici olan; havai fişek faciası yaşanırken sıklıkla düşündüğüm; bu ne kadar acemilik; bu nasıl sorumluluk taşıyan insanlarla karşı karşıyayız? Bu toplum bundan elbette olumsuz düşüncelere ve motivasyon bozukluklarına uğrar!
Aynı hafta Ayasofya camisinin açılışı yapıldı!
86 sene önce açılışı yapılmış, Fatih sultan Mehmet Han tarafından camiye çevrilmişti. Yeniden camiye çevrilmiş olması elbette sevindirici bir karardır. Sevinmek hepimizin hakkıdır.
Müslüman Türk Milletinin hakkıdır!
Aşırı iyimserlikle sevinenler, aşırı tepkiyle karşı çıkanlar oldu; olacaktır; bu da normaldir. Ancak aşırı sevinenlere Ayasofya’nın zaten bir bölümünde ibadet yapılıyordu ve minarelerinden ezan beş vakit okunuyordu; yani yeni değil!
Ayasofya’nın camiye çevrilmesi işi siyasallaşmamalıdır. Siyasi malzeme yapılmamalı, Ayasofya üzerinden siyaset yapılmamalıdır.
Hayat birçok problemiyle karşımızda çözmemizi bekliyor; Ayasofya ile iş bitmiyor!
Bu konuda asla bir kutupta olmamız gerekmiyor!
Bence hâlâ ciddi bir covid 19 tehdidi var!
O yüzden bu hafta içimden yazı yazmak gelmiyor!
Her zaman akıl, mantık, matematik kullanmaktan, okumak ve düşünmekten, saygı ve nezaketten söz ediyorum! Bu kelimelerin karşılığının toplumda olması ve hep beraber içini doldurmamız gerekiyor!
