Şehirler tarihte bulundukları konum, coğrafya, insanlık dünyasına sunduğu ilim adamları, tarihsel anıtları, yerleşim adları ve mahalle adlarıyla yazılı metinlere geçer sonradan gelen insanlarda geçmişte yaşananları bunlara göre değerlendirirler.
Dünyada bu şehirlere örnek olabilecek şehirlerden biriside Erzurum'dur. MS. sonra 400'lerde kurulmuş defalarca el değiştirmiş ancak son bin yıldır Türk Milletinin hayat alanı olmuş bir şehirdir. Bu anlamda Erzurum bir marka şehirdir.
Selçuklular döneminde maddi ve manevi ürünlerini vermiş bir ilim irfan şehri olmuştur. Ancak özellikle 1370-1530'lara kadar şehir savaşlar nedeniyle perişan olmuş harabeye dönmüştür.
Kanuni Sultan Süleyman Han'ın İran seferiyle yeniden imar edilmeye başlayan şehirde hamamlar, camiler yükselmeye başlamış mahalleler teşekkül etmişti. Belki Dünyada mahalle adları ahi adıyla anılan dünyada tek şehirdi. "Ahi Eyvad mahallesi", "Ahi Mehmed Mahallesi" gibi.
17 yüzyılda; Ayas Paşa, Cami-i Kebir, Çukur, İskender Paşa, Kara Kenise, Kuloğlu, Mirza Mehmet, Ali Paşa, Cedid, Darağacı, Dönükler, El- Hac İlyas, Gez, Gürcü Kapı, Hasani Basri, Mehdi Abbas, Murad Paşa, Mumcu, Sultanmelik mahalleleri bulunmaktaydı.
1847 yılına gelindiğinde Lala Paşa, Ağmescit, Kabe Mescidi, Kuloğlu, İbrahim Pşa, Cafer Efendi, Hanım Hamamı Mescidi, Cami-i Kebir, Kara Kilise, Boya Hane, Bakırcı, Çortan, Çukur, Zeynelabidin, Sivas, Caferzade Mescidi, Mirza Mehmed, Feyziye, Ayas Paşa, Gez, Aşağı Mumcu, Yukarı Mumcu, Murad Paşa, Dere, Vani Efendi, Şeyhler, Çırçır, Yukarı Yoncalık, Aşağı Yoncalık, Sultanmelik, Kırmacı, Hasa-i Basri, Mehdi Efendi, Nemarvani, Emir Şeyh, Hacıcuma, Aşağı Habip , Yukarı Habip, Taş Mescit, Veyis Efendi, Kadana, Kemhanzade, Derviş Ağa, Kasım Paşa, Cedid, Yeğen Ağa, Köse Ömer, Eminkurbu, Kavak, Abdurrahman Ağa, Alipaşa, Topçuoğlu, Zağracı Ali Ağa, Müftü Efendi, Tepe mahallelerinden oluşmaktaydı. Aradan geçen 200 yıl içinde şehirde nüfus artmış mahalleler gelişmiş yeni mahalleler ilave edilmişti.
Bu yıllar içinde isimlerini koruyan mahalleler olduğu gibi adları kaybolmuş mahallelerde mevcuttu.
1960'lara gelindiğinde ; Abdurrahman ağa, Alipaşa, Ayas paşa, Bakırcı, Caferiye, Cami-i Kebir, Cedit, Çırçır, Dere, Derviş ağa, Emirşeyh, Eminkurbu, Gez, Habipefendi, Hacıcuma, Hasan-i Basri, İbrahim Paşa, İstasyon, Karaköse, Kadana, Kavak, Kırmacı, Köseömer Ağa, Kuloğlu, Lalapaşa, Mehdi efendi, Mirza Mehmet, Aşağı Mumcu, Yukarı Mumcu, Murat Paşa, Narmanlı, Sultanmelik, Şeyhler, Taşmescit, Topçuoğlu, Vani efendi, Veyis Efendi, Yeğenağa, Aşağı yoncalık ve Yukarı yoncalık mahalleri bulunmakta idi.
Bu yıllarda henüz toplu şehre göçler ortaya çıkmamış bu nedenle gece kondular da başlamamıştı. Yani Sanayi Mahallesi, Çağlayan Mahallesi, Yenimahalle, Dağ Mahallesi, Halit Paşa , Şehitler mahallesi gibi mahalleler ismen oluşmamıştı.
1980'lerden sonra gece konduyu önleme bölgesi olarak Yenişehir bölgesi tespit edilince şehir bir anada bu yöne doğru kaydı. Derken Dadaşken, Kayakyolu, yıldız kent, Hilalkent gibi yerleşim yerleri teşekkül edince ve buralarda mahalleler ihdas edilince şehirde bir anda yüzden fazla mahalle meydana çıkmış oldu.
2013 yılında alınan bir kararla bu yüzlerce mahalle kendi aralarında bölgelere ayrılarak yeni mahallelere dönüştürüldü. Bu uygulama yeni kurulmuş olan mahalleler için doğru olabilirdi. Ancak tarihi , kadim , markalaşmış mahallelerimizin adlarının silinmesi elbette kültürel bir yok etme ameliyesiydi.
Tarihi mahallelerimiz in adı yüz yıllar öncesine giderken bir kararla yok sayıldı ve marka şehir olma iddiasındaki Erzurum markalarını kaybetti. Yok etti. Nerede Gavurboğan, Darağacı, İskender Paşa, Çortan, Zeynal, Boyahane... Nerede!
Bu nedenle eski tarihi mahallelerimi geri istiyorum.