Haklıya haklı, doğruya doğru…
Bir vesileyle dün Kongre Caddesi’ndeydik; bir de ne görelim!
Adım atılacak yer yok!
Yollar ve hatta kimi yerlerde kaldırımlar, çift sıra parklar, dubalar, huniler, umuma açık alanlara araç bırakılmasın diye kaldırım kenarlarına yerleştirilen kasalar…
Ve daha neler neler!
Meşhur bir tabir vardır ya bizde hani: “Hökümet düşmüş!” diye…
Tam da o misal işte!
Merak ettik; acaba bu caddeye hiç mi trafik ekibi uğramıyor, zabıtalar buradaki başıboşluğu hiç mi görmüyor, hiç mi farketmiyor?
Sanırsınız Kongre Caddesi bağımsızlığını ilan etmiş ve Erzurum’la da yönetimsel açıdan hiçbir ilgisi yok!
Herkes kendi kendinin yöneticisi olmuş…
Araçların nereye park edebileceğine onlar karar veriyor, nerenin parka kapatılacağına onlar karar veriyor, çift sıra, üç sıra farketmez!
Dileyen dilediği yere rahatlıkla park ediyor…
Lokantalar kafalarına göre kaldırım önlerini dubalarla araç parkına kapatıyor!
Şaşırmayın ama!
Strafor paketleriyle yolu trafiğe kapatan esnaf gördük be!
Ve herkes de halinden memnun görünüyor; tabi vatandaş hariç…
Çünkü yürüyecek yolu yok!
Çünkü adım atabileceği kaldırım yok; ya başı ya da sonu kapalı muhakkak…
Görme engelli vatandaşlar için yönlendirme yol yapılmış; üzerine malzeme dizmiş adam!
Düşündüğü yok ki!
Demiyor ki; olur da buradan görme engelli bir biçare geçer de, çarpıp düşebilir, yaralana da bilir, diye…
Yok, arkadaş yok!
Kongre Caddesi’nde hökümet gerçekten de düşmüş…
Adamlar şehirde değil de, üçüncü sınıf bir kasabada yaşıyorlar sanki…
Buradan trafik ekipleri ve zabıtaya bir çağrımız olacak:
Beyler!
Size de zahmet olsun istemeyiz ama Allah rızası için gidin de görün şu caddenin bir halini!
Gidin, gidin!
Emin olun o hali gördüğünüzde işe nereden başlayacağınızı siz dahi şaşıracaksınız!
Bi zahmet!