Hani; şu  statlarlardaki meşhur Meksika dagalanması varya, 1986 dünya kupasında tanımıştık, biz bu dalgayı…
Ortaokullu yıllarımızdı, Arjantin-Almanya final maçı vardı, Arjantin’in dünya şampiyonu olduğu ve Diego Armando Maradona’nın şaha kalktığı meşhur turnuva…
Dedimya!  daha çocuk yaştaydık, ama Maradona gibi bir ustayı televizyon ekranlarından izlemenin keyfini yaşıyorduk, zaten Maradona da bu turnuvanın ardından dünyanın sevgilisi olmadı mı?...
Onu kapan Napoli, apar topar tribünlerini büyütüp, stadının seyirci kapasitesini iki katına çıkarmamış mıydı?...
Yani bir kulüp bir futbolcu için stadını 30 binden 60 bin kapasiteye ulaştırmış ve Napoli tribünleri sırf Maradona için dolmuştu.
işte o, Maradona Arjantin’in dünya şampiyonu Napoli’yi de İtalya şampiyonu yapmıştı.
Evet!.. Meksico City’deki Askteca Stadı’ında  Arjantin-Almanya final maçında 105 bin kişi izlemiş, dünyanın dört bir yanından tribünlere akın eden futbol severler, takımların renklerine bakmaksızın, Meksika dalgalanması yapmıştı.
Bu dalga, dünyada moda oldu. Her statta Meksika dalgalanması yaşanmaya başladı.
Öyle ki; aradan geçen 29 yıla rağmen, Meksika dalganlanması tribünlerdeki modasını hiç kaybetmedi.
Elbisede, ayakkabıda, saçta, sakalda, mobilyada, binada hemen hemen günlük yaşamın her noktasında moda değişti, ama Meksika dalgalanmasının modası hiç değişmedi.
Son olarak Meksika dalgalanmasını Kocaeli İsmet Paşa Stadı’nda gördük.
Bir zamanlar Beşiktaş’a, Fener’e, Trabzon’a, Cim Bom’a kök söktüren BAL ekibi Kocaelispor’un Bölgesel Amatör Ligde oynadığı Güngören maçını 20 bin kişi izledi.
Tıklım tıklım dolu tribünler önünde oynanan BAL maçını A Spor Kanalı canlı yayınladı. Bizde ekran başında soluksuz izledik, Körfez’in maçını…
Daha önceleri de defalarca belirtmiştim, il takımlarının şehirler için önemini…
Evet!... BAL müsabakasını canlı olarak ekranlara getiren televizyon kanalında maçı anlatan spiker, Kocaeli taraftarının şovu karşısında ‘Meksika değil, Körfez dalgası” dedi.
Gerçekten de, Körfez dalgası vardı, İsmet Paşa Stadı’nda…
Erzurumspor’un Süper Lig’de oynadığı yıllarda İsmet Paşa Stadı’nda çok maç izlemiştim.
Hemşehrimiz, bilemiyorum belki de emekli olmuştur, Metin Karaçuha stat müdürüydü. Çınlatmış olalım, bu vesile ile Metin beyin kulaklarını…
İşte o, stadın ambiyansını, akustiğini çok iyi bilirim, şehrin göbeyindeki statda, Kocaeli taraftarı şov yaptı. Hem de dillere destan…
Bir anda gözlerimin önünden, eski  İtalya stadlarındaki görüntüler geçti…
Eski’den Seri A maçlarında stadyumları taraftarın sahaya attığı meşaleler yüzünden sis kaplardı, hakemler bu sisin kalmasını bekleyip, maçları devam ettirirdi.
İşte Kocaeli tribünleri de aynen İtalya’daki görüntüleri andırıyordu, bize..
Meşaleli görüntülerin ardından maç içinde tribülerin cep telefonlarının flaşlarını yakarak, yaptıkları dalgalanmaya inanın bayıldım.
Uzun bir sürenin ardından ilk kez böylesine güzel bir atmosfer gördüm.
Pazar günü Erzurum olarak, üçte ikisi dolan Kazım Karabekir Stadı’nda taraftar sayısını abartarak, 16 bin 750 dedik.
Oysa ki, tribünlerde 12 -13 bin dolayında ancak seyirci vardı.
Halbuki,  Kocaeli tribünlerindeki rakam gerçek ti, çünkü maç yayınında kameraların geniş açıya çıktığında buna şahit olduk.  Zaten tribünlerin tümü dolmamış olsay dı? Meksika dalgalanması da olmazdı.
Bir zamanlar Süper Ligde  Saffetli, Ergunlu, Dobrovskili, Erollu, Faruklu kadrosu ile ses getiren Körfez, BAL’da da tribünlerdeki görüntüsü ile milyonların takdirini kazandı.
İnanın, Kocaeli tribünlerini bir futbol sever olarak hem hayranlıkla izledim, hem de çok kıskandım.
Evet!... Pazar günü Erzurum’daki bayraklı gösteri de çok güzeldi. Ama Kocaeli tribünlerindeki coşku bambaşkaydı.
Zaten Eskişehir, Kocaeli, Bursa, Sakar’ya gibi illerin bulunduğu o coğrafyada tribünler her zaman renklidir, taraftarı takımlarına gönülden bağlıdır. Takımları ister hangi kategoride olursa olsun fark etmez. Onlar takımlarının renklerini aşıktır.
Bizim gibi menfaatperest değillerdir.
Evet!...Hafta sonu İzmit’te bir Körfez dalgalanması oldu. İnşallah bir il takımı olarak Kocaelispor BAL Play-Off maçında da galip gelir, 3. Lige çıkar, ardından da layık olduğu yerlere gelir.
Çünkü Türk futbolunun köklü şehir takımlarına ihtiyacı var.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.