Erzurum Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Fatma Taşbaşı: "Bitkisel motifi, geometrik motif şekliyle kullanmak çok zordur. Deseni yerleştirmek gerçekten bir matematiksel zeka gerektirir"
Türk kültür varlıklarının geleneksel nakışlarından olan ve kadınların matematiksel zeka kullanarak yaptığı el sanatı "hesap işi", Erzurum'da yaşatılmaya devam ediliyor.
İpliği sayılabilen kumaş üzerine, kumaş iplikleri sayılarak yapılan dekoratif işleme tekniği hesap işi, Erzurum Olgunlaşma Enstitüsünde kadın usta öğreticiler aracılığıyla gelecek nesillere aktarılıyor.
Tersi ile yüzü aynı görünüşte olan ve yaklaşık 10 iğne çeşidi kullanılan bu işleme tekniğinde, kadınlar matematiksel zeka kullanarak birbirinden güzel desenler elde ediyor.
Zengin ve detaylı işleme tekniklerine sahip hesap işi, bugün dekoratif örtülerde, kıyafet ve ev dekorasyonunda kullanılıyor.
OSMANLI VE SELÇUKLU DÖNEMİNDE YAYGIN YAPILIYORDU
Geleneksel el sanatlarının yaşatıldığı Erzurum Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Fatma Taşbaşı, AA muhabirine, hesap işinin, Osmanlı ve Selçuklu döneminde yaygın kullanıldığını anımsattı.
Saray işlemelerinden olan hesap işinin, sanatkarın sabrını, matematiksel zekasını yansıtan bir teknik olduğunu ifade eden Taşbaşı, hesap işinde desenin kumaşa çizilmediğini, kişinin aklındaki deseni sayarak kumaşa naklettiğini söyledi.
Hesap işinin inceliklerinden bahseden Taşbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir işi yaparken bu esnada desen değişebilir. Bitkisel motifi, geometrik motif şekliyle kullanmak çok zordur. Deseni yerleştirmek gerçekten bir matematiksel zeka gerektirir. Osmanlı döneminde özellikle para keseleri olmak üzere peşkirler, örtüler üzerinde kullanılmış. Tel kırma dediğimiz Bartın işiyle yardımcı iğne teknikleriyle daha çok görselleştirilmiş bir tekniktir. Günümüzde de ev aksesuarlarında, sehpa örtülerinde, panolarda çerçeve şeklinde birçok üründe kullanılan bu el sanatının hediyesi de günümüzde çok değerli görülüyor."
USTALIK VE SANATKARLIK GEREKTİRİYOR
Taşbaşı, hesap işinin ustalık istediğini ve çok ağır, özel bir teknik olduğunu belirterek, bu sanatın kişinin estetik bakışını da ortaya çıkardığını dile getirdi.
İnce işçilik isteyen el sanatının tarihteki öneminden bahseden Taşbaşı, şunları kaydetti:
"Osmanlı döneminde siyah iplik elde edilemediği zaman, kadınlarımız daha çok saç tellerini kullanmışlar. Renk katmak için siyah iplik yerine saç telleri kullanılmış. Bunu düşünebilmek gerçekten bir zeka gerektirir. Bu arada at kılını da kullanmışlar. Bir görseli bir çiçeği alıp da örtünün üzerine çizim yapmadan, hiçbir şekil olmadan kafanızdan bunu yerleştirmeniz gerçekten bir ustalık ve sanatkarlık gerektirir."
Usta öğretici Eda Ulusoy ise eski Türk kadınının ne kadar sabırlı olduğunu burada bu işleri yaparken daha net gördüklerini anlatarak, hesap işinin çok sabır gerektiren bir el sanatı olduğunu vurguladı.
Editör