Geçenlerde eskiden beri gündeme gelen Kuran yeniden yorumlanmalı düşüncesi yeniden gündeme geldi. Bir gazeteci Kuran’ın yeniden yorumlanması için bir komisyona ihtiyacı olduğunu ve Kuran’ın yeniden yorumlanmaya ihtiyacı olduğunu yazdı.
Kuran’ın yeniden yorumlanması isteği daha öncelerde de gündeme geldi, tartışıldı ama yapılmadı.
Gerçekten Kuran’ın yeniden yorumlanmasına ihtiyaç neden duyulur, hep merak ederim.
Bu konuyu zaman zaman bazı müftü veya yardımcılarıyla da konuşmuşumdur. Bazıları reddederken bazıları kem küm etmişlerdir.
Kuran-ı Kerim Allah’ın kitabıdır.
Allah Kuranı Kerimde insanlar uysunlar diye emirlerini bildirmiştir. Bunlar bütün hayatımızı kaplayan inanç sistemi, emirler, ibadetler ve yasaklardır.
Yeniden yorumlamakla nasıl bir değişiklik planlanmak istenmektedir?
Kuran’ı yeniden yorumlamak istemenin kısa adı; Kuran’a uymak yerine Kuran’ı kendi hayatımıza uydurmaktır.
Mesela faize helal veya yasak bazen delinebilir kararı çıkararak günümüzdeki hayata montesi mi sağlanmak istenmektedir?
Veya zina bazı özel durumlarda müracaat etmek için kullanılabilecek bir haram mı olacak?
Kuran’da miras konusu çok geniş bir konu, bir kişi öldüğünde sadece eş ve çocuklarına mirası kalmıyor, anne babasına, kardeşlerine de mirastan pay kalıyor. Bu konuyu bilip uygulamayan din adamı pozisyonlarında olan bu kişiler buradan bir vicdan mı rahatlatmak istiyorlar dersiniz?
Halen hazırda Kuran’daki hac, umre, kurban, seferi namaz, zekât, miras, mihr, bayanların Cuma namazı kılmaması konuları Kuran’a göre değil sonradan yapılan ve hüküm veren kişinin tefsir veya fetvasına göre yapılmaktadır. Açıklaması; Allah bir emir vermiş ve bir kul bunu kendi yorumuyla değiştirmiştir.
Kuran’ı kendiniz okumayın, anlamazsınız tavsiyesi bir yalandır ve insanların Kuran okumaları bu yolla engellenmiştir. Sadece Arapça ve tekniğiyle okumak bir ibadet değil bir sünnettir. Allah’ın Kuran okuyun emrini karışılamaz. O’nun isteği okuyup, düşünmek ve uymaktır. Kullarının anlayamayacağı bir kitap gönderir mi Allah? Kuran baştanbaşa anlaşılabilirdir.
Karısını boşayanların karısına mihrini vermesi Kuran’da emredilmiş. Hatta yabancı ve göçmen bir hanım almak isteyenlere önce yabancı yerdeki kocasına kadının mihrini vermesi sonra nikâh kıyılması emredilmişken ki ihanet eden kadın da buna dâhildir; mihrini vermemek için mi Kuran’ın değiştirilmesi gerekmektedir?
Allah kullarına, müminlere ağır gelmeyecek bir Kitap göndermiştir. Mümin Kuran’ı şartsız kabul edip mutmain olandır. Bir tek cümlesine bile katılmayan dinini yıkmış olur.
Kuran’ı mutlaka anlamaya çalışarak okumalıyız ve okuduğumuzu düşünmeliyiz ki; Allah’ın emirlerini bir defa daha anlayabilelim, doğruyu yanlıştan ayırt edebilelim. Kuran’ı kendi dilinde anlamaya çalışmak Allah’ın emridir. Yani nasıl namazsız, oruçsuz, hacsız, zekâtsız olmazsa, Kuran’ı anlamaya çalışmadan da olmaz! (Fatr 29. Ayet)