Türkiye, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bir köprü! Aynı zamanda Afrika’ya oldukça yakın. (Bir uçağın yakıt almadan gidip dönebileceği mesafede).
Kuzey komşularımızın denize açılabilmesi; Marmara Boğazı’ndan olmak zorunda, olmadan olmuyor!
Azerbaycan, Rusya’nın ve İran (Ortadoğu) petrol-doğalgaz boru hatları Türkiye’den geçmeden Avrupa’ya ulaşamıyor!
Stratejik önemi üst seviyede!
Türkiye; Ortadoğu, Afrika, Türkiye’nin kuzey komşuları, Balkan ülkeleri, Avrupa arasında bir konumda!
Türkiye, kutsal bir köprü!
Ve herkes bu kutsal köprü Türkiye’de bir “yer”, bir güç edinmek için daha agresif! Bir noktada her yabancı ülke burada kendince bir hakkı olduğunu düşünüyor! Düşünse iyi; bu konuda da bin yıldır eylem yapıyor!
Türkiye’nin Türkistan’a kadar dayanan akrabalıkları, din ve kan bağı olan milyonlarca kardeşe sahip!
Birkaç bin yılı aşkın süredir Türkiye’de birlikte yaşamış olduğu insanlarla arasında kesin, net problem yok! Birbirlerinin cenazesine gidiyorlar, bayramları birlikte kutluyorlar, birbirlerini ziyarete gidiyorlar, birbirlerine evlerinde pişirdikleri yemeklerden gönderiyorlar, ölüleri olduğunda aynı ağıtlara ağlıyor, düğünlerinde aynı fıkralara gülüyorlar!
Ve birçok yerlerde birbirlerine sahip çıkıyor, birbirlerine nazik davranıyorlar!
Irkı da dini de aslına bakarsanız kimse çok problem etmiyor!
Çünkü Kuran-ı Kerim’de inanmayanlarla, Yahudi veya Hıristiyanlarla birlikte yaşarken “Anlaşmaları bozmayın, onları öldürmeyin” emri var!
Bu kaynaşma içerisinde emperyalist güçler Anadolu’muzu kontrol edebilmek adına kültür, ırk, din, mezhep gibi özel veya yaygın üst değerleri kullanarak insanların arasına nifak sokmuşlardır. Nifaktan amaç birliğin bozulmasıdır.
Bir başka bölmek, parçalamak için kullanılan alet; terördür!
Terörün aslında nihai hedefi Türkiye’nin parçalanması isteğidir!
“Birlik bozulursa; Kutsal Köprü Türkiye daha kolay kontrol edilebilir” diye düşünüyorlar!
Türk Milleti’nin içine sindirilmiş hoşgörü ve mütevazı tavrı; itikat ve inancı; Allah korkusunun üzerine sinmiş hali karşısında çok fazla da başarılı oldukları söylenemez!
Ancak; çok ciddi can yakıyorlar!
Evladın kaç yaşındaysa senin balan da o yaştadır!
Balalarımızı buduyorlar!
İçimizi içten yanan alevlere gark ediyorlar!
Kurtuluş Mücadelesi savaşları Türkiye’ye sahip olmak içindi; daha sonraki olaylar gene Türkiye’ye sahip olmak için!
Bizim bünyemiz sağlam!
Bizi her hastalık yere vuramaz!
İçimizde en büyük tehlike emperyalist ülkelerin kurduğu ve yaşattığı her türlü terör örgütü militanlarına yüz vermemek, onları haklı görmemek ve asla benzemeye çalışmamak!
Asker bizim, polis bizim! Öz canımız ikisi de! Askere de polise de canımızı veririz; çünkü onların canları bizim canımızdan, kanları kanımızdandır!
Onlar bizim biz onların namusu ve şerefiyiz!
Kötüler, sızmalar her yerde var; onları bulmak, cezalandırmak devletin, hukukun işi!
Kalabalıkların ceza kesmesi; anarşi; ne milletimizin ne kültürümüzün ne dinimizin tarzı değil!
Toplu gösteriler en medeni en doğal haklarımızdır ve her zaman provokasyona açıktır. Binlerin içerisine sızacak birkaç provokatör veya terörist canımızı çok yakabilir; olaylar çığırından çıkabilir!
Radikallere, radikal heveslilerine, radikallere benzemeye çalışanlara, cahilane davrananlara izin ve prim vermeyelim!
Kalabalıklar çok kolay olarak yönlendirilebilir ve istenmeyen olaylara sebebiyet verebilirler!
Ey akıl; ey mantık; ay vicdan!
Sakın bizi terk etme! 
