Vedat REFAYELİ
Eskinin siyasileri kadar bu siyasilerin de bugüne kadar duymadığım hatırlarını kendi ağızlarından dinlemeyi çok severim. Hele bu anılar bir kitap haline gelmişse gerçekten doyamam okumalara.. AK Parti’nin ilk Yakutiye Belediye Başkanı olan Fahrettin Atınç, geçen gün daha aday adayıyken yaşadığı bir anısını anlattı, bayıldım. Saflığı ve dürüstlüğünün yanı sıra doğallığı ile de benim gölümde taht kuran isimlerden biri olan Fahrettin ağabey, mülakat için Ankara’ya, Genel Merkeze gider. Teşkilatlardan sorumlu genel başkanı Murat Mercan’ın da bulunduğu 3 kişilik jürinin önüne çıkan Atınç’a bu jüri üyelerinden biri, ‘’Bekrauntunuzda ne var?’’ diye sorar. Fahrettin bey de ilk defa duyduğu bu kelimeyi bilmediğini inkar etmez ve soruyu soran jüri üyesine, ‘’Bekraunt ne demek?’’ diye sorar, yiyilip, içilebilen bir şey olduğunu sanar. . Bekrauntu hayatında ilk defa duyan ve bunu da inkar etmeyen Atınç’ın bu itirafı karşısında jüri üyeleri gülümser ve ‘’Tamam, çıkabilirsin’’ derler. Atınç, jürinin bekraunt kelimesini ilk defa duymasına rağmen aday edilir ve ona rağmen nasibinde olduğu için 5 yıl belediye başkanlığı yapar. Atınç bunu bana anlatırken, ‘’Sırf bekrauntu bilemedim diye aday etmeseydiler çok üzülürdüm. Niye saklayaydım, arka alan anlamına gelen bekraunt kelimesini ben o ana kadar hiç duymamıştım’’ diye konuştu.
Editör