Futbolda da gelişen dünya düzeninde çok değişiklikler oldu. Çağ gelişti, modern statlar, süper eşofmanlar, idman malzemeleri, formalar vesaire… Çok değişti her şey çok… Eskiden bir takımın bir çeşit forması olurdu, şimdi rengarenk formalar. Takımlar her sezon farklı formatta formalar giyiyor. Firmalar çok değişik formalar tasarlıyor. Ne diyeceksin? çağın gereksimi böyle…
Spor Toto Hasan Doğan Süper Ligi ve PTT 1. Ligde meşin yuvarlak dönmeye başladı. Geçtiğimiz hafta start aldı, profesyonel ligler. Bu hafta sonu itibari ile de profesyonel ligin diğer kategorileri start alıyor. Spor Toto 3. Lig 1. Grupta da BB Erzurumspor görücüye çıkıyor. Gerçi maç, seyirci cezası nedeniyle boş tribünler önünde oynanacak, ama en azından biz Mavi-beyazlılar için bir izlenim elde edeceğiz. Taraftar bir iki hafta daha takımı görmek için bekleyecek. Aslında onları cezalandıran TFF Profesyonel Disiplin Kurulu değil, holiganlar… Geçtiğimiz sezon arkasını düşünmeden holiganlık yaparak sahaya girenler, kendilerini cezalandırdığı gibi binlerce taraftarı da yeni sezonun ilk maçında takımından mahrum bırakacak. Dileriz, bu sezon küfürsüz, olaysız maçlar izleriz de, PFDK, Erzurum’un sahasını kapatmaz. Bu dileklerimizi gönderirken, bir başarı dileğimizde BB Erzurumsporlu futbolculara ve teknik heyete olsun. Şimdiden yolunuz açık olsun Besim hoca ve talebeleri… 2015-2016 sezonu için hepinize başarılar.
Evet!… Türkiye’de futbol heyecanı başladı, Mayıs ayında kimler güler kimler sevinir onu şimdiden kestirmek çok zor ancak, favorileri de es geçmemek gerekir. Benim burada esas değinmek istediğim konu yabancı futbolcu sınırlamasının kaldırılması.
Ben defalarca yazdım, televizyon programlarında söyledim. Benim futbol mantığımda futbolun dini, dili, ırkı yok. Yerli yabancı ayırt etmem. Futbolcunun kralına, klasına hayranlığımı açık yüreklilikle söylerim. Eğer futbolcu benim kriterlerime ve futbol mantığıma uygunsa hiç sevmediğim bir takımda oynasa bile onu hayranlıkla izlerim. İzlemeye de devam edeceğim.
Evet!…Türkiye’de bir çok Süper Lig kulübü yabancı futbolcu sınırlaması kuralının kaldırılmasını istedi. Hatta bu konuda feveran ettiler,mangalda kül bırakmadılar. Sonuçta kulüplerin sesine kulak veren Türkiye Futbol Federasyonu(TFF) bir karar aldı ve bir nevi yabancı futbolcu sınırlamasını kaldırdı. Bir takım sahada en az 10 yabancı futbolcu ile mücadele edebilecekti. Hafta sonu Süper Ligde ilk hafta maçları oynandı. Oysa bir baktık kadrolara bir çok takım sadece üç dört yabancı futbolcu sürmüş sahaya… Bir tek Gençlerbirliği’nin Çaykur Rizespor karşısında en az 8-9 yabancı futbolcu ile mücadele ettiğini gördük. PTT 1. Ligde ise Altınorduspor hiç yabancı futbolcuyu kadrosunda bulundurmadı. Hep Türk futbolculara yer verdi. Gerçi bu uygulamayı İzmir temsilcisinin Kulüp Başkanı Seyit Mehmet Özkan geçtiğimiz yıl başlatmıştı. Hatta gençler liginde göz dolduran futbolcuları A Takıma katarak, yüklü miktarda federasyona para cezası ödemeyi kabul ederek, gençleri profesyonel yaparak ligden çekmişti. Bu farklı bir duruş ve böyle bir karardan dolayı Kulüp Başkanını ve yönetimini tebrik etmek gerekir. Bu şartlarda savaşı kazanıp, PTT 1. Liginde başarılı olurlarsa o zaman da kırmızı-lacivertli kulübün önünde şapka çıkartırız. Ayrıca Ege ekibinin başkanı Seyit Mehmet Özkanı, yıllardır Teknik Patron Hüseyin Eroğlu’nun arkasında durduğu ve desteklediği için de ayrıca kutluyorum, istikrarın ne demek olduğunu hepimize kanıtladığı için…
Evet!… Bu hikayeler arasında başlayan liglerde bir çok Süper Lig takımının daha 10 yabancı futbolcuyu bırakın oynatmayı, sözleşme bile imzaladığı yok. Tabi burada sağ duyulu ve iyi niyetli kulüp yöneticilerini kutluyorum. Çünkü artık Türkiye’nin harvurup harman savuracağı paralar yok. Zaten UEFA Ekonomik Fair Play kuralları da ortada. Bir çok kulüp borç batağında olduğu için transfer yasağı almış durumda.
Benim derdim, yabancı futbolcu sınırlamasının kaldırılması için mangalda kül bırakmayanlarla, hani feveran ediyordunuz, yabancı sınırlaması kalksın diye… İşte kalktı, niçin o zaman 10 yabancı futbolcu ile sahaya çıkmadınız. Çünkü artık Avrupa’da bile yetenekli futbolcu sayısı sınırlı. Eskiden Avrupa liglerinden bir çırpıda en az 10-15 tane iyi golcü sayabilirdik, en az 20 tane iyi orta saha, ya da defans, ve ya kanat oyuncusu sayabilirdik, oysa bugün sayamıyoruz. Dünya globalleşti, ancak yetenekli sporcu sayısı düştü. Artık ayağını topa dokunduranlar ağzını milyonlarla açtığı için kulüplerin ocağı battı. Eğer UEFA kuralları olmasaydı, bugün sahaya çıkacak takım bulunmazdı ülkemizde…
Eskiden Tanjusu, Aykutu, Hakanı, Saffeti, Zaferi, Serkanı, Metini, Feyyazı, Alisi, Caferi, Hasanı leblebi gibi gol atınca yabancı golcüye çok da ihtiyaç duyulmuyordu, oysa bugün durum çok farklı… Türkiye’de tesis var, hoca var, ama kaliteli malzeme üretemiyoruz. Sağ kanat, sol kanat oyuncusu yetiştiremiyoruz. Kaleci çıkmıyor, golcü çıkmıyor artık bu ülkeden, bunu da ben Türkiye’deki okul eğitim sistemine ve sokak futbolunun yok olmasını bağlıyorum.
Evet!…Türkiye’de mangalda kül bırakmayanlar, bir kez daha sınıfta kalmıştır.
