Erzurum; İpek yolu üzerinde yer almış Osmanlı döneminde devletin üçüncü büyük gümrük unvanını elde etmiş, ancak savaş yıllarında ekonomik ve insan kayıplarına uğramış bir şehirdir.
Tarihi süreçte özellikle canlı hayvan ihraç eden şehrimiz 1945'lerden sonra alınan tedbirler sonucu 1953 yılında başta buğday, arpa ve çavdar olmak üzere 70 bin ton hububatı Almanya, İngiltere ve Yugoslavya'ya ihraç eden bir şehir olurken ne yazık ki 1990 sonrasında unu bile dışarıdan alır hale gelmiştir.
Kendi öz kaynaklarına dayanarak ihracatını artıran şehir 1982 yılında Türkiye ihracatının 1.8 milyar dolar olduğu yıllarda 60 milyon dolarlık ürün satarak tarihinin rekorunu kırmıştı. 1983 yılında 52 milyon dolarlık ihracat yapmış bunu temelinde ise canlı hayvan varlığı ve dönemin kombinalarının et ve et mamüllerini satmadaki başarıları olmuştur.
İhracatın en az olduğu yıllar ise 1987 ve 1990 yılı olmuş ve 770.000 ve 900 000 dolarlık ihracat yapılmıştır.
Ne yazık ki Türkiye ihracatı artarken Erzurumdan yapılan ihracat yerinde saymıştır. 2000 öncesi ürettiği buğday, arpa, çavdar, patates, şeker, çimento, et ve et ürünlerini il dışına satan Erzurum gitmiş yerine il dışından gelen malzemeleri Kafkas Ülkelerine satan bir Erzurum gelmiştir. Dolayısıyla ihraç ettiği kalemler arasında çimento hariç kendine ait hiç bir ürün yoktur. Bunun sonucunda aşağıda veriler ortaya çıkmıştı.
Tabi bu verilerde il ekonomisinin geriye gittiğinin tesciliydi.
Erzurum'un marka şehir olacağı yazılıp, çizilip söylenmektedir. Güzel. Güzel, güzel olmasına karşılık marka şehir kültür, sanat, edebiyat, sanayileşme ve dünyaya sattığınız ürünlerle olur.
Peki aşağıdaki resmi verilere göre Erzurumdan yapılan ihracat rakamları verilmektedir.
Soru şu? Bu rakamlarla mı marka şehir olacak Erzurum?
Erzurum’da 2004-2014 yılları arasında 390,6 milyon dolar tutarında ihracat gerçekleştirildi.
Son 11 yıllık dilimde en yüksek tutarda ihracatın yapıldığı dönemler 44.8 milyon dolarla 2012, 44.9 milyon dolarla 2008 yılı oldu. En düşük tutarda ihracat ise 18.1 milyon dolarla 2010 yılında kaydedildi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Erzurum’dan 2004’te 20.8 milyon, 2005’te 29.3 milyon, 2006’da 27.6 milyon, 2007’de 25.7 milyon, 2008’de 44.9 milyon, 2009 yılında 33.3 milyon, 2010 yılında 18.1 milyon, 2011 yılında 26.8 milyon, 2012 yılında 44.8 milyon, 2013 yılında 39.5 milyon, 2014 yılında ise 34.4 milyon tutarında ihracat yapıldı.
Bu rakamlarla marka şehir falan olunmaz. Bizi kandırmayın...
Sonuç olarak marka şehir olmak için her alanda dünyayla rekabet eden, bilim, sanat, ekonomi, hukuk alanındaki ilerlemelerle olur. Bunlar yoksa gerisi laftan öteye gitmez.