Programa katılan Erzurum Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü M. Musa Çakır, Erzurum modelinin yerel basına kattığı olumlu gelişmelerden bahsetti.
Diğer illerde yapılacak birleşmelerde fikir ayrılıklarının dikkate alınmasının önemine değinen Çakır, “Bu model özünde iyi niyetli olarak yerel basının daha güçlü hale gelmesi için yapılmıştır. Bu birleşmeleri taktire şayan görüyoruz. Fakat birleşmelerde ki fikir ayrılıklarını mutlaka iyi görmek lazım. Bundan sonra diğer illerde yapılacak birleşmelerde Basın İlan Kurumu’nun dikkate alacağını ümit ediyoruz” dedi.
YEREL BASININ SORUNLARI ÜLKE GÜNDEMİNDE
Uydudan yayın yapan ve bölgenin gündemini ülke ekranlarına taşıyan Van TV’de bu kez yerel basının sorunları masaya yatırıldı. Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü M. Musa Çakır’ın da katıldığı, Yılmaz Tekin’in hazırlayıp sunduğu, 100 yüze programında yerel basının sorunları ele alındı. Son yıllarda yaptığı başarılı çıkışları ve kaliteli yayınları ile bölgenin sesi olmayı başaran Van TV bu kez dünyanın en zor meslekleri arasında yer alan gazetecilerin sorunlarını ülke gündemine taşıdı. Bulunduğu konum itibariyle etkisini günden güne hissettiren yerel basının sorunlarının ele alındığı bu haftaki programda özellikle Basın İlan Kurumu’nun yerel gazeteleri birleştirme çabası ve sonuçları ortaya konuldu. Erzurum Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Musa Çakır, Batman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Halit Biliz, Van İpek yolu Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Cengiz Aslan ve Van Olay Gazetesi İmtiyaz Sahibi Fikret Özkan'ın katıldığı iki saati aşkın süren programda katılımcıların görüşlerinin ortak olması dikkatlerden kaçmadı.
ERZURUM MODELİ TARTIŞILDI
Basın İlan Kurumu’nun ilk olarak Erzurum’da başlattığı yerel gazetelerin birleştirilmesi sonrası ortaya çıkan olumlu ve olumsuzlukların konu edindiği programda Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü M. Musa Çakır’a birleşmenin sonrası ortaya çıkan tablo soruldu. Çakır, birleşmenin ticari açıdan getirdiği olumlu etkilerle beraber gazete ortaklarının fikir çatışmalarına girdiğine dikkat çekti. Program sunucusu Yılmaz Tekin’in, ‘Erzurum modeli nasıl bir yenilik getirdi’ sorusuna Çakır, “Erzurum’da daha önce 16 yerel yayın yapan gazete vardı. Bu gazeteler ekonomik sıkıntılar çekmekle birlikte özgür iradeleriyle haberciliklerini sürdürmekteydiler. Basın İlan Kurumu ilk bakışta herkesin isabetli gördüğü gazetelerin birleşmesi yönünde teklifte bulundu. Tüm gazete sahiplerinin daha kaliteli yayıncılık yapılacağı ekonomik yarar getireceği düşüncesiyle birleşmeye destek vermekle birlikte getireceği olumsuzlukları da dile getirdiler. Çünkü herhangi bir ticari işletmenin birleşmesi mümkün olabilirdi, fakat fikir satan haber satan bir kurumun birleşmesinde sancılar çekilmesi kaçınılmazdı. Nitekim birleşme sonrası bunun sıkıntıları Erzurum’da halen yaşanmaktadır” diye konuştu.
Öte yandan Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü M. Musa Çakır, programda birleşmeler sonrası beklenen kalitenin gelmediğinden yakındı. Bir anda tüm gazetelerin haber hacmi fazla, renkli ve ulusal formatta çıkması beklenirken aksine ticari mantıkla bakan işletme yöneticilerinin varlığının bu beklentileri ötelediğinden bahsetti. Kimisi ilan hakkını sattı çıktı. Kimisi ise ticari mantıkla sözde gazetecilik yapmaya başladı. Gazeteciliği mesleği olarak gören birçok meslektaşının fikir ayrılıklarından dolayı ‘ilan haklarını’ satmak zorunda kaldığına dikkat çeken Çakır, “Birleşme sonrasında gazeteciliği hayat felsefesi ve halkın haber alma hakkına katkı olarak gören birçok meslektaşımız zor durumda kaldı. Öyle ki bu işi yalnızca ticari olarak gören ortakları tarafından baskı yapılarak zorla hisseleri sattırılmaya çalışıldı. Ortaya çıkan tabloda ise 1910’lu yıllarda çıkan ilk gazetelerden farksız bir gazete modeli ortaya çıktı. Basın İlan Kurumuna bu konuda önemli görevler düşüyor. İşi hakkıyla yapan gazetelerin görmezden gelinmemesi ve kalitelerini korumaları için onların teşvik edilmesi mevcut ortaklar arasındaki sıkıntılara bir çözüm üretmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
“BİRLEŞMELERDE FİKİR AYRILIKLARI DİKKATE ALINMALI”
Erzurum Modeli’nin Anadolu basını için gereksinim olduğuna dikkat çeken Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Çakır, “Bu model özünde iyi niyetli olarak yerel basının daha güçlü hale gelmesi için yapılmıştır. Bu birleşmeleri taktire şayan görüyoruz. Fakat birleşmelerde ki fikir ayrılıklarını mutlaka iyi görmek lazım. Bundan sonra diğer illerde yapılacak birleşmelerde Basın İlan Kurumu’nun dikkate alacağını ümit ediyoruz. Zira sonu gelmez sorunlar kaçınılmaz oluyor. Bu sorunların önüne geçilebilirse emin olunuz ki birleşmeler basının gücüne güç katacaktır” dedi.
ÖZKAN; KALİFİYE ELEMAN SORUNU YAŞIYORUZ
Gazetelerin, bölgedeki üniversitelerde İletişim Fakültesi olmasına rağmen yetişmiş kalifiye elaman sorunu yaşadığına dikkat çeken Van Olay Gazetesi İmtiyaz Sahibi Fikret Özkan ise bu olumsuzluğun giderilmemesi halinde bu mesleğin özellikle yerel ölçekte yok olacağını söyledi. Basın İlan Kurumu yöneticilerinin gazeteleri birleştirdikten sonra işlerine daha da yoğunlaşmasının şart olduğunu söyleyen Özkan, “ Van’da 12 olan gazete sayısı 6’ya düştü. Biz Erzurum modelini uygularken fikri birleşmelerin zorluğunu biliyorduk. Bazı gazeteci arkadaşlarım bu bilinçle gazete yayın haklarını sattılar. Aralarında çocuğunu kaybetmişçesine adeta ağlayanlar bile oldu. Sancılı bir süreç ama şu an itibariyle bu birleşmelerin olumlu sonuçlar getireceğine inanıyorum” dedi.
BİLİZ; TİCARİ REKLAMLAR KONUSUNDA DESTEK BEKLİYORUZ
100 yüze programında gazete yöneticilerine ihale ilanı almadıkları taktirde yayın hayatlarını sürdürüp sürdürülemeyeceği de soruldu. Batman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Halit Biliz’in bu konuda ki görüşü oldukça netti. Gazetelerin yayın hayatlarını sürdürmelerinde en önemli üç unsurun abone, ticari reklam ve ihale ilanları olduğunu hatırlatan Biliz, “Gazeteler olarak öyle bir konuma gelmeliyiz ki ihale ilanlarına ihtiyaç duymadan yayınlarımızı sürdürmeliyiz. Fakat bunun olabilmesi için halk desteğinin mutlak surette olması gerekir. Bugün şehir genelinde ulusal gazeteler bile günde 200 gazete bile satamazken Basın İlan Kurumu bizden 1000 satış yapmamızı bekliyor. Bu nedenle halkımızın yerel gazetelere tıpkı Avrupa’da ve Amerika’da olduğu gibi büyük destekler vermesi gerekiyor. Öyle ki lokal sorunlar ancak yerel gazeteler tarafından ele alınıp sorun bulunuyor. Bunların yanında yerel işletmelerin yerel gazetelere destekler konusunda da duyarlı olmalarını bekliyoruz. Yerel gazeteler varlık gösterdiği sürece onların sorunları istekleri çözüm bulabilir” diye konuştu.
ASLAN; GAZETECİ TARAFSIZ OLAMAZ
Programda en can alıcı soru ise gazetecilerin ve gazetelerin tarafsız olup olamayacaklarına yönelikti. Gazetecinin kişisel olarak mutlaka siyasi düşüncesinin var olduğuna dikkat çeken, Van İpek yolu Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Cengiz Aslan, kişisel ideolojilerin yayıncılıkta olmamasına dikkat edilmesinin önemine değindi. Ülke genelinde partilerin yayın organlarının varlığına dikkat çeken Aslan, bu tür yayın ilkesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Aslan, “Taraf olmayan bertaraf olur sözü mutlaka geçerliliğini sürdürür. Bazen gazetelerde bu taraflı tutumlarını yayınlarına da aksettiriyor. Fakat objektif haberciliğin gereği halkın gözüyle bakmaktır. Bunun sağlanması takdirde hiç şüphesiz gazetecilik misyonu tamamlanmış olur. İster istemez sorunları kangren olmuş halkın sorunlarını dile getirdiğinizde muhalefet görevi yapmış olduğunuz görülür. Hâlbuki bu durum hiçte görüldüğü gibi değildir. Ortada sorunlar ve sorunlara duyarsız kalan yetkililer karşı karşıya kalıyor. Halktan taraf olmak demek daima muhalefet olmakla eşdeğerdir” dedi.
Diğer illerde yapılacak birleşmelerde fikir ayrılıklarının dikkate alınmasının önemine değinen Çakır, “Bu model özünde iyi niyetli olarak yerel basının daha güçlü hale gelmesi için yapılmıştır. Bu birleşmeleri taktire şayan görüyoruz. Fakat birleşmelerde ki fikir ayrılıklarını mutlaka iyi görmek lazım. Bundan sonra diğer illerde yapılacak birleşmelerde Basın İlan Kurumu’nun dikkate alacağını ümit ediyoruz” dedi.
YEREL BASININ SORUNLARI ÜLKE GÜNDEMİNDE
Uydudan yayın yapan ve bölgenin gündemini ülke ekranlarına taşıyan Van TV’de bu kez yerel basının sorunları masaya yatırıldı. Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü M. Musa Çakır’ın da katıldığı, Yılmaz Tekin’in hazırlayıp sunduğu, 100 yüze programında yerel basının sorunları ele alındı. Son yıllarda yaptığı başarılı çıkışları ve kaliteli yayınları ile bölgenin sesi olmayı başaran Van TV bu kez dünyanın en zor meslekleri arasında yer alan gazetecilerin sorunlarını ülke gündemine taşıdı. Bulunduğu konum itibariyle etkisini günden güne hissettiren yerel basının sorunlarının ele alındığı bu haftaki programda özellikle Basın İlan Kurumu’nun yerel gazeteleri birleştirme çabası ve sonuçları ortaya konuldu. Erzurum Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Musa Çakır, Batman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Halit Biliz, Van İpek yolu Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Cengiz Aslan ve Van Olay Gazetesi İmtiyaz Sahibi Fikret Özkan'ın katıldığı iki saati aşkın süren programda katılımcıların görüşlerinin ortak olması dikkatlerden kaçmadı.
ERZURUM MODELİ TARTIŞILDI
Basın İlan Kurumu’nun ilk olarak Erzurum’da başlattığı yerel gazetelerin birleştirilmesi sonrası ortaya çıkan olumlu ve olumsuzlukların konu edindiği programda Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü M. Musa Çakır’a birleşmenin sonrası ortaya çıkan tablo soruldu. Çakır, birleşmenin ticari açıdan getirdiği olumlu etkilerle beraber gazete ortaklarının fikir çatışmalarına girdiğine dikkat çekti. Program sunucusu Yılmaz Tekin’in, ‘Erzurum modeli nasıl bir yenilik getirdi’ sorusuna Çakır, “Erzurum’da daha önce 16 yerel yayın yapan gazete vardı. Bu gazeteler ekonomik sıkıntılar çekmekle birlikte özgür iradeleriyle haberciliklerini sürdürmekteydiler. Basın İlan Kurumu ilk bakışta herkesin isabetli gördüğü gazetelerin birleşmesi yönünde teklifte bulundu. Tüm gazete sahiplerinin daha kaliteli yayıncılık yapılacağı ekonomik yarar getireceği düşüncesiyle birleşmeye destek vermekle birlikte getireceği olumsuzlukları da dile getirdiler. Çünkü herhangi bir ticari işletmenin birleşmesi mümkün olabilirdi, fakat fikir satan haber satan bir kurumun birleşmesinde sancılar çekilmesi kaçınılmazdı. Nitekim birleşme sonrası bunun sıkıntıları Erzurum’da halen yaşanmaktadır” diye konuştu.
Öte yandan Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü M. Musa Çakır, programda birleşmeler sonrası beklenen kalitenin gelmediğinden yakındı. Bir anda tüm gazetelerin haber hacmi fazla, renkli ve ulusal formatta çıkması beklenirken aksine ticari mantıkla bakan işletme yöneticilerinin varlığının bu beklentileri ötelediğinden bahsetti. Kimisi ilan hakkını sattı çıktı. Kimisi ise ticari mantıkla sözde gazetecilik yapmaya başladı. Gazeteciliği mesleği olarak gören birçok meslektaşının fikir ayrılıklarından dolayı ‘ilan haklarını’ satmak zorunda kaldığına dikkat çeken Çakır, “Birleşme sonrasında gazeteciliği hayat felsefesi ve halkın haber alma hakkına katkı olarak gören birçok meslektaşımız zor durumda kaldı. Öyle ki bu işi yalnızca ticari olarak gören ortakları tarafından baskı yapılarak zorla hisseleri sattırılmaya çalışıldı. Ortaya çıkan tabloda ise 1910’lu yıllarda çıkan ilk gazetelerden farksız bir gazete modeli ortaya çıktı. Basın İlan Kurumuna bu konuda önemli görevler düşüyor. İşi hakkıyla yapan gazetelerin görmezden gelinmemesi ve kalitelerini korumaları için onların teşvik edilmesi mevcut ortaklar arasındaki sıkıntılara bir çözüm üretmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
“BİRLEŞMELERDE FİKİR AYRILIKLARI DİKKATE ALINMALI”
Erzurum Modeli’nin Anadolu basını için gereksinim olduğuna dikkat çeken Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Çakır, “Bu model özünde iyi niyetli olarak yerel basının daha güçlü hale gelmesi için yapılmıştır. Bu birleşmeleri taktire şayan görüyoruz. Fakat birleşmelerde ki fikir ayrılıklarını mutlaka iyi görmek lazım. Bundan sonra diğer illerde yapılacak birleşmelerde Basın İlan Kurumu’nun dikkate alacağını ümit ediyoruz. Zira sonu gelmez sorunlar kaçınılmaz oluyor. Bu sorunların önüne geçilebilirse emin olunuz ki birleşmeler basının gücüne güç katacaktır” dedi.
ÖZKAN; KALİFİYE ELEMAN SORUNU YAŞIYORUZ
Gazetelerin, bölgedeki üniversitelerde İletişim Fakültesi olmasına rağmen yetişmiş kalifiye elaman sorunu yaşadığına dikkat çeken Van Olay Gazetesi İmtiyaz Sahibi Fikret Özkan ise bu olumsuzluğun giderilmemesi halinde bu mesleğin özellikle yerel ölçekte yok olacağını söyledi. Basın İlan Kurumu yöneticilerinin gazeteleri birleştirdikten sonra işlerine daha da yoğunlaşmasının şart olduğunu söyleyen Özkan, “ Van’da 12 olan gazete sayısı 6’ya düştü. Biz Erzurum modelini uygularken fikri birleşmelerin zorluğunu biliyorduk. Bazı gazeteci arkadaşlarım bu bilinçle gazete yayın haklarını sattılar. Aralarında çocuğunu kaybetmişçesine adeta ağlayanlar bile oldu. Sancılı bir süreç ama şu an itibariyle bu birleşmelerin olumlu sonuçlar getireceğine inanıyorum” dedi.
BİLİZ; TİCARİ REKLAMLAR KONUSUNDA DESTEK BEKLİYORUZ
100 yüze programında gazete yöneticilerine ihale ilanı almadıkları taktirde yayın hayatlarını sürdürüp sürdürülemeyeceği de soruldu. Batman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Halit Biliz’in bu konuda ki görüşü oldukça netti. Gazetelerin yayın hayatlarını sürdürmelerinde en önemli üç unsurun abone, ticari reklam ve ihale ilanları olduğunu hatırlatan Biliz, “Gazeteler olarak öyle bir konuma gelmeliyiz ki ihale ilanlarına ihtiyaç duymadan yayınlarımızı sürdürmeliyiz. Fakat bunun olabilmesi için halk desteğinin mutlak surette olması gerekir. Bugün şehir genelinde ulusal gazeteler bile günde 200 gazete bile satamazken Basın İlan Kurumu bizden 1000 satış yapmamızı bekliyor. Bu nedenle halkımızın yerel gazetelere tıpkı Avrupa’da ve Amerika’da olduğu gibi büyük destekler vermesi gerekiyor. Öyle ki lokal sorunlar ancak yerel gazeteler tarafından ele alınıp sorun bulunuyor. Bunların yanında yerel işletmelerin yerel gazetelere destekler konusunda da duyarlı olmalarını bekliyoruz. Yerel gazeteler varlık gösterdiği sürece onların sorunları istekleri çözüm bulabilir” diye konuştu.
ASLAN; GAZETECİ TARAFSIZ OLAMAZ
Programda en can alıcı soru ise gazetecilerin ve gazetelerin tarafsız olup olamayacaklarına yönelikti. Gazetecinin kişisel olarak mutlaka siyasi düşüncesinin var olduğuna dikkat çeken, Van İpek yolu Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Cengiz Aslan, kişisel ideolojilerin yayıncılıkta olmamasına dikkat edilmesinin önemine değindi. Ülke genelinde partilerin yayın organlarının varlığına dikkat çeken Aslan, bu tür yayın ilkesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Aslan, “Taraf olmayan bertaraf olur sözü mutlaka geçerliliğini sürdürür. Bazen gazetelerde bu taraflı tutumlarını yayınlarına da aksettiriyor. Fakat objektif haberciliğin gereği halkın gözüyle bakmaktır. Bunun sağlanması takdirde hiç şüphesiz gazetecilik misyonu tamamlanmış olur. İster istemez sorunları kangren olmuş halkın sorunlarını dile getirdiğinizde muhalefet görevi yapmış olduğunuz görülür. Hâlbuki bu durum hiçte görüldüğü gibi değildir. Ortada sorunlar ve sorunlara duyarsız kalan yetkililer karşı karşıya kalıyor. Halktan taraf olmak demek daima muhalefet olmakla eşdeğerdir” dedi.
Editör
Son Güncelleme: 26.08.2013 09:09