Gazeteci Şener, Erzurum Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında, medya soruşturmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Şener, şöyle dedi:
“Bu basın toplantısını yaparken ben, Türkiye genelinde örgütlemesini tamamlamış olan Türkiye Yerel ve Bölgesel Gazeteler Birliği Genel Başkanı olarak ve Türkiye Bölgesel Televizyonlar Birliği Genel Başkan Vekili olarak konuşuyorum. Aynı zamanda Erzurum’da yayın yapmakta olan bir yerel televizyon kanalı olan Kanal 25 ‘inde yayın yönetmenliğini yapıyorum. Çeyrek asıra yakındır Erzurum’da gazetecilikle uğraşıyorum. Asıl mesleğim benim mali müşavirliktir. 2 fakülte mezunuyum hem elektrik mühendisiyim hemde işletme fakültesi mezunuyum. Gazeteciğimin yanısıra mali müşavirlik işimide yapmaya devam ediyorum.”
“Soruşturma gazetecilikle ilgili değildir”
Selahattin Şener, Erzurum Cumhuriyet Savcılığı tarafından düzenlenen soruşturmanın medya ile ilgili olmadığını ileri sürdü.
Şener, şöyle devam etti:
“Son zamanlarda bütün kamoyunun haberi olduğu üzere Erzurum’da bir operasyon yapıldı. Bu operasyonda ağırlıklı olarak gazeteci arkadaşlarımla birlikte bende sorgulandım. İsterseniz önce kamoyunu gazetecilikle alakalı bu operasyonun ne kadar gazetecilikle alakalıydı bu konuda bilgi vermek istiyorum. Bu operasyonun yapıldığı günlerde ben Ankara’daydım. Ankara’dan Erzurum ile konuştuğumuzda içlerinde Doğu Tv’nin sahibi Ayhan Köseoğlu’nun olduğunu ve yine gazeteci Ender Yüncü ile Remzi Dervişoğlu olduğunu ve Yeni Kuşak Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Yücel Akbaş’ı gözaltına aldıklarını duydum. Bu gözaltıların sebebini ilk başta bilemedik. Daha sonra polis tarafından benim de ifademe Savcı Bey’in başvuracağını söylediler. Bu arkadaşlar gözaltına alındıktan 2 gün sonra ben Erzurum’a döndüm ve Savcı Bey’e gittim ifade verdim. Bu ifadenin esasen bir gazetecilik konusu olmadığını söyleyebilirim. Her ne kadar gazeteciler gözaltına alınsada, bu olayın gazetecilikle bir alakasının olmadığını çok rahat söyleyebilirim çünkü bu olay Doğu Tv’nin sahibi aynı zamanda avukat olan Ayhan Köseoğlu’nun bir avukatlık ücretinin ödenip ödenmemesi ile alakalı olarak bir bahçe işletmecisi Azize Çay Bahçesi işletmecisi ile olan itilafından kaynaklandığını gördüm.”
“16 gazeteci gözaltına alınmadı”
Şener, gözaltı sürecinde bahsedildiği gibi 16 kişinin gözaltına alınmadığını, soruşturmanın bir işadamının şikayeti üzerine yürütüldüğünü ifade etti.
Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayhan Köseoğlu avukatlık ücretinin ödenmediğini iddia ediyor, onlarda bu anlamda televizyonlarında Doğu Tv’de santaj yapıldığını iddia ediyor. Nihayetinde biz ifadelerimizi verdik ve çıkarıldığımız hakim karşında salı verildik, tahliye edildik. Bütün arkadaşlarımla birlikte tahliye edildik. Bu malesef üzücü olarak söylüyorum bir gazetede ve bir de internet gazetesinde yer aldı. Bu gazetelerde maksatlı yayın yapıldı. Bu gazetelerde iddia edildiği gibi bu işin içerisinde şikayetçi ya da mağdur durumda çok sayıda iş adamı deniyordu , çok sayıda iş adamı yok, sadece bir kişi... Şikayetçi olan işletmeci bir bahçe işletmecisi olan bir tane bahçe işletmecisi... Çok sayıda iş adamı diye özellikle maksatlı verilen haberin muhatabında aslında bir tane bahçe işletmecisi var. Çok sayıda gazeteci gözaltında 16 rakamı geçiyor. Oysa Erzurum’da bu konuyla alakalı ve ifadesine başvurulan gazeteci sayısı 5 tane idi. Ve bu gazetecilerinde bu olayla aslında hiçbir irtibatı yok. Bunun gazetecilikle hiçbir ilgisi yok.”
“Suç duyurusunda bulundum”
Türkiye Yerel ve Bölgesel Gazeteler Birliği Genel Başkanı Selahattin Şener, kendisiyle ilgili eleştirilerde bulunan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ifade etti.
Şener, şöyle konuştu:
“(Erzurum’da bir gazetecilik çetesi var ve bu çete çok kötü işler yapıyor ve Allah’a şükür çökertiliyor artık bu çete) denildi. Arkadaşlarımız çok maksatlı olarak bize saldırı yaptılar, bize iftira attılar, bizim hakkımızda yalan söylediler. Hukukun adaletine ve üstünlüğüne hepimiz inanıyoruz ve önümüzdeki zamanlarda hukukun bu konuyu çözeceğini ve bu maksatlı haberlerin nasıl olduğunu, nasıl çıktığını mesela çok sayıda iş adamının şikayeti mesela çok sayıda gazetecinin sorgulandığı gözaltına alındığı ifadeleri bunlar kim tarafından uydurulmuş ve kim tarafından üretilmiş mutlaka önümüzdeki günlerde bu konu çözülecektir. Hukuk bu konuyu çözecektir. Gazeteciler linç edilmek istenmiştir. Ama hukuk bu linçe izin vermemiştir. Bu arkadaşlar hakkında ben suç duyurusunda bulundum ve şikayetçi oldum.”
Şener, konuşmasının sonunda sivil inisiyatif gruplarını kınayarak, “Buradan Erzurum Gazeteciler Cemiyeti’ni kınıyorum. Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti’ni kınama ihtiyacı bile hissetmiyorum çünkü onların ismi olan varlığı olmayan bir cemiyet sadece... Şunun için kınıyorum; en azından bir meslek mensubiyeti duyarak 4 tane gazeteci arkadaşımız gözaltına alınmıştır. Ben beklerdim ki mahkemeye gitsinler, Adalet Sarayı’na gitsinler, savcıyla görüşsünler. En azından emniyete gidip, bu arkadaşlarımızı niçin içeri aldınız? diyebilirlerdi. Maalesef Erzurum Gazeteler Cemiyeti yönetimi bu konuda sınıfta kalmıştır.”
Editör