MON CHER’ Deyimi Fransızca ‘Azizim, Dostum’ anlamına geliyor.!

Genellikle yabancı ülkelerde görev yapan diplomatlar için yabancılar tarafından kullanılan bir terimdir.!

Kuruluş aşamasında olmasa da özellikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk sonrası;

Yabancıya dost ve aziz bir anlayışın yabancıya dost,aziz ve müttefik olarak yapılandırdığı ve konuşlandırdığı monşer sistemi bu gün tartışmamız gerekli iken ve yerine ikame etmeye çalıştığımız yeni yönetim sistemini bu saiklerden uzak yapılandırmamız elzem iken,

Eski monşer sistemin alışılmış ritüelleri eşliğinde ülkeyi ve İstanbul’u haladaha kimin yönetmesi gerektiğini biz tartışa durup kutuplaşmanın sınırlarını aşıyoruz.

Yabancıya dost ve aziz olan eski sistem monşer şahsiyetleri aracılığı ile yeni sisteme hakim olabilmek ve devamlılığını sağlamak için kendi panzehirini hala daha üretebilmektedir. Maalesef engel olamıyoruz.!

Ve çeşitli proje şahsiyetler ile yeni sisteme sirayet edip ülkenin ve milletin iradesini konsolide etmeye çalışıyorlar anlamamakta ısrar ediyoruz.!

Eski sistem ritüelleri ile birlikte hareket edip, mihenk taşlarını yerinden oynatıp, sistemin tekerine çomak sokmayı başaran,

Ve sistemin güç odaklarını ele geçirip, Türk usulü ülkesine ve milletine dost ve aziz yeni bir sistemi kurmaya çalışan,

Devlet Beysiz MHP, Tayip Erdoğansız Türkiye hayalleri monşer sistemi kaybetmeme endişesinden hareketle olup

İleride yeni oluşumlara ülkeyi ve milleti gebe bırakacak ekonomik, sosyal ve siyasal ortamı hazırlamakta,

Kendi panzehiri niteliği taşıyan Ali Babacanla sağ seçmeni, Ekrem İmamoğlu ile sol seçmeni konsolide edebilecekleri figuratif proje şahsiyetler üzerinden devamlılıklarını sağlamanın mücadelesi verilmektedir.! İdrak edemiyoruz.!

Dünden bu güne hep mağdur olanın yanında yer alabilmeyi bir inanç ve karakter hadisesi sayan , inanan ve buna göre amel eden Türk Milletini ;

Çok iytanıyan köhnemiş sistemin mihenk taşlarını sekarattan kurtaracak bu proje şahsiyetlerin mağduriyet algısı ve İstanbul seçimleri bu minvalde önemlidir ve dikkat edilmelidir.! Anlamıyoruz.!

Kuruluşu sağlanmaya çalışılan Türk usulü Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin dış ve yapancı kaynaklı proje ve operasyonlara karşı daha dayanıklılığı ve devamlılığı sağlayacağını düşündüğümüz ve millet ile sistem eşgüdümünü devlet uhdesinde sağlayacağını düşündüğümüz ve inandığımız yeni sistem öngörülerimizi sabrınıza ve hoşgörünüze sığınarak takdir ve tercihlerinize sunuyorum;

Devlet ve devleti konuşlandıran sistem millet için vardır.! Milleti hür , adil ve tok yaşatabildiği müddetçe ayakta kalır ve yaşar.!

Devleti ve kurumlarını idare edenler liyakat, ehliyet ve adalet esaslarınca belirlenebildiği taktirde kurumsallaşarak bir sistem gerçeğine dönüşecek, baki olan sistemize bir devlet ve kurumsal yapı karşısında fani insanların sadece sembolik bir anlam ve önemi kalacaktır.

Liyakat, ehliyet ve adalet temelinde kurulmuş bir devletin ve kurumun idarecileri bu değerleri sembolize edebildiği müddetçe başarılı olabilecek ve görevde kalabilecektir.!

Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Devletin ve kurumların yeniden reforme edilmeye çalışıldığı ve yeni sistemin doğum sancılarının sıklaştığı hayati kritik dönemeçte erken ve ölü doğumun gerçekleşmemesi için şahsi ve siyasi tavassutun, partizan torpil ve adam kayırıcılığın süratle önüne geçip liyakat, ehliyet ve adalet temelinde reforme edilecek devletin bütün kurumları dizayn edilip ;

Sorun ve sıkıntılara yerinde ve zamanında hızla müdahale edebilecek yetki ve sorumluluk aktarılmalı devletin üst yönetimine süreci kontrol ve denetleme yetkisi dominize edilmelidir.!

Devlet üst yönetimi halkın iradesini tamamen sandığa yansıtabilecek, temsilde liyakat ve adaleti, yönetimde istikrar ve birliği sembolize edebilecek bir seçim sistemi ile en az % 50’nin üzerinde bir halk oyu ile belirlenmelidir.

Halktan seçilebilecek oranda destek alan iktidar yasama ve yürütme ile alakalı bütün devlet kurumlarına idari atama ile yürütmeyi sağlayarak yönetimde istikrarı ve birliği sağlayacak kurumsallaşma gerçekleştirilmeli

Belediyeler kapatılarak, hizmet ve yetkileri devletin ilgili kurumlarına aktarılmalı ve halkın iradesi ile seçilen iktidarın atayacağı valilere bu yetki ve sorumluluklar devredilmelidir.!

İktidarın atadığı valiler ve bütün kurum yöneticileri iktidarın kaybetmesi ve yeni bir iktidarın kazanması ile birlikte görevleri son bulmalı yerlerine yeni iktidarın atama yaparak yönetimde istikrar ve birliği sağlayacak sistemin kurulması elzemdir.!

Yasama ve yargı TBMM uhdesine bırakılarak , Tamamen meclis temsil oranında seçilecek yargı yöneticilerinin ve milletvekillerinin eşgüdümü ile Devleti ve bütün kurumları yöneten kurumsal yapı ve yöneticiler denetlenebilmeli kontrolleri sağlanabilmelidir.!

Partili Cumhurbaşkanından ziyade, halkın yüzde % 50 sinden fazla oyu alan cumhurun cumhurbaşkanı olmalı, Seçimi kazanan siyasi partinin genel başkanı aynı zamanda TBMM başkanı olarak yasama ve denetleme faaliyetleri ile millet adına yürütmeyi kontrol edebilmelidir.!

Temsilde liyakatı ve adaleti sağlayacak siyasi partiler yasası yeniden tanzim edilerek ; Parti ilçe , il başkanları ve yönetim kurulları delegasyon sistemi ile değil bütün gönüllü parti üyelerinin oy çokluğu ile seçilmeli ve genel başkanlar ise ilçe ve il başkanlarının oyu ile seçilmelidir.!

İl ve ilçe başkanlarının oyu ile seçilen genel başkan , parti yönetimi , karar kurulları ve milletvekillerini belirleyebilmelidir.!

Kamu ve özele ait bütün sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin, vakıfların, sendikaların , odaların, borsaların , kooperatif ve federasyonların yönetim ve yürütme kurulları delegasyon sistemi ile değil üyelerin oy çokluğu iradesi ile belirlenebilmesi yapılandırılmalıdır.!

İnsan- sistem ve devlet işbirliği ve uyumunu sağlayacağına inandığımız yeni sistemin temsilde liyakatı, ehliyeti ve adaleti; Yönetimde istikrar ve birliği sağlayarak 2023 Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yıl dönümüne Tam Bağımsız Lider Ülke Türkiye idealine yapı taşı olabilmesi dilek ve dualarımla...

Selam saygı dua…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.