Erzurum’da kış ortasında ilk bahar esintisi eşliğinde İhlas Haber Ajansı’nın acar muhabiri E. Mehmet Yılmaz, mesai arkadaşım Pusula’nın en genç cevheri Furkan Nehri, Kazım Karabekir Stadı’nın yolunu tuttuk. Daha stada varmadan, stadyum çevresi mahşeri bir kalabalıktı. Park alanı oto pazarından daha kalabalıktı. Yığınla arabalar park etmişti. Nedenini E. Mehmet Yılmaz söyledi. Stadyumun hemen yanı başındaki Spor Salonu’nda sirk varmış kalabalığın en büyük nedeni de buymuş… Tabi sentetik sahada Aşkale Belediyespor’un da maçı olunca, tam bir mahşer yerine dönmüştü. GHSİM’nin kampusü…
Her neyse ki; güçte olsa aracımıza bir park yeri bulduk ve stada gittik. Konuk takımdan Nureddin Ersoy ve Umut Çakır Erzurum’da iyi izlenimler bıraktığı için onlarla kucaklaştım. Hal hatır sorduktan sonra tribünlerin yolunu tuttum. Seyirci azdı, ama coşkuluydu.Takım formda olmasa da, Dadaşlar Grubu yine formundaydı… Erzurum lehine sloganların birini bırakıp diğerini atıyordu. Çok geçmedi orta hakem Yiğit Arslan’ın düdüğü ile maç başladı. Çiçeği burnunda teknik direktör Turhan Özyazanlar yöneticilerin arasında şeref tribününde maçı izliyordu. Tabi müsabaka esnasında tecrübeli çalıştırıcı bol bol not tuttu. Erzurum maça fırtına gibi başladı. Ancak gol rakipten geldi. O kadar enteresan bir goldü ki, daha hiç kimse ne olduğunu anlayamamıştı. Ancak skorboarda 0-1 yazdı…
BB Erzurumspor, ilk yarım saatte iyi işler yaptı. Sağlı sollu ataklarla golü aradı, ama olmadı. Herkes ikinci 45 dakikada Dadaşların temsilcisinin toparlanacağını hesap etti. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. İkinci yarıda Erzurum sapır sapır dökülürken, konuk takım golleri bulmaya başladı. Sonuç 3-1’lik bir zaferle Erzin Belediyespor evine döndü. Maç öncesinde Erzin’e “Bu maçı oynamayalım. Sana 1 puan verelim” deseydik. Akşamdan razı olurdu. Ancak 3-1’lik galibiyet onlar için ballı lokma oldu. Gerçi Erzin Belediyesporlu Nureddin Ersoy sanki bir kahindi, 9 numaralı Alper’e ‘Gol atacaksın’ dediğini kulaklarımla duydum. Alper de perdeyi açan isim oldu. Sezon başından beri sahada mutlaka olması gereken isim dediğimiz Ekrem Sütçü’nün muhteşem frikik golü güme gitti. Yani mağlubiyet nedeniyle bir işe yaramadı. BB Erzurumspor maçın ikinci devresinde o kadar kötü oynadı ki, şu futbolcu iyiydi, diyemiyoruz. Zaten takımın kötü oynadığı ortada, 3-1’lik mağlubiyet her şeyi anlatıyor.
Bir takım düşünün ki, iyi bir yönetimi var. Taraftarı var, muhteşem stadı var, Büyükşehrin takımı. Ama işte bu takım evinde tam 11 puan kaybetti. Soruyorum size hiç şampiyonluğa oynayan bir takım kendi evinde daha ligin ilk yarısı bitmeden üç mağlubiyet iki beraberlik alır mı? Bu tablo ortaya çıkarsa, şampiyonluk hayal olur. Gerçi Sakaryaspor’un son iki maçta beş puan kaybettiğini de hesaba katarsak, dizlerimizi dövmekten başka çaremiz kalmıyor. Bugüne kadar deplasmanlardan 10 çıkartan mavi-beyazlıların Kazım Karabekir’de sadece 11 puan toplaması da sizce düşündürücü değil mi?
Sonuçta toplamda hanesinde 21 puanı olan BB Erzurumspor, ligin ilk yarısına bitimine 2 hafta kala teknik adam değiştirdi. Turhan Özyazanlar, Taşkın Güngör’ün yerine göreve geldi. Bilemiyorum yeni takımının kötü gidişatını durdurabilir mi? ama bir gerçek var ortada.. O gerçekte Chelsea’nın dünyaca ünlü Portekizli teknik adamı Jose Mourinho’yu da takımın başına getirsek, pek bir fayda etmez… Eğer yönetim radikal kararlar alıp gereğini yapmazsa, yol yakınken takımı zafere götürecek isimleri transfer etmezse, bu takımdan bir cacık olmaz... Bugün resmi olarak işbaşı yapacak olan Turhan Özyazanlar hocaya başarılar diliyor, Allah yardımcı olsun diyorum. Hoşça kalın…
