Kaç kere yazdım hatırlamıyorum, ama bir kere daha tekrarlamakta ziyadesiyle fayda mülahaza ediyorum:
MHP Lideri Devlet Bahçeli, 15 Temmuz meşum FETÖ kalkışmasından buyana AK Parti’ye verdiği katıksız desteği, şu ya da bu siyasi saikle değil, hakikaten beka meselesi için devam ettiriyor.
Ülkemiz dört bir yandan türlü dalavere ve tuzaklarla çepeçevre kuşatılmak isteniyor.
Şer cephesi eskiden bunu gizli ve türlü kurnazlıklarla icra etmek isterdi.
Şimdi ise, ne saklama ne de inkar etme ihtiyacı duymuyor.
Diyor ki:
“Ey Türkiye, bulduğum her fırsatta seni tıpkı büyük balığın küçük balığı yutması gibi yiyeceğim!”
Yani kartlarını açık oynuyor.
İşte böyle bir ortamda ülkemizde genel ve mahalli siyaset çalışmaları yapılıyor.
Bir vakitten beri takip etmekteyim.
MHP Erzurum’da ne yapıyor?
AK Parti hemen her saat zaten medyada…
Peki MHP Erzurum İl Başkanı Naim Karataş ve dava arkadaşları, AK Parti’nin gölgesinde serinliyorlar mı, yoksa onlar da bu çetin sürecin bir yerinden tutuyorlar mı?
Naim Karataş, siyasette doktora tezini bitirmiş tecrübede değil belki, lakin samimiyeti, gayreti, cesareti, vatan sevgisi, davasına bağlılığı ve olup bitenleri okumaktaki basireti ile sadece MHP için değil, her parti için numune bir başkan…
Koltuğuna çakılıp kalmıyor; o ilçe senin bu köy benim, anlayışı ile Erzurum’u karış karış dolaşıyor.
Bir yandan parti MHP’nin siyasi görüşlerini insanlara aktarıyor, diğer taraftan da Cumhur İttifakı’nın ülke için neden bu denli hayati önem arz ettiğini anlatıyor.
Ver gördüğüm kadarıyla da gittiği her yerde maşeri vicdanda kabul görüyor.
Kürt vatandaşlarımızla da sarılıyor, en samimi muhabbet kuruyor, Türklerle de…
Slogandan ve hamasetten uzak, bire bir insana dokunuyor, partisine yeni üyeler kazandırmak için elini dostça uzatıyor.
Telefonda bana söylediği şu tespiti çok önemli:
“Biz siyaseti bir elimiz yağda bir elimiz balda olsun diye yapmıyoruz. Biz siyaseti, ülkeye ve milletimize hizmet, devletimizi kıyamete kadar baki kılmak için kendimize şiar ettik. Siyaset bizi ülkülerimizden saptırıp atalete uğratacaksa eğer oradan hemen uzaklaşırız.”
Devlet bey, henüz MHP genel başkan adayıyken Erzurum’a gelmişti. Ben de kendisini Mücahit Himoğlu hocanın ricası üzerine Kanal 25’te programıma davet ettim. Sağolsun, Devlet bey de kırmayıp programa katılmıştı.
O çetin zamanda, Erzurum özelinde Devlet beyin yanında Mücahit hoca gibi bir de Şimşek Akpınar vardı.
Kayıtları ortadadır, isteyen arayıp bulabilir.
Devlet bey, o programda öyle tespitler yapıp öyle uç şeyler söylemişti ki…
Şimdi MHP İl Başkanı Naim Karataş’ı ve MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın’ı görünce fark ettim. Devlet bey, çeyrek yüz yıl önce Erzurum’da nasıl bir MHP ve nasıl bir partili tarifini yapmış.
Unutmayalım ki bu güzel tablonun bir de görünmeyen adsız kahramanları var.
Onlar da MHP’ye omuz veren ve devletten bir makam elde etme peşinde koşmayan en hakiki dava insanları…
Allah’ın izni keremiyle elbette günün sonunda Türkiye bu badireleri de atlatacak.
Vicdan sahibi hiç kimse de MHP’nin bugün ülkemiz için yaptıklarını asla unutmayacak. Çünkü tarih, yanlışlarından çok doğrularla anıtlaşıyor.
