Uzun bir aranın ardından BB Erzurumspor’un bir deplasman maçını yerinde izledim.
Kazım Karabekir Stadı’nda onlarca kez izlediğim BB Erzurumspor’u deplasman maçında izlerken, ne yalan söyleyeyim maziye daldım.
1990 ile 2000 yıllarındaki, Erzurumspor’u takip ettiğim senelere daldım.
Hele de ki; yanımda yıllarca deplasman yolculuğu yaptığım gazeteci ağabeyim Vedat Refayeli olunca, inanın maçın keyfini bir kez daha tattım.
Karadeniz Bölgesi’nin çeşitli illerinde Erzurumspor’un çok müsabakasına tanıklık ettim.
İlk kez başında ‘BB’ olan bir temsilcimizi deplasmanda lig maçında takip ediyordum.
Evet!...Vedat Ağabeyi de bende aslında Erzurumspor ile adeta özdeşleşmiş birer isimiz Erzurum’da…
Bunu meslektaşlarımız ya da orta kuşak Erzurum taraftarı arasında bilmeyen yoktur.
Evet!...İşte o, Vedat Refayeli, Ofspor-BB Erzurumspor maçı sonrasında kaleme aldığı köşesinde, ‘Bu takıma kanım ısınıyor’ diye başlık atmıştı.
Ben de içime çift başlı kartal armalı, mavi-beyaz formalı Erzurumspor’u gömmüş ve kalbime Erzurumspor imzasını atmış birisi olarak, son yıllarda hep Büyükşehir Belediye ismini desteklemiş biriyim…
Yani son yıllarda gelişen ekonomik konjöktürde bir kurumun ya da holdingin verdiği destekle kulüplerin ayakta kaldığı ve başarılı olduğu da bir gerçek…
İşte bu noktada Erzurum kelimesinin önünde Büyükşehir Belediye(BB) isminin olması da büyük bir avantaj…
Zaten Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı imkanlar doğrultusunda 3. Ligde şampiyonluk geldi.
Tabi, Kulüp başkanı Ali Demirhan ve yönetiminin hakkını da teslim etmek gerekir.
Bu kadar ayrıntıdan sonra Of maçında yaşadığım duyguları belirteyim, sahada müthiş bir mücadele vardı.
Zaten o günkü koşulları sizlere Pazartesi günü çıkan yazımda belirtmiştim.
Gerçekten sahada müthiş bir BB Erzurumspor vardı.
Her hattı ile savaşan bir futbolcu topluluğunu gördük, sahada…
İşte sahadaki o takıma inanmış onlarca Dadaş, Büyükşehir Belediye Erzurumspor’un peşinden deplasmana koşmuştu.
Tabi, tüm bunları sağlayan en önemli etken Teknik Direktör Ahmet Yıldırım gibi bir futbol adamının takımın başında olmasıdır.
Göreve geldiği günden beri şov yapmayan, çevresine şirinlik muskası dağıtmayan Yıldırım’ın işi sadece kulüp tesisleri, antrenman sahaları ve statlar oldu.
Sağa sola sataşmayan kafasını önüne eğerek işini en doğru ve en ciddi bir şekilde yapmaya çalışan teknik adam olarak dikkat çeken Yıldırım, eğer büyük bir aksilik olmazsa futbolcu ordusu ile 2. Ligde de şampiyonluk yaşayacak gibi gözüküyor.
Zaten, kendisine inandığı için 2,5 yıllık mukavele yapan ve arakasında her zaman duran BB Erzurumspor Başkanı Av. Ali Demirhan da, Yıldırım’ın başarısında büyük güç…
Demirhan, “Ahmet hoca, Türkiye’de karakteri en düzgün teknik adamlardan biri, o işini doğru yaptığı müddetçe, Erzurum’un teknik direktörü olmaya devam edecek” diyerek de, Yıldırım’a ne kadar güvendiğini ve uzun soluklu çalışacağını ispatladı.
Bizde işini severek yapan Ahmet Yıldırım ve talebelerine zorlu şampiyonluk maratonunda başarılar diliyoruz.
Not: Önceki gün yaşamını yitiren Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Ali Ünal’a Allah’tan Rahmet kederli ailesine ve yakınlarına baş sağlığı dilerim.