Dr. Fevzi Özgönül, “Sağlıklı bir sindirim sistemi için özellikle ilk bir ay boyunca, her gece toz veya kapsül şeklinde probiyotik tüketmeliyiz. Böylece sindirim sisteminin en önemli kısmı olan bağırsakların iç yapısında dost bakterilerden bir flora oluşturup sindirim sistemimizi ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmiş oluruz.” dedi.
Günümüzde üretilen peynirler, yoğurtlar sağlıklı üretim aşamasından geçse de tüketiciye ulaşana kadar geçen süre içerisinde bozulmaması gerekiyor. Buna raf ömrü diyoruz. Eski günlerde yediğimiz yoğurtlar yaklaşık 1 haftada bozulurken günümüzde yaklaşık 1 aylık raf ömrü olan yoğurtlar market raflarında bizi bekliyor. Bu yoğurt ve peynirleri satın aldığımızda sanki dayanıklı beyaz eşya almışız gibi hissetmeye başladık. Sanayi tarafından üretilen yoğurt ve peynir gibi gıdaların uzun süreli raf ömürleri olmasının nedeni ise içerisine konulan katkı maddeleridir.
Yoğurt ve peynir cinsi gıdalar yaşayan gıdalardır. Yani süt bu tür bakteriler ile mayalandığında, sen bir yere kadar üre ve yoğurt yap sonra bekle ,dinlenmeye geç denilemez. Fakat içerisine konan katkı maddeleri bu etkiyi yaratabiliyor. Böylece biz o yoğurtları yediğimizde eskisi kadar güçlü probiyotik etki göremiyoruz.
İş böyle olunca da sağlıklı ve güçlü bir bağırsak sistemi için bu tür dost bakterileri dışarıdan maya olarak vücudumuza almamız gerekiyor. Bizim önerimiz ise son zamanlarda çok konuşulan ve faydaları saymakla bitirilemeyen probiyotiklere yönelmemizdir. Sağlıklı bir sindirim sistemi için özellikle ilk bir ay boyunca, her gece toz veya kapsül şeklinde probiyotik almalıyız. Böylece sindirim sisteminin en önemli kısmı olan bağırsakların iç yapısında dost bakterilerden bir flora oluşturup sindirim sistemimizi ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmiş oluruz. Bir ayın sonrasında gerekirse gün aşırı veya 2-3 günde bir bu toza veya kapsüle devam edebiliriz.
Dr. Fevzi Özgönül, sindirim sisteminizin sağlıklı ve güçlü çalışabilmesi için şu noktalara dikkat çekti.
Sağlıklı bir sindirim sistemi için; Sağlıklı bir diş yapısına ihtiyacınız vardır. Mide ile ilgili bir şikâyetinizin olmaması ve midenin sağlıklı asit üretiyor olması gerekir. Karaciğerden ve pankreastan salgılanan sindirim enzimlerine ihtiyacı vardır. Bağırsakları çevreleyen düz kasların uyarılara ihtiyacı olduğu için hareket etmek ve uzun ritmik yürüyüşler de ihtiyaçları arasındadır. Fakat tüm bunlar bile yeterli olmaz. Sindirimin tam ve sağlıklı olabilmesi için yediğimiz besinlerin biraz daha ayrışması gerekir. Bu son bölümde görevli olan dost bakteri dediğimiz probiyotik bakterilerdir. Sütten, peynir ve yoğurt gibi ürünleri elde etmemize yardımcı olan bu bakteriler, İnce bağırsak iç yüzeyinde son sindirim işlevini yürütürler. Bu tür dost bakterileri alırken dikkat etmemiz gereken bir başka konu da bizim yemek kültürümüze uygun olan bakterilerden oluşmuş probiyotik ilaçlardan tercih etmektir. Benim hastalarımdan aldığım geri bildirimler doğrultusunda her probiyotik yazan ilacın bize uygun olmadığıdır. Bu yüzden ya doktorunuza danışarak veya en güzeli çevrenizde bu tür ilaçları kullanan kişilerin tecrübelerinden faydalanarak bu ilaçları kullanmanızda yarar var. Bu ilaçların içerisinde aynı peynir yoğurtta kullanılan maya tabir ettiğimiz dost bakteriler vardır. İçtiğimiz kefir de buna benzerdir. Fakat kefir ilaçlara göre biraz daha hafif kalır. Sizde bu tür porbiyotik ilaç kullanırken arada bir değiştirerek sizin için en uygununu bulabilirsiniz. Kullanırken en az 1 ay kullanmak zorunda olduğunuzu da unutmayın.Günümüzde üretilen peynirler, yoğurtlar sağlıklı üretim aşamasından geçse de tüketiciye ulaşana kadar geçen süre içerisinde bozulmaması gerekiyor. Buna raf ömrü diyoruz. Eski günlerde yediğimiz yoğurtlar yaklaşık 1 haftada bozulurken günümüzde yaklaşık 1 aylık raf ömrü olan yoğurtlar market raflarında bizi bekliyor. Bu yoğurt ve peynirleri satın aldığımızda sanki dayanıklı beyaz eşya almışız gibi hissetmeye başladık. Sanayi tarafından üretilen yoğurt ve peynir gibi gıdaların uzun süreli raf ömürleri olmasının nedeni ise içerisine konulan katkı maddeleridir.
Yoğurt ve peynir cinsi gıdalar yaşayan gıdalardır. Yani süt bu tür bakteriler ile mayalandığında, sen bir yere kadar üre ve yoğurt yap sonra bekle ,dinlenmeye geç denilemez. Fakat içerisine konan katkı maddeleri bu etkiyi yaratabiliyor. Böylece biz o yoğurtları yediğimizde eskisi kadar güçlü probiyotik etki göremiyoruz.
İş böyle olunca da sağlıklı ve güçlü bir bağırsak sistemi için bu tür dost bakterileri dışarıdan maya olarak vücudumuza almamız gerekiyor. Bizim önerimiz ise son zamanlarda çok konuşulan ve faydaları saymakla bitirilemeyen probiyotiklere yönelmemizdir. Sağlıklı bir sindirim sistemi için özellikle ilk bir ay boyunca, her gece toz veya kapsül şeklinde probiyotik almalıyız. Böylece sindirim sisteminin en önemli kısmı olan bağırsakların iç yapısında dost bakterilerden bir flora oluşturup sindirim sistemimizi ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmiş oluruz. Bir ayın sonrasında gerekirse gün aşırı veya 2-3 günde bir bu toza veya kapsüle devam edebiliriz.
Dr. Fevzi Özgönül, sindirim sisteminizin sağlıklı ve güçlü çalışabilmesi için şu noktalara dikkat çekti.
Editör