Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Yakutiye Buz Hokeyi Salonu'nda düzenlenen Erzurum Aday Tanıtım Toplantısı'na katıldı.
Konuşmasına Erzurumluları selamlayarak başlayan Erdoğan, "Vatanda şehit verdik kefen dahi sarmadık, kardeş dedik sarıldık birbirimizi kırmadık, gece gündüz yürüdük bir an dahi durmadık, nice kahpe düşmanlar kırdık da dadaş olduk." mısralarını okudu.
Erzurum'un gönül ve irfan erleri yetiştiren bir şehir olduğuna işaret eden Erdoğan, "Ülke sevgisiyle, vatan aşkıyla, millet sevdasıyla yoğrulmuş Erzurumlu kardeşlerimle yol arkadaşlığı nasip ettiği için Rabbime hamd ediyorum." diye konuştu.
"Başı Palandöken gibi dik Erzurum"un Malazgirt'ten bugüne Türkiye'nin teminatı ve güvencesi olduğunu anlatan Erdoğan, "İstikbalimize giden yolun mührü Erzurum'dur, istiklalimize giden yolun kilit taşı Erzurum'dur. Erzurum böylesine güçlü bir şekilde ayakta durdukça kimse Türkiye'nin önünü kesemez." dedi.
Bir asır önce "Manda ve himaye kabul edilemez." diyerek yedi düvele meydan okuyan Erzurum'un 15 Temmuz'da da darbecilere dünyayı dar ettiğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"15 Temmuz gecesi saat 23.15... Bay Kemal Atatürk Havalimanı'na geliyor. O anda henüz bu kardeşiniz yolda ve havalimanında Bay Kemal oradaki darbecilerle anlaşıyor, tankların arasından geçerek Bakırköy Belediyesine gidiyor. Daha sonra diyor ki benim için 'Bana haber verselerdi ben de beklerdim' diyor. Bay Kemal, biz telefondan mesajlarımızı tüm Türkiye'ye yaydık ve ne dedik, 'Herkes meydanlara' dedik, 'Allah'ına kadar' dedik ve bütün millet sokaklara, caddelere, meydanlara döküldü. Sen ise Bakırköy Belediyesinde kahveni yudumluyordun. Sen korkaksın, korkak. Korkaklar zafer anıtı dikemez, diktatörler zafer anıtı dikemez."
Her zaman darbelere karşı durduklarını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbir zaman darbecilerle yan yana olmadık ve bundan sonra da olmayacağız. Dünyanın neresinde bir darbe varsa, darbeci varsa biz onların karşısındayız. İşte Mısır'da Mursi'ye darbe yaptılar biz karşısında durduk. O günden bugüne darbeyi yapanlarla bir kere olsun görüşmedim. Şimdi Venezuela'da böyle bir girişim var, yine karşısındayız. Nerede olursa olsun darbecilerle yan yana olmayacağız, eğer demokrasiye inanıyorsak, eğer demokrasiyi savunuyorsak o zaman demokrasinin gereği sandığa saygıdır. Sandıkta milli irade var, millet var, cumhur var. Bay Kemal, işte onlarla beraber. Biz onlarla beraber değiliz, darbecilerle beraber olmayacağız."
"Kardeşlerim, şimdi sizlerle birlikte şöyle rabiamızı gür seda ile bir yapalım mı?" diye soran Erdoğan, "İnanın her bunu söyleyişimizde birilerinin kalbi başlıyor atmaya. Hazır mıyız? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İnşallah işte bu Erzurum 31 Mart'ta rabiasına, milli iradeye bir kez daha sahip çıkarak ülkemize ve dünyaya mesajını verecektir." dedi.
Medeniyetin ve tarihin şehri Erzurum'un AK Parti'nin en güçlü hayat damarlarından biri olduğuna işaret eden Erdoğan, Erzurum'un kendilerini hiçbir zaman yanıltmadığını söyledi.
Erdoğan, "Şimdi Erzurum'da Cumhur İttifakı'nın karşısında ne var, millilikten uzak bir ittifak var. Sayın Bahçeli'nin ifadesiyle 'zillet ittifakı', pardon zillet ittifakıyla birlikte bizimki de 'illet ittifakı' öyle diyoruz, zillet, illet. Zillet ve illet ittifakına 31 Mart akşamı en güzel cevabı vermeye hazır mıyız? Gerek Erzurum'daki gerekse diğer şehirlerdeki Erzurumlu kardeşlerimizi telefonlarınızla aramaya hazır mıyız? Hep beraber biliyorum ki Türkiye'nin neresinde Erzurumlu varsa bunlar inşallah Cumhur İttifakı'nın yanındadır." diye konuştu.
Kurulduğu günden beri AK Parti Erzurum teşkilatı bünyesinde görev yapan tüm partililere teşekkür eden Erdoğan, vefat edenleri de rahmetle andı.
Aday tanıtım toplantısının hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, 2004 yılından beri belediyelerde görev yaparak Erzurum'a hizmet edenlere de şükranlarını sundu.
Tribünlerde bulunan gençlerin tezahüratlarını bir süre dinleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra, "Gençlerin maşallahı var, çok dinamikler." ifadesini kullandı.
Seçimde büyükşehir ve ilçelerde AK Parti'yi temsil edecek belediye başkan adaylarına muvaffakiyet dileyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Erzurum'un bu seçimlerde de tercihini hizmet siyasetinden, gönül belediyeciliğinden yana kullanacağına inanıyorum. Biz Erzurum'u çok sevdik ama inanıyorum ki Erzurum da bizi çok sevdi. Ayrılamadık birbirimizden, ayrılmayacağız inşallah. Allah hem bu dünyada hem ebedi alemde bizi birlikte haşretsin. Onun için bu seçimlerde AK Parti kadroları Cumhur İttifakı olarak Erzurum'da daha çok çalışacak ve inşallah bir kez daha partimizi zafere ulaştıracaklardır."
Erdoğan, Erzurumlulara 31 Mart'ta sandıkları patlatmaya, gönül belediyeciliğini zafere taşımaya ve gece gündüz çalışmaya hazır olup olmadıklarını sorarak, "Yüreği mert, gözü pek, kalbi şefkatli dadaşlar söz verirse yapar." diye konuştu.
31 Mart'ta Erzurum'dan rekor beklediğini, AK Parti'nin Türkiye'de siyasetin ölçüsünü hizmet haline getirdiğini vurgulayarak, "Geçtiğimiz 16 yılda 81 vilayetimizin her birine getirdiğimiz hizmetler Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanlardan 5-10 kat daha fazladır." ifadesini kullandı.
"ERZURUM'A 23,5 KATRİLYON YATIRIM YAPTIK"
Erzurum'un da bu hizmet seferberliğinden faydalandığına işaret eden Erdoğan, "Son 16 yılda Erzurum'a ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz... 23,5 katrilyon yatırım yaptık." dedi.
Eğitim alanında 3 bin 418 adet yeni derslik kazandırdıklarını, Atatürk Üniversitesi bünyesinde Açıköğretim Fakültesini ve Erzurum Teknik Üniversitesini kurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek öğrenim öğrencileri için 13 bin 776 yatak kapasiteli yurt binaları inşa ettiklerini ve bir kaç yıl içinde de Erzurum, Aşkale ve Oltu'da bin 250 kişilik yüksek öğrenim yurtlarını daha hizmete alacaklarını bildirdi.
Eğitimin yanında gençleri hayata ve iş dünyasına hazırlamak için de çeşitli çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Erdoğan, "Bu çerçevede Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin himayesinde Türkiye genelinde bölgesel kariyer fuarları düzenliyoruz. Doğu Anadolu Kariyer Fuarı'nı da 15 bölge üniversitesiyle birlikte Mart ayında Erzurum'da gerçekleştiriyoruz." dedi.
Erzurum'u spor tesisleriyle donattıklarına da işaret eden Erdoğan, kente 10 bin kişilik bir kapalı spor salonunu da yatırım programına aldıklarını bildirdi.
Böylece Erzurum'un artık basketbolda da ileriye gideceğine olan inancını dile getiren Erdoğan, salondakilerin stat isteklerine de "Bu 20 bin kişilik stadın hakkını bir verin bakalım, ondan sonra. Bu 20 bin kişilik stat burası için iyi. Buranın hakkını verelim, ondan sonra da hem daha büyüğünü hem daha kalitelisini yaparız." diye konuştu.
Erzurum'a yaptıkları gençlik merkezleri hakkında da bilgi veren Erdoğan, Aziziye, Aşkale, Oltu, Uzundere'ye gençlik merkezleri inşa ettiklerini, Pasinler ve Horasan'a da bu merkezlerden yapacaklarını anlattı.
"92 SAĞLIK TESİSİ KENTE KAZANDIRILDI"
Erzurum'daki sağlık yatırımlarına ilişkin, 24'ü hastaneden oluşan toplam 92 sağlık tesisini kente kazandırdıklarını belirten Erdoğan, "Size bir müjde veriyorum. Daha önce farklı bir şekilde düşünülen ama şimdi bin 200 yataklı Erzurum Şehir Hastanesi'ni şehir merkezine kazandırıyoruz. 10 Sağlık tesisimizin yapımı devam ediyor." diye konuştu.
Erzurum'daki ihtiyaç sahiplerine toplam 3 katrilyon tutarında kaynak aktardıklarını da vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"TOKİ vasıtasıyla Erzurum'da son 16 yılda 10 bin konut projesini tamamlayıp, hak sahiplerine teslim ettik. İnşallah şimdi emekliler ve gaziler içinde 5 bin toplu konutu burada inşa edeceğiz. Erzurum'a 2002 yılına kadar sadece 49 kilometre bölünmüş yol yapılmışken, biz buna 557 kilometre daha ilave ettik. Biz buyuz, birileri laf eder biz ise iş üretiriz."
Erdoğan, Kop Dağı ve Dallı Kavak tünellerini iki yıla kadar tamamlayacaklarını belirterek İspir yolundaki Kırık Tüneli ve bağlantı yolları projesini de önümüzdeki yıl bitireceklerini bildirdi.
Bingöl yolu ve bu yoldaki Çirişli tünelini önümüzdeki yıllarda, Pirinkayalar tünelini ise bu yıl hizmete sunacaklarını aktaran Erdoğan, Palandöken lojistik merkezini kente kazandırdıklarını, il sınırları içindeki bütün demiryollarını yenilediklerini, Erzincan- Erzurum-Kars hızlı tren projesinin etüt çalışmalarının da devam ettiğini vurguladı.
Erzurum'un kent içi trafiğini de halen proje çalışmaları süren 19 kilometre uzunluğa ve 17 istasyona sahip bir tramvay hattıyla rahatlatacaklarını belirten Erdoğan, Erzurum havalimanını da büyütüp, modernleştirdiklerini ve yolcu trafiğinin geçen yıl 1 milyon 365 bin olduğunu aktardı.
Erzurum'a 5 baraj, 13 gölet inşa ettiklerini de hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Son 16 yılda inşa ettiğimiz sulama projeleriyle 363 bin dekardan fazla zirai araziyi sulamaya açtık. Yapımı devam eden sulama tesisleriyle 440 bin dekar mümbit araziyi daha sulamaya açacağız. Erzurumlu çiftçilerimize 1,3 milyar eski rakamla katrilyon tutarında tarımsal destek verdik. Şimdi seçim döneminde birileri gerecek size 'sürekli Erzurum'a hizmet getirilmediğini, Erzurum'un ihmal edildiğini' söyleyecek. Siz onlara ne diyeceksiniz, Erzurum'un diliyle söyleyeyim mi? 'Öle diyesen de gardaş, ya öle değilse...' Bu hizmetleri onlara böyle anlatacaksınız, anlaştık mı? Gerçi siz ne derseniz deyin onlar yine yalanla iftira ile çarpıtmayla ile bildiklerini okuyacaklar, onun içinde asıl hesabı sandığa bırakın."
Erzurum'un son 1,5 asırda 2 defa işgal zulmüne maruz kalmış bir şehir olduğuna işaret eden Erdoğan, bundan dolayı Erzurum'un özgürlüğün kıymetini iyi bildiğini ifade etti.
Recep Tayyip Erdoğan, millet olarak Anadolu'daki bin yıllık varlığın her döneminin mücadeleyle geçtiğini ifade ederek, "Bize bu vatanı yar etmek istemeyenlere inat, bir ayağımızı Anadolu'ya sıkı sıkıya basıp, diğeriyle yedi düvelin üzerine gittik. Bir asır önce bizi bu topraklara gömeceklerini sananlara, Çanakkale, Kut'ül Amare, İstiklal Harbiyle derslerini verdik. Pılılarını pırtılarını toplayıp gittiler ama gözleri arkalarında kaldı. Vatanımızın ve milletimizin üzerindeki hesapları bitmedi." değerlendirmesinde bulundu.
Kimi zaman Ermeni teröristlerin, kimi zaman bölücü ve mezhepçi teröristlerin, kimi zaman kifayetsiz siyasetçilerin, kimi zaman dirayetsiz yöneticilerin, kimi zaman da ekonomik tetikçiler üzerinden birliğin, beraberliğin ve bağımsızlığın sarsılmaya çalışıldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ortada gözüken örgüt isimleri, üzerimize silah yönelten eller, devletimizin temellerini yıkmaya çalışan hasisler farklı da olsa, senaryo hep aynıydı. Amaç Türkiye'ye diz çöktürmek, Türk milletini esir etmekti. Hamdolsun başaramadılar. Bunları Cudi'de gömdük, Kandil'de, Tendürek'te, Gabar'da gömdük. Onlar çukur açtı, biz onları çukura gömdük. Bundan sonra da gömeceğiz. Asla bizi bölemeyecekler, vatanımızı parçalayamayacaklar. Bu yola tevessül edenler de mezara gömülecekler."
"ASLINDA HEP TÜRKİYE İLE TÜRK MİLLETİYLE HESAPLAŞIYORLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süredir yaşanılan Türkiye'yi kuşatma girişimlerinin gayesinin de aynı olduğuna işaret ederek, Suriye sınırlarının olup bitenlerin gerisinde Suriye değil Türkiye hesaplarının bulunduğunu vurguladı.
Irak sınırlarında olup bitenlerin gerisinde Irak değil Türkiye hesaplarının olduğunu belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Kıbrıs'ta, Doğu Akdeniz'de, Ege'de olup bitenlerin gerisinde hep Türkiye'ye dair hesaplar var. Balkanlar'da katliam yapanlarla, Kafkaslar'a işgalciliğe yeltenenler de uluslararası kurumlarda önümüze engel üzerine engel çıkartanlar da aslında hep Türkiye ile Türk milletiyle hesaplaşıyorlar. Millet olarak biz maalesef bilimsel birer disiplin olarak tarihe, sosyolojiye, antropolojiye, coğrafyaya yeterli önemi vermiyoruz.
Kendi tarihimizle ve kültürümüzle ilgili ülkemizde bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda ciddi çalışma varken, Batı'da sadece belli bir dönemimiz hakkında yüzlerce, binlerce çalışmaya rastlıyoruz. Ecdat bize gerçekten çok değerli tarihi ve kültürel miras bırakmış ama biz bunları yeterince değerlendiremiyoruz. Sadece şu Erzurum'un sahip olduğu tarihi ve kültürel miras dahi yüzlerce bilim insanının ömrü boyunca çalışmasına yetecek zenginliktedir."
Recep Tayyip Erdoğan, türkülerin gönül pınarından süzülüp gelen ve her biri ciltler dolusu kitabın anlattığına denk mesajlar veren kültür hazineleri olduğuna değinerek, "Erzurum Dağları Kar ile Boran" isimli türkünün sözlerini okudu.
"ADANA MUTABAKATIYLA ZATEN İMZA ALTINA ALDIK"
Bölgede yaşanan hadiseler karşısında Türkiye olarak Hakk'a ve hukuka bağlı şekilde davranma yaklaşımının birilerinin iştahını kabarttığına vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu cüretle de Suriye'de, Irak'ta, coğrafyamızın diğer yerlerindeki insanları, sanki bunlar başka bir dünyanın varlıkları gibi, bizden ayrı, bizimle hiçbir ilgisi olmayan topluluklar gibi göstermeye çalışıyorlar. Binlerce kilometre öteden gelip burnumuzun dibinde silah çatanlar, bize sınır, sınırdaş olan kardeşlerimizin hakkını, hukukunu, huzurunu, geleceğini koruma çabalarımıza engel olmak için kırk takla atıyorlar.
Bizi birilerinin davet etmesine gerek yok. Biz 1998'de Adana Mutabakatı'yla zaten bunu imza altına aldık. Bu imza, Türkiye'nin herhangi bir olumsuz gelişmede o topraklara girmesinin önünü açıyor ve bölücü terör örgütü mensuplarının da bize teslimini gerektiriyor. Şu anda bu Adana Mutabakatı, ki baba Esed döneminde atılmış imzalardır, onunla beraber bu yolculuk devam ediyor. Bundan sonra daha kararlı devam edecek."
"4 milyon mülteci bizim ülkemizde, onlara biz bakıyoruz. 35 milyar doları biz harcıyoruz ama onlar hala titriyor, ayaklara bak. Böyle bir şey olur mu?" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Daha önce Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarımızla bunun işaretini vermiştik. Rusya'yla beraber, İdlib'te vardığımız mutabakatla sınırlarımızın dibinde yeni bir insani krizin yaşanmasına engel olduk. Sayın Putin'le beraber attığımız bu adımlarla, İran Devlet Başkanı Sayın Ruhani'yle üçlü zirvelerimizde attığımız adımlarla olayı bir yere getirdik. Aksi takdirde bu katliamlar, çok daha farklı olabilirdi. Bize yıllarca 'Munbiç'i teröristlerden temizleyeceğiz' diyenler temenni ederim ki şimdi bu son verilen sözlerle bunu yerine getirirler."
Fırat'ın doğusundaki DEAŞ'lı, YPG'li, PKK'lı teröristleri temizleme kararlığını bir kez daha ifade ettiğini vurgulayan Erdoğan, sabırlarının sınırsız olmadığına dikkati çekti.
"GÜVENLİ BÖLGE VE TAMPON BÖLGE TESİSİ SÖZÜNÜN YERİNE GELMESİNİ BEKLİYORUZ"
"Bize verilen sözlerin yerine gelmesini sonsuza kadar bekleyecek de değiliz." diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sınırlarımızın dibinde teröristleri ülkemizden korumaya değil, ülkemizi teröristlerden korumaya yönelik bir güvenli bölge ve tampon bölge tesisi sözünün birkaç ay içinde yerine gelmesini bekliyoruz. Bu güvenli veya tampon bölgeyi kesinlikle, aksi takdirde biz oluşturacağız. Müttefiklerimizden tek beklentimiz Türkiye'nin bu çabasına lojistik destek vermesidir. Suriye halkını, güya teröristlerden ve rejimin zulmünden korumak üzere kurulan adı var kendi yok uluslararası koalisyonun böyle bir bölgeyi oluşturması da güvenliğini sağlaması da mümkün değildir. Yıllardır bize karşı teröristlerin safında olanlara böyle bir fırsatı vermeyeceğiz. Bölge halkının, can ve mal emniyetine, haklarına, kültürüne, değerlerine saygı duyulmayan hiç kimseyle böyle bir yola girilemez."
Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in de bu işe uygun bir kabiliyetinin olmadığını dünyadaki pek çok örneğe bakarak gördüklerini dile getirdi.
"ONURLU DURUŞUN BİR BEDELİ OLACAKSA ONU DA ÖDEMEYE HAZIRIZ"
"Suriye sınırlarımızda tesis edilecek bu bölgenin gerçek anlamda güvenliğini ve işlerliğini sağlayabilecek tek güç Türkiye'dir." vurgusu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çünkü bu mesele, bizim yüreğimizi yakıyor. Her şeyden önce Türkmen'iyle, Arap'ıyla, Kürt'üyle, diğer gruplarıyla binlerce yıllık ortak geçmişimizin bulunduğu kardeşlerimizin maruz kaldığı zulümler sebebiyle yüreğimizi yakıyor. Sınırlarımız boyunca güvenliğimiz ihlal edilerek yüreğimizi yakıyor. Askerimizin, polisimizin, vatandaşlarımızın can güvenliğini tehdit ederek yüreğimizi yakıyor. Ülkemizin birliğine, beraberliğine, bütünüyle yönelik niyetlerin aracı olma potansiyeliyle yüreğimizi yakıyor. Topraklarımızda yaşayan 4 milyona yakın sığınmacıyla yüreğimizi yakıyor. Öyleyse bu meselenin çözümüne katkı sağlayacak sahadaki fiili kontrolün de bizde olması gerekiyor. Türkiye olarak bunun dışındaki tüm çözüm tekliflerine kapalı olduğumuzu şimdiden beyan ediyoruz. Eğer bu onurlu duruşun bir bedeli olacaksa onu da ödemeye hazırız."
Salonda bulunanlara, "Dadaşlar, istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlere derslerini vermeye hazır mısın?" şeklinde seslenen Erdoğan, "Evet" cevabı üzerine, "Dadaş hazırsa Türkiye de hazırdır. Türkiye hazırsa Allah'ın izniyle önünde duracak hiçbir fani güç yoktur." dedi.
Türkiye'nin güvenliğiyle ilgili konuları yakından takip ettiklerini bildiren Erdoğan, diğer yandan da seçimlere hazırlanmayı sürdürdüklerini belirtti.
Erdoğan, AK Parti olarak her seçimde milletin karşısına en ideal, çalışkan kadroyla çıkmaya çalıştıklarını, 31 Mart seçimleri için de böyle bir hazırlık yaptıklarını kaydetti.
Erdoğan, daha sonra partisinin belediye başkan adaylarını tanıttı.
"İTTİFAK MEZARA KADAR BİR YÜRÜYÜŞTÜR"
Cumhur İttifakı kapsamında bazı ilçelerde MHP'nin adayının destekleneceğini hatırlatan ve buralardan gösterilen adayları da yanına çağırarak tanıtan Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak en ufak tavize, fireye tahammüllerinin bulunmadığını vurguladı.
Erdoğan, ittifakın birliktelik, dayanışma olduğunun altını çizerek, "İttifak, dayanışmanın ötesinde pazara kadar değil, mezara kadar bir yürüyüştür. Dolayısıyla adımlarımızı buna göre atmamız lazım. Zira karşımızda bir zillet, bir illet ittifakı olduğuna göre Cumhur İttifakı'nı güçlü kılmamız lazım. Karşımızdaki ittifakın içinde neler olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bizim MHP'yle azami müştereklerimiz var. Diğerlerinin kendi aralarında aslında şerde azami müşterekleri var. Bunu bilerek bu yolda böyle yürüyeceğiz, bu yola böyle girdik." diye konuştu.
Erdoğan, son olarak yanına çağırdığı Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Sekmen'i tanıttı.
Editör