Cengiz DURULAR'ın haberi
“Asrın Güreşçisi” unvanına sahip olan Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Hamza Yerlikaya, bir dönem sayısız güreşçi yetiştiren Erzurum’un eski günlere geri döneceğini belirtti. Bu noktada Pasinler ilçesinin de değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Yerlikaya, “Erzurum’un Pasinler’de hangi dala tutunursanız bir pehlivan vardır. Belediye Başkanı güreşçi, ilçe başkanımız güreşçi, muhtarlarımız güreşçi, ilçede nefes alan ve kalbi atan herkes güreşçidir. Pasinler’e özel bir ilgi göstermek gerekir” diye konuştu. Güreş İl Temsilcisi Selami Topaloğlu, Palandöken ve Yolspor kulüplerinin güreş antrenörleri  İlhami Topaloğlu ve Yaşar Sefil ile birlikte Erzurum'da gezi ve incelemede bulunan Yerlikaya, Erzurum ve güreş sporuna ilişkin değerlendirmede bulundu.
“Erzurum, yiğitler ve pehlivanların diyarıdır” diyen Hamza Yerlikaya, şöyle konuştu:

“Erzurum’un tarihine baktığınızda çok büyük şampiyonları yetiştirdiğini görürsünüz. Nihat Kaban ve Reşit Karabacak gibi... Şuan da olimpiyatlardaki altın madalyayı kısmetsizliği ile kaçıran İbrahim Bölükbaşı var. Erzurum’da özellikle İl Müdürümüz Fatih Çintimar’ın spora çok ciddi katkıları vardır. Kendisi sporun içinden gelen bir isimdir.  Çarkın bir tarafında bir eksiklik olabilir. Bunu yerinde ve zamanında görüp tespit etmek lazım. Erzurum’un Pasinler ilçesinde hangi dala tutunursanız bir pehlivan vardır. Belediye Başkanı güreşçi, ilçe başkanımız güreşçi, muhtarlarımız güreşçi, ilçede nefes alan ve kalbi atan herkes güreşçidir. Pasinler’e özel bir ilgi göstermek gerekir. Güreş Eğitim Merkezi yapıp, maddi destek sağlamak gerekir. Belediyemizin sırtından biraz da az olsa yükünü alabilmek gerekir. Bazı ufak ve tefek değişikliklerle burada aynı şekilde tıpkı eskisi gibi yeni yetenekleri çıkarmamız gerekir. Avrupa ve dünya ölçeğinde göreceksiniz Erzurum yakın bir zamanda tıpkı eski günlerde olduğu gibi şahlanacak. Burası Büyükşehir, kentte birçok spor kulübü var bu da memnuniyet verici bir gelişmedir. Ufak, tefek yapılacak yardımlarla burada muazzam başarılar elde edilecektir. “

Asrın Güreşçisi, AK Parti ile birlikte spora ve sporcuya önemli yatırımların yapıldığını ifade eden Yerlikaya, şöyle devam etti:

“Devletimiz Cumhuriyet tarihinde görülmemiş spor yatırımını hayata geçirdi. Bu görmezden gelinemez. Bunu başarıya çevirmek gerekir. Benim sporda yapmam gereken içimde bir ukte kalmadı. Sporu en zirvesinde yaptık. 75 milyonu temsil etmek, o yükü sırtına almak ve o insanları layıkıyla temsil etmek bir şereftir. Benim kriterlerimin içinde sadece şampiyon olmak değil, topluma uygun, milli ve manevi değerlere uygun bir kişilik oluşturmak da vardır. Bizim son yıllarda yapmak istediğimiz hedef budur. Sadece başarılı olmuş insanlar değil, milletine, devletine, örf, adet, gelenek ve göreneklerine bağlı bir nesil yetiştirmeyi amaçlıyoruz.”

AK Parti’den Milletvekili olduğu dönemde Parlamento çatısı altında sporda önemli çalışmalara Başbakan Erdoğan’ın da katkılarıyla imza attıklarını belirten Hamza Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Parlamento çatısı altında önemli çalışmalar yaptık. Gazete ve televizyonlarda bir dönem sürekli görürdük. Sporcular derlerdi ki açız, yoksuluz, fakiriz, paramız yok, malımız ve mülkümüz yok diye. Buna benzer çok şikayetler duyardık yıllarca. TBMM’de 2009 yılında bu sorunları ortadan kaldırdık. O dönem benim de mensubu olduğum partim, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Devlet Sporculuğu Kanunu ile sporcuların yaşadıklarına bu duruma son verdik. Biz o da yetmez dedik. Başarılı olmuş sporcuların KPSS’ye hazırlanarak ülkesini temsil etmesi mümkün değil dedik. Milli sporcuların KPSS’ye dahil olmadan atamalarının yapılmasına teklif verdik, Başbakanımız ‘tamam’ dedi, olur verdi. O da olmaz dedik. Bir adam üniversite mezunu değilse ne yapacağız dedik? Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve federasyonlar bünyesinde sözleşmeli alım konusunda çalışma yaptık. Bunların tamamını 2009 yılındaki kanunun içerisine koyduk. Bu da yetmez dedik. Olimpiyata hazırlanacak bir sporcu, annesine ve babasına yük oluyorsa, ailesine problem oluyorsa, maddi imkan arayışı içerisindeyse ‘Böyle olmaz’ dedik. Sporcunun daha rahat bir hayat sürmesi lazım iyi bir derece elde etmesi için. Biz de dedik ki, 16 yaşını geçmemiş sporculara asgari ücret şeklinde bir maaşın ödenmesi lazım. Bu teklifte olumlu karşılandı. Sonra dendi ki bir çağ geliyor en iyi dönemimiz, bizi askere çağırıyorlar. Askerlik kutsal bir görevdir. Bize 38 yaşa kadar müsade olabilir mi dedik, bu teklifte kabul edildi.”

Yerlikaya, Milli Eğitim’in müfredatına sporun da alınması gerektiğine dikkati çekerek, “Benim şahsi kanaatim, Milli Eğitim’in müfredatında spor da olmalı. Sadece güreş, takvendo ve atletizm yapmak değil spor. Bizce spor müfredata alınınca ilk etapta ilk 4 senede çocuğa takla atmayı, yürümeyi, koşmayı, jimnastik yapmayı ve yüzme gibi hepsini bir şekilde vermek lazım. İkinci 4 sene de çocukları uygun branşlara yönlendirmek lazım. Üçüncü dört senede onun meyvesini almak için büyük şampiyonaları beklemek lazım. Bu yönde bir çalışma var Bakanlık ve Genel Müdürlüğümüzün. Başbakanımızın da böyle bir çalışması var. İnşallah 2020’ye bir sporcu ordusuyla katılacağız. Madalya sıralamasında ilk 10’un üzerinde olabilecek bir Türkiye hayalimiz var. İnşallah bunu da gerçekleştireceğiz” diye konuştu.