Trafik kazalarına verdiğimiz canların bilançosu oldukça ağırdır! Bayram tatillerini hatırlamak lazım; beş yüz ölü, yüzlerce yaralı haberleri ile kahrolurduk.
Hala daha onlarca yaralı, ölü haberleri ile üzülüyoruz.
Devlet elinden gelen çözümü sadece ceza olarak algılıyor; para cezaları gittikçe artırılıyor!
Para cezalarının artması bir noktada caydırıcı olarak kazaların yaşanmamasına katkı sağlasa da; eğitimsiz bir sürücünün yapacağı kazalarda tek başına yeterli olmuyor!
İlla da eğitim.
Eğitim; bilgi ve saygı (centilmenlik, nezaket) konularını kapsayan bir eğitimin olması gerekir!
Bir yaştan sonra insanlara saygı ve nezaket kurallarını, karşıdaki düzgün seyreden vatandaşın veya yayanın hakkını öğretmek elbette zordur!
Elinde hem cep telefonu, hem sigara ile araç kullanmakta ısrar eden bir sürücünün davranışını elbette izah etmek zordur; ıslah etmek de!
Kar yağmadan evvel tedbir almak; gerekli tip lastik ve yardımcı (zincir vs) eleman kullanmak gerekmektedir.
Bir defa kar yağıyor; Başkent’te iki yüz yetmiş beş kaza bir gecede meydana geliyor! İnanılır gibi değil!
Buzda araç kullanmak oldukça uzmanlık isteyen bir konu; ancak araca binenlerin hepsi de maşallah uzman(!); bilançoda üç yüze yakın resmi rakamlarla trafik kazası!
Şikâyetçi olmayan veya tutanaklara geçmeyen daha kaç trafik kazası vardır; bilemeyiz!
Can ve mal kaybını önlemek için, her insanın daha çok dikkat etmesi, nazik olması, cana daha fazla kıymet vermesi gerekir!
Her araç kullanan fert denemeden bilmelidir ki; lastik karda kayar, araç savrulur ve buzda aracın kontrolü oldukça zordur! Bunu denemeden başkalarının başlarına gelen acı hatırlardan, tecrübelerden bilmek gerekir. Herkesin tek tek denemesi şart değildir!
Devletin büyük hatası trafik cezalarından para kazanma yolunu eğitime tercih etmesidir.
Şehirlerarası yollarda, bölünmüş yollarda yollardaki hız limitini 30, 50, 70 km/h olarak belirlemesi doğru değildir. Uzun yolda bu hızla seyir normal hava şartlarında mümkün değildir ve burada amaç sadece radar koyup vatandaşa ceza kesmektir.
Virajlı yollarda elli kilometre veya daha aşağı hızlarla seyretmek daha tehlikeli olabilir!
Hele hele devletin 2014 yılında trafik cezalarına kesilen para cezasında yüzde 44 artış hedeflemesi yanlıştır.
Araçlardan alınan vergilerle hizmet yapılması gerekirken; trafik cezalarından devlet gelir elde etmektedir.
Devlet, eğitime gerçekten önem vermelidir.
Eğitim vermeden ceza uygulamak; çocuğuna aile terbiyesi vermeden her hatasında dayak atmakla aynı davranıştır.
Trafik cezasına dayalı terbiye etmek sadece dar gelirli araç sahiplerine yönelik bir ceza gibi görünmektedir.
Gelir seviyesi yüksek insanlarımız için para cezaları, ciddi bir caydırıcı ceza değildir.
