İnsanoğlu tarih boyunca sürekli keşfetme ve bir yerlere/şeylere ulaşma arzusu içinde olmuştur. Bunun için de iletişim kurmaya çalıştığı diğer medeniyetlerle yollar oluşturarak mesafeleri mümkün olduğunca kısaltmaya çalışmıştır.
İletişim aynı zamanda kültürler ve milletler arasında alım-satım ticaret gibi etkileşimlere de neden olmuştur. Bir tarafta karpuz üretilirken diğer tarafta çay üretimi yapılmakta ve her bir üretici bu iletişim-ulaşım kanalları ile mallarını değiş tokuş yaparak ticaret ile hayat bulmaktadır.
Geçmişte bu iletişim kanalları karayolu ve denizyolu ile yapılırken günümüzde artık havayolu ile de iletişim sağlanabilmekte ve insanlar birbirlerine ulaşabilmektedirler.
Bakıldığında iletişim yalnızca mal taşıma ile değil aynı zamanda haberleşme ile de mümkün. Örneğin insanoğlu eskiden güvercinler yolu ile veya mektuplarla haberleşme imkanına sahipken, günümüzde telefon, internet gibi teknolojik gelişmelerle insanlar anında haberleşme imkanlarına kavuşmuşlardır.
Bunlar içerisinde insanları birbirine kavuşturan yolların(hava, deniz, kara yollarının) önemi oldukça büyüktür. Çünkü bu kavuşma haberleşmeden farklı bir öneme sahiptir. Bu önem insanların birbirlerini ve ürettikleri malları ve medeniyetleri ile kültürlerini somut olarak görme imkânı sağlamasından ileri gelmektedir.
Ülkemiz açısından bakıldığında ise ulaşım ve iletişim özellikle ticaret hatları üzerinde şekil bulmuştur. Örneğin “ipek yolu” olarak bilinen kervanyolu bunlardan en popüler olanıdır.
İnsanların oluşturduğu medeniyetler bu yollar sayesinde dünyaya yayılmaktadır. Eğer yolunuz yoksa medeniyetiniz sizin ürettiğiniz kadardır. Ancak yolunuz varsa medeniyetiniz gittiğiniz yerdeki çeşitlilikle zengin hale gelebilir.
Şu anda ülkemizde yol bakımından önemli aşamalar kaydedilmiş bulunmakta. Özellikle cumhuriyetin ilk yılları ile son on yıllık zaman sürecine bakıldığında demiryolları ile karayollarının genişlediğini ve geliştirildiğini görmek mümkün. Bunun yanı sıra havayolu ile denizyollarında da önemli atılımların yaşandığı söylenebilir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında karayolları demiryollarının tamamlayıcı unsuru gibiydi. Her ne kadar Karayolları Genel Müdürlüğü 1950 yılında kurulsa da ulaşım konusunda ülke içinde demiryolları ile birlikte öncelik taşımaktaydı.
Bununla birlikte günümüzde ulaşım konusunda artık tüm alanlarda insanların refah seviyesinin artması yönünde tüm ulaşım sektörlerine önem verilmektedir.
Bu durum ticari olsun veya olmasın ülke içinde insan sirkülasyonunu hızlandırmıştır. Bunun neticesinde ise artık insanlar haberlerini aldıkları yerleri daha rahat görebilme, mal sattıkları yerleri fiziken görebilme gibi daha birçok kolaylığa erişecek hale gelmiştir.
İnsanların birbirlerine erişebilmesi bahsettiğimiz üzere kültür çeşitliliği ve medeniyetin gelişmesinde de olumlu rol oynamaktadır. Çünkü tek başına kalmış yerlerin medeniyetleri yine tek başına bu dünyada yaşamaktadır. Bununla beraber diğer insanlarla iletişimi olan toplulukların ise insanlığın medeni gelişmesine katkıda bulunduğu bir gerçektir.
Bu hususa ilişkin gerçeği çok kısa bir şekilde özetleyen şu söylem ise oldukça anlam yüklüdür “gidemediğin yer senin değildir”… 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
nevzat turan 2013-07-29 10:50:11

hocam yazınız güzelde şu anda hükümet dışında muhalefetin hiçbirisi anlamaz bunu...