Türkçe sözlükte yetki: Bir görevi, bir işi yasaların verdiği olanaklara göre, belli koşullarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyettir.
Millet, kendi adına egemenlik hakkını kullanma yetkisini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne vermiştir. Meclis bu hakkı kullanmaya salahiyet sahibidir ve mezundur.
Meclise seçimle gelen, millet adına bu yetkiyi kullananların adı milletvekilidir.
Demokrasiyi diğer siyasi sistemlerden ayıran seçimdir.
Demokrasinin en güçlü ve erdemli yanı, seçilmişleri kan dökmeden seçimle değiştirmesine imkân vermesidir. Demokrasilerde milletin egemenlik hakkının elinden alınmasına kalkışılması bir hak olarak düşünülemez. Halkın elinden bu imkânın alınması iç karışıklığa davetiye çıkarmaktır. Eğer ülke; demokratik, laik, sosyal ve hukuk ilklerini ilke edinerek adını cumhuriyet koymuş ve egemenlik hakkı meclise verilmişse, meclis yetkisini kullanmalıdır. Meclis egemenlik yetkisini devredemez, devredilmesine müsaade edemez.
Meclisi, gizli emellerle sarmala alarak yetkisini bir zümre, ya da bir topluluk kullanmaya kalkarsa, meclis kendi dışında suçlu arayamaz, aramaya da hakkı yoktur.
Seçim meydanlar ağlama duvarı değildir.
Meclis, milletin hak ve hukukunu ne ad altında olursa olsun kimsenin yağmalamasına göz yumamaz, oy uğruna buna fırsat veremez, vermemelidir.
Böyle bir durumda demokrasinin yıkılmasından kim sorumlu olacaktır derseniz kanımca Türkiye Büyük Millet Meclisi olacaktır. Çünkü o, milli egemenliğe sahip çıkmamış, milletin emanetine ihanet etmiş, ellerine verilen yetkisini kullanmamış olur.
“Egemenlik, kayıtsız ve şartsız milletindir” yazısı meclise süs ve desinler için yazılmamıştır. Zor şartlarda, bin bir zahmetlerle ve bedeller ödenerek sağlam temeller üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyet’inin sağladığı egemenlik hakkını kullananlar, kuruluş yıllarını ve kuranların düşüncelerini yeniden bir daha dönüp tekrar tekrar okuma zahmetinde bulunsalar iyi olur.