Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda seçim heyecanı yaşanıyor.
Kentin esnafı, tüccarı, sanayicisi geçtiğimiz Perşembe günü akşam yemeğinde Grand Sultan'da buluştu.
Çok güzel ve koca bir salon, tek boş sandalye yok gibi.
Her yaştan yüzlerce işadamını oraya toplamak kolay olmasa gerek.
'Ordövr tabağından' (halk arasında 'orduevi' tabağı denir) zeytin yağlıları seçerken, bir taraftan da genç meslektaşlarla söyleşiyorduk.
Birden ışıklar azaldı, anons, müzik ve alkışlar eşliğinde Lütfü Yücelik salona girdi.
Yani anlayacağınız görsel bir şovla başladı, toplantı.
Kısa bir süre dinlendikten sonra da Yücelik kürsüye çıktı.
Önünde 4-5 sayfalık bir konuşma metni vardı.
Ama o doğaçlama konuşmayı tercih etti.
NELER YAPTIĞINI ANLATTI
Önce ETSO üyelerinin ekonomik durumlarını özetledi.
Vergi ve SSK borçlarının yapılandırılması için Devlet Bakanı Ali Babacan ve diğer bakanlarla yaptığı görüşmeler sonucu sorunu giderdiğini anlattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a çeşitli platformlarda sorunları aktardığını Teşvik Yasası ile ilgili gelişmeleri aktardı.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile hem hızlı tren hem de diğer konuları sıkça görüştüğünü bildirdi.
Ovit ve Kop tünelleri sayesinde Erzurum'un limanlara daha kısa sürede ve kolay ulaşabileceğinden söz etti.
Yücelik, hemen her sözünde, her zaman olduğu gibi birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
ETSO Vakfı tarafından kurulması kararlaştırılan özel üniversiteyle ilgili gelişmeleri anlattı.
35'TE 35 İSTİYOR
Ve söz Türkiye'nin 200, Anadolu'nun 54'üncü büyük şirketi olan 'Aşkale Çimento mucizesine’ geldi.
O kadar borcun altına nasıl girdiklerini anlatırken liderliğini, yüreğini, kalbinin temizliğini bir kez daha ortaya koyuyordu.
"Bana güvendiğiniz için sizin yüzünüzü hiçbir zaman yere baktırmadım, baktırmayacağım" diyen Yücelik'e içten ve samimi alkışlar geldi.
"Ben bu şehirde doğdum, bu şehirde yaşadım ve bu şehirde öleceğim" diyen Yücelik'in ünü Erzurum sınırlarını çoktan aştı.
Yatırım götürdüğü komşu kentlerin halkı da o'nu çok seviyor.
Oy pusulasının rengini 'mavi-beyaz' olarak seçen Yücelik'i bu sefer daha iddialı gördüm.
Çünkü, üyelerden 35'te 35 yapmalarını istiyor.
O konuşurken ben de sanki rahmetli Sakıp Sabancı'yı dinliyordum.
Ne dersiniz?
Lütfü ağa, aslında sadece Erzurum'un değil bölgenin Sakıp ağası değil mi?
"ben bu şehirde doğdum, bu şehirde yaşadım ve bu şehirde öleceğim" hemşehrimizin bu sözünün açılımını merak ettim :)