Ortak aklı temsil eden millet, bir kez daha tüm iç ve dış düşmanlarını geride bırakarak, Türkiye'nin yönünü belirlemiştir.
Millet, ferasetini konuşturmuş, 2023, 2053 ve 2071 vizyonuna sahip çıkmıştır.
Cumhurbaşkanı’mızın deyimiyle, bürokratik oligarşinin son kalelerinin yıkılması ve milli bağımsızlık yolunun açılması için gerekli son büyük tarihi kırılma gerçekleşmiş, gelişen Türkiye yolundaki en büyük engel ortadan kaldırılmıştır.
Bu başarı öncelikle Recep Tayyip Erdoğan'a, akabinde milli iradeye aittir.
Üzerine oynanan oyunlar neticesinde, doların zirve yaptığı, patates ve soğan fiyatlarının 5-6 kat arttığı, milyonlarca göçmenin sığındığı, 16 yıl iktidarda kalmış bir partinin bu seçimi kazanması gerçek bir zaferdir.
Türkiye, seçime yüzde doksan oranında katılım sağlayarak tüm dünyaya demokrasi dersi vermiştir.
Süper güç olarak anılan, Amerika Birleşik Devletleri'nde bile seçime katılım oranı yüzde elliyi geçmemekte ve başkanlık, ikinci seçmen oylarıyla belirlenmektedir.
Düşününce; ABD senatosunun, Türkiye demokrasisi hakkında yargıda bulunması, Türkiye'ye silah satışını engellemesi komik bir durumdur...
24 Haziran, '' Demokrasinin İslam'daki Yeri '' üzerine yapılan tartışmalara da cevap olmuştur.
Milletin desteklediği insanları, özgür iradesiyle seçip, istediğini başa getirip, istemediğine yol vermesi, şu an ki Müslüman coğrafya üzerinde genel itibariyle yaşanması güç bir olaydır.
Seçim sonuçları açıklanmaya başlandığı andan itibaren, İslam dünyasının dört bir yanından yağan tebrikler, Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında, yenilgilerinin telafisi olarak, düşmanlarına karşı elde ettikleri bir zafer olarak görülmektedir.
Türkiye, yapılan Anayasa değişikliği ve sonrasında, 24 Haziran seçimleri ile, birçok ülkeden daha önce küresel eğilimler doğrultusunda, hızlı karar alma mekanizmasını geliştiren, iktidar alanını kuvvetlendiren, iç ve dış bütün saldırılara karşı direnç merkezlerini harekete geçiren bir gelişmeye yatırım yapmıştır.
Artık önümüzde, üretim ve istikrara dayalı, sürdürülebilir bir ekonomik modeli hayata geçirmek vardır.
Kurumların değişen yapılarıyla beraber, siyasetinde dilinin de değişeceği, terörle mücadelede daha etkin bir yol haritası izleyecek Türkiye vardır.
Adalet ve özgürlük kavramlarının tahkim edilmesiyle, Türkiye düşmanlığı yapmayan herkesi kucaklamak vardır.
Zaferimiz kutlu olsun...
Artık önümüzde, ''Şaha Kalkmış Bir Türkiye'' vardır...