Bal tutan parmağını yalar” söylemine sözün ironik tatlığıyla biraz da pekmez bansak..
Türkiye’de en iyi pekmez nerede üretilir? sorusuna ilk cevap Karnavaz, ikinci Zile gelir, derim..
Ama en meşhuru Zile. Zira Zile bu işi başardı ve ürününü tescillettirdi.
Karnavaz pekmezini soracak olursanız, bunu Ayvalı ya da Ormanağzı ile pekiştirebiliriz.
Buralar da neresi? derseniz; Çok görmem, çünkü Erzurum’un meşhur ziraat bilirkişilerinin bile yöresinden bihaber olduğu Olur ilçesi’nin Çoruh havzasındaki en nadide yeri olduğunu belirteyim hemen..
Tamamen doğal üretilen, özellikle mide ülseri gibi envaitürlü hastalığa derman olarak bilinen Karnavaz pekmezi maalesef ne doğru dürüst pazarlanabildi ne de tescillendi. Çünkü yöre insanı bunu iç tüketimde ve hediyeleşmede değerlendirdi ve hep kendi kabuğunda kaldı...
 
Erzurum ile Tokat’ın bir başka kesiştiği nokta...
Tokat’ın Zile ilçesinden geçen Çekerek Irmağı üzerine yapılacak hidroelektrik santrali (HES), sonunda köylüleri isyan ettirdi.
30 köyü etkileyen proje için geçtiğimiz günlerde bir araya gelen 2 bin kişilik grup, HES için kurulan şantiyenin kapanması için yürüyüş yaptı.
Eyleme jandarma müdahale etti, ardından eylemciler özellikle bazı siyasiler tarafından “terörist” ilan edildi.
Konuyla ilgili haberi Kanal D’nin cıvıl cıvıl haber spikeri İrfan Değirmenci’nin sabah bülteninde dinliyordum.
Spikerin de başarılı katkısıyla olaya bakış, haberin kurgusu ve sunumu hayli dikkat çekiciydi...
Ve bültenin sonunda Sevgili İrfan, o an haber üzerine mailine gelen bir yorumu paylaştı.
Kardeşim bu ne biçim haber sunuyorsunuz. Bizi dünyaya rezil ediyorsunuz!..” mealinde zırvalık...
 
Ayvalı’nın has pekmezi gibi adıyla kurulan barajı ise şimdilik has söylemlerde yürütülüyor...
Ayvalı Barajı için yaklaşık 4 yıl önce vatandaşın kapısı çalındı, proje üstünkörü anlatıldı, 4 ila 12 TL arasında metrekareye fiyat teklif edildi, devletin kudretli gücüyle acele el konularak vatandaş taşınmazından kapı dışarı edildi ve kazma vuruldu...
Yörenin munis, sessiz, sakin vatandaşları getirilen teklifi asla kabullenmemekle birlikte, devlete olan saygı, yargıya olan güveniyle birlikte suskunluğu tercih etti, başının çaresine bakmaya başladı.
Karşısında koca Devlet (EPDK), arkasında bu işi profesyonelce yürüten her zeminde PR’ını çok iyi yapan bir şirket vardı.
Bu arada, şirkete alkış tutan bir de Erzurum Vali Yardımcısı var ki sormayın... Yuttuğumu zannediyor...
Derken, hemen yanı başında kamulaştırma çalışmaları henüz başlayan Yusufeli Barajı adeta Taşlıköy, Çataksu ve Ormanağzı’nın imdadına yetişti.
Yusufeli Barajı’nı DSİ kamulaştırıyor.
Getirilen ilk teklif ise metrekareye 48 ile 58 TL arasında değişiyor...
Aradaki fark ortalama 8 kat...
Yusufeli’ndeki taşınmazların sahipleri Zile’deki gibi dişli çıktılar.
Metrekareye teklif edilen 58 TL yerel mahkemeye 81 TL olarak yükselmesine rağmen, yaklaşık bir ay önce köylerini temsil eden tabutlar yaparak, bu emtiaları Çoruh’a bıraktılar...
Kadir Topbaş, Faruk Çelik isimleri güç veriyordu yöre insanına...
Erzurum’da mı?
...
Duyduk ki, vatandaş masaya yumruğu vurmuş, “Hayır kardeşim, oraya ne verilmişse bizim buraya da aynısı verilecek. Ya da şirket pılını pırtısı toplasın, burayı devlet kamulaştırır... demekle olmuyor bayım...
Gereğini yapacaksın!
Yakın zamanda başlayacağım belgeli dizi yazısı ile gereğini ben yapacağım...
Adalet topaldır, ağır ağır yürür fakat gideceği yere er geç varır..” 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.