Vedat REFAYELİ
Her sektörde olduğu gibi müzik sektöründe de kıyasıya bir rekabet ve kıskançlık vardır.
Daha geçenlerde Erzurum’da ayaküstü karşılaşıp sohbet ettiğim iki halk ozanından birinin ‘Murat Çobanoğlu aşık-maşık değildi. Ne sözü vardır ne de sazı. Sadece iyi reklamı yapıldı’ dediğini duydum ki, bu, bu konuda gelinen son noktayı sanırım en iyi şekilde izah ediyor.
Kimsenin kimseyi beğenmediği sektörlerimizden olan bu sektörde her sazı çalan en iyi çalan, her söyleyen iyi söyleyen, her üfleyen de iyi üfleyendir!
TRT Erzurum Radyosu’nda uzun yıllar üflemeli çalgı sanatçısı olarak çalışan ve emekli olduktan sonra da sanatını icra etmeye devam eden Bayram Şengül’ün oğlu Ahmet Şengül de babasının izinde bir nefesli saz sanatçısıdır.
Bir çoğunda olduğu gibi üflemeli çalgıların en yaygını olan ve hemen hemen en sevileni olan zurnada oldukça da başarılıdır.
Oğul Şengül, sosyal medya hesabında sık sık bu rekabeti gözler önüne seren paylaşımlar yapıyor.
Biraz da gençliğinin verdiği heyecanla ‘atar’ şeklinde oluyor bu paylaşımları.
***
Mesela geçenlerde facebook hesabından yaptığı bir paylaşım, özellikle zurnacılar arasındaki rekabet durumunu net şekilde ortaya koyuyor.
Paylaşımı noktasına, virgülüne dokunmadan yayınlıyorum: Erzurum'da yaşayan kendini bilmeyen zurnacı diye geçinen bacaksız ergenler ve hain, fesat ucuz çalgıcılar; bana kamış falan lazım, nasıl edelim diye sormayın. Her türlü şeyi biliyorsunuz ben daima tek başımaydım yine öyleyim, hakeza; akrabaymış falan hep yalan dolan gördüm. O yüzden başka kapıya gidin, kamış mı lazım hangisini beğeniyorsanız gidin para verin alın mal sahibi olmuş olursunuz. Dilencilik etmeyin. O ki bu işe koyuldunuz, gidip sağda solda rezil oluyorsanız paraya da kıyıp malzeme almak zorundasınız. Bundan sonra benden hediye kamış falan yok kimseye de kamış falan bağlamam!’’.
Editör