Vedat REFAYELİ
Oldum olası Fransız kaldım hep.
Çin aşısıydı, Rus açısıydı, öteden beri hiç farketmedi bana.
Zira her daim Atatürk’ün o veciz cümlesi gelmiştir her daim aklıma.
Beni Türk hekimlerine emanet ediniz demişti.
İkinci doz aşım için dün Ceylanoğlu Aile Sağlığı Merkezi’ne gittim ve kendimi aile hekimine emanet ettim, aşımı oldum.
Açıkçası iyi mi ettim, kötü mü ettim, bilmiyorum ama aşıyı bu defa olduktan sonra sordum.
Hangi aşıyı vurdunuz diye.
Gerçi aynı yerde ilk aşıyı olmuştum ama hiç ama hiç merak etmemiştim.
Bu olduğum ne aşısı diye.
Bu defa da aşıyı olduktan sonra merak ettiğimden sordum.
Çin aşısı olduğunu söyledi hekim hanımımız.
Bu işlere çok takıntılı olmadığım için iyi midir, kötü müdür, bilmiyorum.
Ama bu iş sağlık işi.
***
İnanıyorum ve güveniyorum ki sağlıkçılar inandığı işi yapar.
Onlara karşı boynumuz kıldan incedir.
Hatta ben bana hangi aşıyı vuruyorsunuz demeyi de çok doğru bulmam.
Ne doğruysa inanıyorum ki onlar onu yapıyordur.
Günahı, vebalı boyunlarına artık.
Ne çıkarsa bahtımıza demekten başka bir şey düşünemiyorum.
İlla bana şu aşıyı vurun derken hangi bilimsel veriye güvenerek ve inanarak diyeceğim ki.
O yüzden de hep bu aşı tartışmalarına şaşar kalırım.
Çoğu tartışmanın da spekülasyon olduğuna inanırım.
Bu arada, ikinci doz aşımı da olmam sebebiyle başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm sağlık çalışmalarına teşekkür ediyor, böylesi zorlu süreçte işlerinde başarılar diliyorum.
Bir defa aşılarımı tamamladım, o yüzden mutluyum.
İkincisi de aşı olduğum ortam da son derece sterildi, çok mütmayin oldum.
Editör