Vedat REFAYELİ
Neredeyse 15 yıldır tanırım Burak Okuyucu’yu. İlk gün nasıl tanıdıysam bugün de aynı.
Hırslı, heyecanlı, müteşebbis, sosyal, duyarlı, kıpır kıpır bir genç.
Birbirinden farklı işlerde çalıştığı için Burak’ı belli bir alanda da tanımlayamıyordum.
Çünkü her ne olursa olsun elinden de geliyordu.
En son fotoğraf çekerken görüyordum, güzel karelere imza atıyordu.
Sonra, sonra bir de baktım ki o Burak ‘O Ses Türkiye’de türkü söylüyor.
Söyleyeceğinden haberim yoktu, benim için de sürpriz oldu.
Elazığ türküsüydü söylediği.
Mehmet Özbek’in derlediği muhayyer makamındaki Yüksek Minarede Kandiller Yanar türküsü.
Bir TRT Türkü fanatiği olmama rağmen son zamanlarda pek de duymadığım türküydü seslendirdiği türkü.
Çok da güzel söyledi. Jüri üyesi Seda Sayan ile birlikte Beyaz’ın dönüp ve de hayranlıkla baktığı Burak, sadece onu değil, hepimizi büyüledi.
Sesinin bu kadar iyi olduğuna ve öylesine zor bir türküyü bu kadar da güzel yorumlamasına açıkçası ben de çok şaşırmıştım.
Acaba yeni bir İbrahim Erkal mi doğuyor diye düşünmedim değil.
Kendisini de zaten aradım, kutladım.
En çok da türkü tercihine bayıldığımı söylemiştim.
İşte o Burak ikinci tur için hafta içinde yeniden sahne alacak.
15 ile 23 Ocak tarihleri arasında çağrılacak Burak ve yine aynı eseri seslendirecek.
Bir hemşehrisi ve tanıdığı, ağabeyi olarak şimdiden ona başarılar diliyorum. Haydi Burak.
Sen bu işi başaracaksın.
Bunu aştın mı yol yarılanacaktır, inan buna.
Aç kapıyı, gir içeri. Ve selam çak sanat dünyasına.
Ben geldim de.
Sadece aileni değil, bizi de sevindir.
Editör