“Bilimin amacı sonsuz bilgeliğe kapı açmak değildir, sonsuz hatalara sınır koymaktır”! Nicolas Tesla

Bilgi ve aklımızı buluşturarak, görünür görünmez kazalar, belalar dünyasında riskimizi düşürerek yaşarız!

Geçen hafta “Denetlemeler ve Şikâyet Kültürü” başlıklı haftalık yazımı yazmıştım! Üzerinden bir hafta geçmeden ülkem iki büyük bela yaşadı! Sakarya’da meydana gelen maytap fabrikası patlaması, İstanbul ve Erzurum’da bir hafta arayla meydana gelen hortum faciaları yaşandı!

Sakarya’da meydana gelen havai fişek fabrikasındaki patlama ilk değil, ara ara patlamış! Belki böyle giderse haber değeri bile kalmayacak(!)

Bir işçinin ifadesine göre içeride sigara içildiği için patlama meydana geldiği belirtilmiş. Bu sadece bir ifade; eğer ifade doğru ise gerçekten korkunç bir şey yapılmış; sigara ve patlayıcı madde fabrikası kelimeleri bile aynı cümleye sığamaz! Umarım en azından sebep sigara içilmesi değildir, bunun akılla izahı mümkün değildir!

İkinci ifade ise patlama yaşanan fabrikanın yıllardır gerekli bakımlarının yapılmamasıdır. Bu da en az sigara kadar faciaya davetiye çıkarmaktır! Ve talihsiz bir durum defalarca patlayabilmesidir ki bu asla kabul edilemez!

İstanbul ve Erzurum’da meydana gelen hortum ve fırtınaları da önceden bilemeyiz; ancak olabileceğini her zaman aklımızda tutarak, olabilecek hortum, fırtına, deprem gibi doğal afetlere karşı tedbirimizi alabiliriz. Mesela uçan çatıların, yıkılan binaların bakımları en son ne zaman yapılmıştı diye bir soru soracak olsam ilgililer buna nasıl ve ne cevap verebilirler? Eminim bakımları yapılmamıştır! Bir bina ayakta duruyorsa ve kullanılmasa dahi mutlaka o binanın bakımlarından birilerinin sorumlu olması gerekmektedir ki metruk bina bile olması bakım yapılmamasına sebep değildir!

Çalışan bir makinanın, kullanılan bir eşyanın veya yaşayan herhangi bir canlının bakımı, onarımı, tedavisi yapılmaması düşünülemez.

Mantık doğada var olan bir cismin zaman içerisinde yıpranmasına karşı koyacak bir sistemin olmadığını söyler! Canlı cansız cisimlerin ömürlerini uzatmaya ve çalışırken çevresine risk yaymasına engel olabilecek tek sistem bakımlar ve onarımlardır. Bakım, onarım sürekli bir iştir. Dünyada da bu iş böyledir ve bizde de olmak zorundadır. Yoksa böyle patlamaları, uçmaları, dumanları seyreder ve altında suçlu ararız; çoğunlukla da kaderi suçlarız!

Sonsuz hatalara sınır koymanın yolu bilgi, akıl ve mantıktan geçer!

Hortumları önlemenin yolu ormanları muhafaza etmek, doğal yapıyı korumak, betonlaşmamaktır! Gökdelenler dikerek hava akımını kesmemektir!

Deprem facialarının zararlarını, kayıplarını önlemenin yolu doğallığı bozmamak, suni göller yapmamak, yüksek katlı binalar yapmamaktır!

Yapılan bütün yapılarda depremi, sel felaketlerini, hortum ve fırtınaları en ince ayrıntılarına kadar hesaplayarak akıl ve mantığın çerçevesinden ayrılmamaktır!

Hayat bir matematiktir; problemi hangi yoldan çözersen çöz sonuçlar değişmezler; yapılar yapılırken, ayaktayken mantık, bilgi ve akıl bir arada olmalıdır!

Sonra gözyaşları, eyvahlar ve suçlu aramalar; kayıplarımızı geri getirmiyor!

Bilgi, akıl, mantık realisttir; bunu görmezden gelmek her zaman afetlere, felaketlere kazalara davetiye çıkarmaktır!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.