“Ben Marcus Aurelius, benim kentim Roma, İnsan olaraksa benim evim dünya”. MS. 161-181 yılları arasında Roma İmparatorluğu yaptı. Tek amacı; halkın mutluluğuydu!

Marcus Aurelius ’un hayatı tevazu üzerine kurulmuş! Devlet adamı olarak para, mal-mülk, iktidar veya şöhret yerine erdem, adalet ve barışa sevdası bir tutku ve ideale dönüşmüş imparatordu.

Kendisini övenlere gülerdi. Sonra kendine; “Marcus, sen bir insansın, böbürlenme”! “Marcus, Sen nesin? Roma İmparator’u. Ama nedir ki Roma? Bu dünyanın içindeki bir toprak parçasıdır. Bu dünya nedir? Sonsuz yıldızların yanında bir nokta! Peki, sen nesin Marcus? Ölümlü bir insan. Birkaç sene sonra sen de ünün de sorunların da olmayacak!

Sahip olduğu gücü ciddi bir görev bilinci ve sorumluluğu üstlenerek yürütmüş ve kişisel ihtiraslarına, yaltaklanmalara kulak asmamıştır!

Özgür köle Epiktatos’tan karakter gücünün önemini, bilgiç konuşmalar yapmamayı, kin gütmemeyi, dikkat ve özenle okuma alışkanlığını öğrenmiştir.

“Algılarını, isteklerini ve içgüdülerini sona erdirirsen ruhun özgürdür”!

“Öfke ve üzüntü, bize, bizi öfkelendiren ya da üzen şeylerin kendilerinden çok daha fazla zarar verir”.

Başkaları ne yaparlarsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler, ben kendi adıma iyi bir insan olmalıyım. Tıpkı zümrüt ya da altın yahut erguvan. Kendi kendine durmadan şöyle diyormuş gibi: başkaları ne yaparsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler, kendi adıma ben zümrüt olarak kalacağım, rengimi koruyacağım”.

Başkalarının ne dediğine, ne yaptığına, ne düşündüğüne aldırış etmeyen, sadece kendi işini adaletle ve iyilikle yapmaya çalışan ne çok zaman kazanır”!

“Bir şeyi yapmak yalnızca sana zor geliyor diye bunun bir insan için olanaksız olduğunu düşünme. Eğer bir şey insan için olanaklıysa ve insan doğasına uygunsa, senin tarafından da yapılabileceğine inan”.

“Birisine bir iyilik yaptığında ne bekliyorsun? Doğru şeyi yaptığından ötürü hoşnut olman ve bu iyiliğin karşılığını beklememen gerekmez mi? İnsanlar birbirleri için yaratılmıştır. Ya onlara doğru yolu göster ya da onlara karşı anlayışlı ol”.

Birisinin hatasına öfkelendiğinde derhal kendine bak ve kendinin de nasıl hata yaptığını düşün”.

“Biraz zaman geçsin her şeyi unutacaksın, biraz zaman geçsin her şey seni unutacak.”

“Dünyadaki hiçbir çıkar, verdiğiniz sözü tutmamaya veya kendinize olan saygınızı kaybetmeye değmez”.

Dünya Marcus’a, Marcus gibi düşünürlere, Marcus gibi devlet yöneticilerine ne kadar muhtaç?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.