Cengiz DURULAR

Tiyatrocu Murat Balkuş, Süper Tv’de yayına başlayan yeni programıyla hayranlarına “Merhaba” dedi. 1990’lı yıllarda oluşturduğu “Leman Eze” tiplemesiyle geniş bir hayran kitlesine ulaşan oyuncu, “Balım Kuşum Bal Kuşum” adlı televizyon programıyla oldukça iddialı. Mizahı Anadolu’yla buluşturan tiyatro sanatçısı, geniş bir kültür mozaiğe sahip kentleri bütün yönleriyle ekranlara taşıyacak. Program çekimlerine geçtiğimiz hafta memleketi Erzurum’dan başlayan Balkuş, şehirde bulunan tiyatro oyuncuları ve mahalli sanatçıları konuk etti ilk programında. Sahne sanatlarından edindiği tiyatro deneyimini televizyon kutusunda da kullanacak olan Balkuş, gezdiği yörelerle ilgili yazdığı skeçleri kentlerde öne çıkan mahalli oyuncular vasıtasıyla ekranlara taşıyacak. Çekimlerine konuk olduğumuz sanatçı, program çekimlerine ara vererek, ekibimizle sohbet etti. Süper Kanal’da başlayan “Kelle Show”un ardından dizi ve televizyon dünyasına adım attığını ifade eden Balkuş, yeni programını şöyle anlattı:

“İstanbul’da yeni açılan Süper Tv’de yeni bir programa başladık. ‘Balım Kuşum Bal Kuşum’ adlı televizyon programı mizah içeren bir özelliğe sahip. Programda mizahın peşinden gidiyoruz. Bu program öncekiler gibi değil. Programda Anadolu’nun gelenek ve göreneklerini anlatacağız. İlk programı Erzurum’dan başlattık. Kimi zaman yörelerin saygın ve seçkin simalarını, mihmandarlarını kimi zaman da köyün delisini ekranlara taşıyacağız. Anadolu tadında bir program konsepti oluşturduk. Dolu dolu, capcanlı farklı bir tarzda izleyicilerin özellikle hemşerilerimizin karşısına çıkacağız. Komedi tadında Anadolu kokan bir program hazırladık. Umarız seyircilerimiz ‘Balım Kuşum Bal Kuşum’u beğenir.”

Usta oyuncu, Erzurum’un sosyal yapısının giderek değiştiğini bildirdi. “Bir kuşak değişikliğiyle yeniden eski günlere döneceğiz” diyen Balkuş, sözlerine şöyle devam etti:

“Ben bir kuşak değişimiyle Erzurumlular arasındaki birlik ve beraberliğin tıpkı 1950’li yıllardaki gibi yeniden tesis edileceğine inanıyorum. Erzurum değişiyor, kent gelişiyor. Genç bir nesil geliyor. Bu nesil birbirine daha tutkulu olacak. Yöremiz insanlarında temel bir kıskançlık var bu kıskançlık hemen hemen her sektör ve işte hakim. Derler ki bu Erzurum’da var. Ama inanın başka kentlerde de bu kıskançlık hakim. Lakin köklü bir değişim yaşayan Erzurum’da Dadaşlar, modern hayata ayak uyduran bir anlayışla hareket eder hale geldi şimdilerde. Atatürk Üniversitesi ve diğer yeni üniversitelerle birlikte sosyal hayat daha da değişti. 1960’lı yıllarda salon filmlerini eşleri ve aileleriyle birlikte izlerdi eskiden Erzurumlular. O dönem sinema salonları tıklım tıklım doluydu. Modayı takip ederdi hanımlar, moda dergileri satılırdı her yerde... Şehir halkı sosyal ve kültürel yaşamın bütün alanında boy gösterirdi. O eski moderniteye yeniden kavuştuk. Erzurum gün geçtikçe daha da gelişiyor ve gelişecekte...”