“Bu meslekte çok zorlanacaksınız ama bir o kadar da çok seveceksiniz” diyen Sabuncuoğlu 41 yıllık Gazetecilik geçmişine dayanarak, Gazetecilik Bölümü öğrencilere öğütlerde bulundu, hikayesini anlattı.

Kadir Sabuncuoğlu, “Gazetecilik alanında bir çok kitap okudum, bende bir kitap yazdım. Gazetecilikle, Öğretmenlik yaparak tanıştım. Pasinlerde öğretmenken, 1975'te bir muhabir arkadaşın ‘Gazetecilik yapar mısın?’ sorusu üzerine ‘Yaparım’ diyerek Hürriyet Haber Ajansı'nın (HHA) Pasinler muhabiri olarak başladım.

Aziz Halkapınar’ın bana ‘Öğretmenlikten istifa et, gel’ dediği andan beri gazeteciyim. Hiç pişman olmadım. Başta zorlanıyorsunuz ama severek yapılınca her şey çok farklı oluyor. 41 yıl gazetecilik görevimi yaptım. Geçen yıl emekli oldum ve kenara koyduğum notlarımı değerlendirme ihtiyacında bulundum. Sizlere tavsiyem sürekli notlar alıp, notlar biriktirmeniz.

Eskiden değerli olan ve şimdi erozyona uğrayan gazetecilik mesleğinde, kar ve kış şartlarından dolayı iki üç günde bir gazete gelirdi. Heyecanımızı her şeye rağmen hiç kaybetmedik, sevdik ve gönül verdik. Sizlerden çok çalışmanızı istiyorum.

Her yıl staj için gelen öğrencilerden isteksiz olanlar, heyecan taşımayanlar oluyordu. Öğrenme azmi, hevesleri yoktu. Heyecanı taşımayanlarla gazetecilik yapılmaz. Bu işin saati yok sabaha kadar evinize gidemeyebilirsiniz, günlerce uğrayamadığınız zamanlarınız da olabilir. Çünkü benim öyle oldu, gazetecilik böyle bir şey, sevmeniz lazım.

Gazetecilik, mesafe meselesidir. Kaynaklardan uzaklaşılırsa haber yapılamaz, yakın diyaloglar kurmalısınız. Yakın olmalı ancak, her daim Gazeteci ile haber kaynağı arasındaki mesafeyi de korumalısınız” ifadeleriyle gazetecilik öğrencilerine, önlerine çıkabilecek durumlardan bahsetti.

Kitabında yazdığı gazetecilik anılarını anlatan Sabuncuoğlu, haberin ellerine nasıl geldiğiyle ilgili bir olayı da anlattı. “Horasan’da ulaşımın zor olduğu bir günde, Vatandaşın birinin kamyonun arkasına binmesiyle başlıyor hikaye. Daha az para vermek için kamyonun arkasında yolculuk geçiriyor yolcu. Kamyonun arkasında boş bir tabut ve hava aşırı soğuk. Adam üşümemek için tabutun içine giriyor, daha sonra kamyonun arkasına bir yolcu daha biniyor. Tabuttaki yolcu belli bir süre sonra uyanıp ‘Geldik mi hemşerim?’ diye sorunca diğer adam korkudan ‘Ölü hortladı’ diye seyir halindeki kamyondan aşağıya atlıyor. Biz de hastanede bu adamı ziyarete gidip olayı dinleyip haberini yaptık” diyerek çok güzel hikayeler, anılar biriktirdiklerini ve mesleğin çok önemli değerler kattığını sözlerine ekledi.