Ülkemizin en geri kalmış bölgesi olan Doğu Anadolu Bölgesinde de, Erzurum'da da vatan sevdalıları, memelekete hizmet etmek için bulundukları mevkileri, makamları kendi istekleriyle bırakarak, vekil olabilmek için harekete geçiyorlar. Mevcut vekillerin çalışmalarını yetersiz görmüş olacaklar ki, ''Bu iş benim işim'' diyerek, canlarıyla başlarıyla çalışmak için harekete geçiyorlar.
Ne saadet ama...
Elbette ki, bu vatan sevdalılarının (!) yoğunluklu olarak ilk tercihleri Adalet ve Kalkınma Partisi olacak. Çünkü, iktidar partisi halen daha favori. Halkın adamı olduğunu hareketleriyle, karizmasıyla, icraatlarıyla defalarca ıspatlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan fırtınası ülkemizde halen daha çok kuvvetli esiyor. Ne kadar Cumhurbaşkanı da olsa Recep Tayyip Erdoğan, halkın gözünde halen daha Adalet ve Kalkınma Partisinin lideri. İşte bu vatan, memleket sevdasından başka hiçbir amaçları olmayan vekil aday adayları da artık sıranın kendilerine gelmiş olduğunu düşünerek, bu rüzgardan nasiplenmek için sahip oldukları mevkileri, makamları arkalarına bile bakmadan bırakarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakın olabilmek için harekete geçiyorlar.
Bugüne kadar bulundukları mevkilerde kayda değer hiçbir başarıları olmayan memleket sevdalıları (!) vekil olmaları halinde, seçim bölgelerinde çok büyük işlere imza atacaklarından da eminler. Bir iki aya kadar da vatandaşın kapısına dayanır, ellerini sıkmak için, dertlerine derman olmak, seçmenle büyük kucaklaşma için çalışmalara başlarlar. Tıpkı önceki seçimlerde bu anlayışla hareket edenler gibi.
Bu, ''Vatan, millet Sakarya'' anlayışıyla biran bile tereddüt etmeden mevkilerini, makamlarını, koltuklarını bırakarak, görevlerinden istifa ederek, memlekete hizmet aşkıyla yananları eminim ki herkes çok iyi tanıyordur. Bugün şehirde sivil toplum örgütü temsilcilerinin üyelerinden aidat toplamak dışında hiçbir maharetleri olmadığını esnaflara sorarak, çok rahatça öğrenebilirsiniz. Akademisyenlerin ne kadar değerli, ne kadar faydalı olduklarını da öğrencileri çok açık ifadelerle anlatıyorlar. Bürokrat olarak görev yapanları da resmi kurumlara her işimiz düştüğünde ne kadar vatan sevdalısı olduklarına her defasında şahit oluyoruz.
Erzurum için söylüyorum, şirketler iflaslarını açıklıyor, esnaf kirasını, sigortasını ödeyemiyor, vatandaş çocuğuna iş bulamadığı için doğup büyüdüğü, toprakları terkederek, kilometrelerce uzaklara göç ediyor. Sosyal Yardımlaşma Vakfı, belediyeler yardım alabilmek için binlerce insanın akınına uğruyor. Vekil olabilmek için canla başla çalışan (!) isimlere diyorum ki, maharetiniz varsa, önce bulunduğunuz makamlarda bunu gösterin. Aksi halde kimseye inandırıcı gelmiyorsunuz. Yarın sahaya çıktığınız zaman bunu zaten anlayacaksınız.
Ama sizlerde haklısınız. Memleket sevdası bambaşka bir şey. İnsanın içine bir işledi mi ne yaparsa yapsın vazgeçemez (!) Bulunduğu makam dar gelir, daha yüksek bir mevki, daha çok saygınlık, daha çok etiket ister. Haklısınız vatan, millet hizmet ister...
Memleket sevdası bu işte..! Haydi rastgele...
Ne saadet ama...
Elbette ki, bu vatan sevdalılarının (!) yoğunluklu olarak ilk tercihleri Adalet ve Kalkınma Partisi olacak. Çünkü, iktidar partisi halen daha favori. Halkın adamı olduğunu hareketleriyle, karizmasıyla, icraatlarıyla defalarca ıspatlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan fırtınası ülkemizde halen daha çok kuvvetli esiyor. Ne kadar Cumhurbaşkanı da olsa Recep Tayyip Erdoğan, halkın gözünde halen daha Adalet ve Kalkınma Partisinin lideri. İşte bu vatan, memleket sevdasından başka hiçbir amaçları olmayan vekil aday adayları da artık sıranın kendilerine gelmiş olduğunu düşünerek, bu rüzgardan nasiplenmek için sahip oldukları mevkileri, makamları arkalarına bile bakmadan bırakarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakın olabilmek için harekete geçiyorlar.
Bugüne kadar bulundukları mevkilerde kayda değer hiçbir başarıları olmayan memleket sevdalıları (!) vekil olmaları halinde, seçim bölgelerinde çok büyük işlere imza atacaklarından da eminler. Bir iki aya kadar da vatandaşın kapısına dayanır, ellerini sıkmak için, dertlerine derman olmak, seçmenle büyük kucaklaşma için çalışmalara başlarlar. Tıpkı önceki seçimlerde bu anlayışla hareket edenler gibi.
Bu, ''Vatan, millet Sakarya'' anlayışıyla biran bile tereddüt etmeden mevkilerini, makamlarını, koltuklarını bırakarak, görevlerinden istifa ederek, memlekete hizmet aşkıyla yananları eminim ki herkes çok iyi tanıyordur. Bugün şehirde sivil toplum örgütü temsilcilerinin üyelerinden aidat toplamak dışında hiçbir maharetleri olmadığını esnaflara sorarak, çok rahatça öğrenebilirsiniz. Akademisyenlerin ne kadar değerli, ne kadar faydalı olduklarını da öğrencileri çok açık ifadelerle anlatıyorlar. Bürokrat olarak görev yapanları da resmi kurumlara her işimiz düştüğünde ne kadar vatan sevdalısı olduklarına her defasında şahit oluyoruz.
Erzurum için söylüyorum, şirketler iflaslarını açıklıyor, esnaf kirasını, sigortasını ödeyemiyor, vatandaş çocuğuna iş bulamadığı için doğup büyüdüğü, toprakları terkederek, kilometrelerce uzaklara göç ediyor. Sosyal Yardımlaşma Vakfı, belediyeler yardım alabilmek için binlerce insanın akınına uğruyor. Vekil olabilmek için canla başla çalışan (!) isimlere diyorum ki, maharetiniz varsa, önce bulunduğunuz makamlarda bunu gösterin. Aksi halde kimseye inandırıcı gelmiyorsunuz. Yarın sahaya çıktığınız zaman bunu zaten anlayacaksınız.
Ama sizlerde haklısınız. Memleket sevdası bambaşka bir şey. İnsanın içine bir işledi mi ne yaparsa yapsın vazgeçemez (!) Bulunduğu makam dar gelir, daha yüksek bir mevki, daha çok saygınlık, daha çok etiket ister. Haklısınız vatan, millet hizmet ister...
Memleket sevdası bu işte..! Haydi rastgele...
siyasiler bu yazı size.okumanızı tavsiye ederim.