Ülkemizin kayıtsız şartsız vazgeçilmezi milli güvenliktir. Ama milli güvenliği tehlikeye sokacak bir mesele var ki, tetikte bekliyor. Zaman her şeyin ilacıydı ve dayanılmaz denilen acılar zamanla unutuldu. Bahsettiğim konu deprem..!
Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür diyor ki; ‘’Erzincan ile Karlıova arasında 7,4 şiddetinde deprem bekliyoruz. Tunceli Ovacık fayı da deprem üretebilir. Tunceli Nazımiye ve Bingöl Yedisu fayları da endişe verici durumda. Zaman veremem ama eli kulağında’’.
Erzurum ile Erzincan arası 188, Erzurum ile Karlıova arası 108, Erzurum ile Nazımiye arası 228, Erzurum ile Ovacık arası 298, Erzurum ile Yedisu arası ise 107 kilometre mesafede. Bilimsel verilere göre, olası depremde Erzurum’un felaketi yaşayacağı aşikâr.
Erzurum’un nüfus yoğunluğu, derelerin üstünde ve tarım arazilerine yayılmış vaziyette. Dağ eteklerine yatay yapılaşma yapıp riski azaltmak yerine bozuk zeminlerde kat üstüne kat atıp sonra da kader demeye devam ediyoruz. Tetikte bekleyen deprem için sahi ne tedbir alınıyor memleketimde, cennet vatanımda?
45 gündür Siyonistlerce bombalanan Gazze’de kaybedilen insan sayısı 15 bin iken, sadece bir dakika süren Kahramanmaraş depreminde kefenlediğimiz insan sayısı ise 50 bin… İman etmişiz, ‘Her canlı ölümü tadacaktır’. Fakat her tarafı fay hatlarıyla çevrili bu topraklarda bizler ne zamana kadar evlerimizin altında can vereceğiz?
Şehrimi yönetenlere ve yönetmeye talip olanlara diyorum ki; bizim beka meselemiz deprem değil de nedir?