Misak-ı Milli sınırlarımız içerisindeki İDLİP’te şahadete yürüyen vatan evlatlarını rahmet minnet ve şükranla anıyorum.! Şahadetleri mübarek olsun, bizlere de nasip olsun inşaallah.!
Irak’ta, Suriye’de, Libya’da ne işimiz var diyen müstemleke ve mandacı zihniyetin siyasal taşeronları CHP ve paydaşlarına özellikle hatırlatırız ki ;
Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzurum mebusu olarak içinde olduğu 1920 meclisinde 120 mebusun imzaladığı kararla Türkiye’nin Misak-ı Milli haritası çizilmiş ve en fazla geri çekileceğimiz hat belirlenmiştir.! Söz konusu harita 1924 yılında Türkiye’nin 77 vilayetini temsilen çizilerek dönemin bütün vekillerine geleceğe miras olarak hediye edilmiştir.!
Misak-ı Milli sınırları içerisinde Türk toprağı olarak kabul edilen illerin başında bu gün Mehmetçiğin şehit düştüğü İDLİP dahil şu bölgelerdir burada bulunmamızın sebebi meşru müdafaa hakkımızdır.!
Velhasıl Batum, Halep (Antakya, İskenderun, İdlib, Belen, Reyhaniye, Barişa, Cisr-i Şuğur, Bâb-ı Cebbul, Menbic, Cebel-i Sem'an), Rakka, Deyr-i Zor (Resulayn, Aşare, Mesice, Ögmer, Ane), Süleymaniye (Gülanber, Baziyan, Şehirbazar), Musul (İmadiye, Zaho, Dohuk, Akara, Sincar) ve Kerkük (Revandiz, Köysançak, Rayine, Selahiye, Erbil) gibi bugün Türkiye sınırları dışında olan vilayetler Türkiye toprağıdır. Bu bölgede bulunmamızın tarihsel ve stratejik gerekliliği bu yüzdendir.!
1983 yılından beri Türkiye söz konusu Misak-ı Milli sınırları içerisinden sınır ötesinde kalan kısmından beslenen terör oluşumlarını önlemek, terörize kukla Kürdistan’ın ve Büyük İsrail’in kuruluşunu engellemek üzere onlarca operasyon yapmış olmasına rağmen hala istenilen mesafe alınamamıştır.
Bugün Milli Güvenliğini tehdit edecek boyuta ulaşan terör devletleri oluşumları ve göç dalgası ile karşı karşıyadır.!
Türkiye son yüzyılda ilk kez kendi bağımsız iradesi ile Misak-ı Milli sınırları içerisinde varlığını sahada göstermektedir bu kararlı ve onurlu duruş stratejisini hain ve müstemleke olmayan bütün vatan evlatlarının koşulsuz desteklemesi Milli bir vicdani görevdir.!
Lakin söz konusu Misak-ı Milli sınırları içerisinde Askeri unsur varlığımız sadece kontrol ve gözlem unsuru olarak olmamalı sınır içerisindeki askerlerimiz süratle bölgeye kaydırılmalı, sınır içerisi kesinlikle merak edilmemeli, Yüce Türk Milleti kendi vatanının her daim askeri olarak korumasını bilir.!
Akbabaların üşüşmeye çalıştığı söz konusu coğrafyalarda alanın ve saldıranın yanına kar kaldığı bir ortamda Türk Devleti bütün Askeri mevcudiyeti ile Misak-ı Milli sınırlarına hakim olmalı ve ..
Ülkemizde yıllardır bakımlarını üstlendiğimiz Iraklıları, Suriyelileri söz konusu bölgelere yerleştirmeli ve 1920 yılında çizilen Misak-ı Milli sınırlarımıza resmiyet kazandırmalı Türk topraklarına sahip çıkmalıdır.! Türk Milleti bu kararlılığı topyekün desteklemelidir.!
Selam saygı dua…