Hayatı yaşayan hayatça bilmek zorundadır; bilmiyorsanız; öğrenin, efendim! Mazeret yok!

Hayat kelimesini çok kullanırım; çünkü hayatın içindeyiz, tam ortasındayız, her şeyiyle ilgi alanımızda olmalı! Hayat, mutluluk, keder, öfke, kızgınlık, elem, endişe, heyecan, sıkıntı, ölüm gibi gerçekler dünyada durduğumuz sürece devam edecek! İnsanoğlunun başına gelmeyecek nasıl bir şey söyleyebilirsiniz ki; imkânsız olsun! Söyleyemezsiniz!

Şiddet, korku, haksızlık, adaletsizlik, zulüm insanın insana yapabileceği en kötü şeylerdir; inanın! Bu tür felaketlere maruz kalanların bir iki nesil sonrası bile ceremeler çekmektedir; hak etmediği diyetler ödemektedir; kurtuluş yok!

Dengesi, düşüncesi olmayan, hırsını tanrı edinmiş, dini uyulması gerekenden farklı bir ritüel olarak kabul etmiş bir insan veya bir dava militanları birçok insanı mutsuz ediyor; kadınlar çocuklar, yaşlılar, evlatlar, analar, babalar kederlere gark oluyor! Ne uğruna; bir hiç! Kocaman hırs, kin dolu koskoca bir cehalet!

Mutluluk; endişe, korku, vehim ve arzularla yok edilebilir! Yüksek beklentiler hayatın bir ağusudur!

Beklenti ve arzulardan sıyrılan mutlu olabilir; yeter ki insanın kendisi istesin!

Endişe, korku, kin, nefret, arzular vücut kimyasını ve dolayısıyla sağlığı yüksek düzeylerde bozabilir; insanları stres mahvedebilir! Hiçbir hormonal bez normal çalışmasını sürdüremez; kalp hastalığı, şeker, kanser gibi ciddi hastalıklar ortaya çıkmaya başlayabilir!

Mesela benim vücut kimyamı bağırmak, yüksek ses bozar, bir başkasınınkini tehdit bir başkasınınkini mal biriktirme arzusu, mal kaybı, bir başkasınınki başkalarının felaketine veya mutluluğuna bağlı bozulur!

Hayatı güzel yaşamak için emek vermek lazım; çok çalışmak lazım! Bunun için bilgilenmek, okumak ve düşünmek şart! Okuyup bilgilenerek; ben neredeyim, nereye gitmek istiyorum, şu an ne yapıyorum, niye mutlu değilim sorularını cevaplamak lazım! Birçok insanın böyle düşünceleri ne yazık ki hiç olmamıştır!

Her şey düşünceyle başlıyor; düşünce bilgisiz olmuyor!

Şiddete meyilli, her şeyi şiddetle çözebileceğini düşünen insanlar vardır, baskıcı, ben odaklı, hakim, savcısı kendilerinin oldukları hastalıklı mahkemelerinde! Bunlar her zaman haklıdır;(!) karşısındakiler ise hep haksızdır(!). Her yanlış, hata, kusur hep başkalarınındır(!).

Hayatı hep aşağı yukarı aynı sıkıntılarla boğuşmaya kurban edilmiş insanlar vardır; mesela; gelirinin yarısı kadarını sigaraya ayırmış elektrik parasını ödeyememekten şikâyetçi!

Her şey bazı insanlara hep karşı(!), herkes onlarla uğraşıyor(!), süregelen düşmanlık aslında onları hayata bağlıyor, oradan besleniyorlar! Kavgaları bittiğinde öleceklerini sanan insanlar var; anlamsız savaşlar bunun için bitmiyor! Kendi hayatlarını zayi ettiklerini hiç anlamayacaklar!

SDP; (NLP) açılımı sinir dili programlama eğitimleri olan muhteşem bilgi kaynakları insanlara; hayata bakış, davranış, değişim, mutlu olma, gürültü ve strese sokacak her şeyi yok sayıp görmezden gelme bilgileri vererek belki de hayatın mutlu olmamız için bize sunduğu kadife kaplı muhteşem önerilerdir kim bilir!

Hayatta daha iyi veya daha kötü olabilmeniz sizin elinizde desem; kaçınız inanır ki? Değişmek için tek ihtiyacımız kendimize güvenmemiz, değişimi başlatmak için sadece bulunduğumuz durumu kendimize tarif etmemiz gerekir!

Bırakın kendimizi başkalarıyla mukayese etmeyi, kendimizi kendimizle bile mukayese etmeden içinde bulunduğumuz durumu kendimize izah edebilmeliyiz. Sonra hedefimiz ne; mesela mutlu olmak, o zaman mutlu olmalıyız.

Eğitim şart derler ya; hatta artık espri olarak kullanılıyor; bence eğitim şart!

Hayatı yaşayan, hayatça bilmek, öğrenmek zorundadır; bilmiyorsanız öğrenin; efendim! Mazeret yok!

İçindeki durumu tanımlamak için, bilgi ve öğretim şart; düşünmek şart! Yoksa değirmen taşı gibi aynı eksende aynı hızda hayat öğütmeye devam eder!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.