Abdi İpekçi ve Papa suikastının sanığı Mehmet Ali Ağca’nın da avukatlığını yapan Erzurumlu Mustafa Demirbağ’ı geçenlerde Ankara’da ki ofisinde ziyaret ettiğimde karşılaştım Nuh Mete Yüksel ile.

Hem çok şaşırdım hem sevindim.

Emekli olduktan sonra Mustafa Demirbağ’ın Balgat’ta ki mütevazi yazıhanesinde avukat olarak çalışırken buldum onu.

Bir zamanlar Türkiye’nin yıllarca konuştuğu önemli davalara bakan DGM’nin ‘Demir Savcı’ lakaplı savcısı Nuh Mete Yüksel ile hem uzun bir sohbet etme imkanı buldum, hem de yine Demirbağ’ın mütevazi bürosunda ki mutfakta birlikte nefis haşlamaya kaşık salladım!

Karşındaki adam Nuh Mete Yüksel olunca ve de vakti müsait olunca sordum da sordum.

Hele ki tahminimin aksine ‘uysal’ bir adam da bulunca karşımda.

Sordum da sordum.

Bir de kendime iyilik yaptım, çıkardığı son kitabını imzalattım.

Kitabının adı ‘Nuh Mete Yüksel Anlatıyor’.

Adli tarihin yanı sıra yakın siyasi tarihten de bir şeyler anlatan kitaptı, bir solukta okudum bitirdim.

***

Gerçekten de bir solukta okunan bir kitap, yazı dili sade ve çok güzel.

Fetullah Gülen’e ilk soruşturma açan savcı olarak da tüm Türkiye’nin yakından tanıdığı Yüksel, kitabında günlerce gazetelere konu olan Dev-Yol, Dev-Sol, Uğur Mumcu Suikastı, Abdullah Öcalan, Merve Kavakçı, Aczimendiler ve Refah Partisi davalarının bilinmeyenlerini, perde arkalarını anlatıyor.

Özellikle başta yakın tarih meraklıları olmak üzere hukukçuların illa da okuması gereken, çok dersler çıkartılacak bir kitap.

Eskişehir doğumlu Nuh Mete Yüksel hayat hikayesini de anlattığı bu kitabında Erzurumlu tanınmış din adamı rahmetli Naim Hocadan da bir anekdot var.

76 yaşındaki Yüksel, tanışmaktan mutluluk duyduğunu belirttiği Naim hoca ile ilgili anekdotunda şöyle demiş:

‘’ Bolu Polis Evi’nde bir de Erzurum’un meşhur Naim Hoca’sı ile karşılaşmıştım. Bir Pazar günü idi. Birlikte yemek yedik. Bize Atatürk için yazdığı şiirini okudu. Güzel şeyler anlattı. Sohbeti çok hoştu. Sonra birden kalktı. ‘’Ben şimdi gidiyorum maça’’ dedi ve arkasına bakmadan gitti. Meğer Bolu’ya Erzurumspor maçı için gelmiş.’’

---

Kitapsarayı 70 yaşında!

Benim de tanışıklığım neredeyse 40 yıla yaklaştı.

Erzurum’un sembol isimlerindendir Kitapsarayı.

Rahmetli Vehip Atalay’ın kurduğu ve bugüne kadar sayısız insanının illa ki bir şekilde uğradığı Kitapsarayı’nın herkeste, hepimizde illa ki de bir hatırası vardır.

Kuruluşu İkinci Dünya Savaşı’nın hemen akabine rastlayan Kitapsarayı’na Erzurum’da sanmam ki ayak basmayan olmasın!

Oğulları Göksal, Temel, Adnan, Mutlu, Aydın sayesinde günümüzde de şehir hayatında önemini sürdüren Kitapsarayı bizde oğulları gibi hep bir dost, arkadaş kalmıştır.

Hep ,ilk günkü gibi sıcak kalmıştır.

Dilerim ağız tatları bozulmaz ve bir 70 yılı daha geride bırakırlar.

Kitapsarayı’nın 70’nci yaşını Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bir şiiri ile kutlamak istiyorum:

Dostluk dediğin güzel bir kitap/ Hava gibi/ Su gibi/ Ekmek gibi/ Vaz

Geçilmez bir tad/ Sonuna kadar dayanmak şart/ Dostluk dediğin eşsiz bir kitap/ Sevmediğin sayfaları varsa atla/ Sayfayı kökünden yırtmak şart mı?

--

Alkışlanan atama!

Son zamanlarda hoşuma giden, bayağı bir sevindiğim atama oldu bu.

Aziziye Belediyesi İmar Müdürlüğü görevine getirilen İlhan Tohumcu’dan bahsediyorum.

Çalışmalarını taktirle karşıladığım ender sivil toplum örgütlerinden birinin başındaydı.

Erzurum İnşaat Mühendisleri Odası başkanıydı.

Bazıları uygulandı, bazıları uygulanamadı.

Görev süresi içerisinde sıra dışı çalışmaları ve ezber bozan fikirleri vardı.

Muhammet Cevdet Orhan başkan zaten farklı yoğurt yiyişi olan, farkındalığı belirgin biri.

O Tohumcu’yu ikna edip eski başkan Fatih Cengiz’i, İmar Müdürü Hadi Zaimoğlu’nu hapse götüren İmar gibi hassas bir yerin başına getirmesi fevkalede önemli bir iş.

Orhan başkanı tebrik ederken İlhan Müdüre de bu yeni görevinde başarılar diliyorum.

Üşüyenlere çorba!

Kızılay yine yaptı yapacağını dün Yakutiye Meydanında soğuktan etkilenen vatandaşlara sıcak çorba ikramında bulundu. Erzurum Valiliği Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne ait İkram aracıyla dağıtılan çorba, özellikle kimsesizlere çok yaradı. Kızılay Başkanı Hüseyin Bozhalil, 11 Şubat tarihine kadar sabah 07.00 – 09.00 saatleri arasında çorba ikramlarının olacağını belirtti ve vatandaşlardan talep gelmesi halinde kış dönemi bu hizmeti sürdüreceklerini söyledi.

Gönül ceza dinlemiyor!

Babası Baki ağabeyi gibi Erzurumspor fanatiklerinden birisidir Kadir Pardeli. Aynı zamanda Erzurum’da ilk defa tribün cezası alan taraftardı o. Aşırı olumsuz tezahürattan dolayı 2 yıl önce 1 yıl BB Erzurumspor’un maçlarını izlememe ve 3 bin 500 Türk lirası da para cezası ile cezalandırılmıştı. Çok sevdiği BB Erzurumspor’un maçlarını stada izleyemiyor ve hem de her maç günü Gürcükapı Karakolu’na maç saatinde gidiyor, imza atıyordu! Ama tüm bu cezalar onu mavi-beyaz renklerden ayırmaya yetmedi. O cezasını çekti, sinmedi. Yine BB Erzurumspor nerede o da orada. En son Buca maçı için BB Erzurumspor’a destek vermek amacıyla İstanbul’a gitti. Hem de dükkanını, tezgahını kapatarak. ‘’Kurban olsun Erzurum’a diyecek kadar da gözükara! Ne diyelim. Allah her takıma böyle taraftar nasip ede!

HAFTANIN FOTOSU-

İşte adamı derinden etkileyen bir fotoğraf karesi daha.. Halimize ne kadar şükretsek azdır dedirten bir fotoğraftır ki bu altına illa da bir şey yazmanının çok da anlamı yok diye düşünüyorum. İlk yine Facebook’dan sevgili Tayfun Sallabaş’ın paylaşımından fark ettiğim bu fotoğrafı haftanın fotoğrafı seçiyor, bu hafta da çarşıyı kapatıyorum.

SEVDİĞİM LAFLARDAN: Neden birbirimizi öldürüyoruz ki, biraz beklesek zaten kendiliğimizden öleceğiz! (Çin atasözüdür)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.