Nurullah Ürüşan Ağabeyim!

Şairler şiirleriyle, yazanlar yazılarıyla, felsefeciler vecizleriyle anlatmışlar, anlatmışlar, anlamadık, anlamıyoruz ve galiba da anlayamayacağız!

Göçenler geride kalan yarım işleriyle göçmüşler. Mal, servet sahipleri mallarını çocukları, gelinleri, damatları arasına kuvvetle çekişip biraz da onlar oyalasınlar diye bırakarak göçmüşler. Malın, paranın bekçiliğini geride kalanlar yaparken, mal mülkün gidene faydası olmadığını büyük zengin, makam sahiplerinin göçüşünden sonra anlıyoruz. O da bir işe yaramıyor!

Demem o ki mal mülk, para, makam yapabilirsiniz, biriktirebilirsiniz! İnsan biriktirin, biriktirelim! Arkanızdan ağlayacak insanlar lazım bu dünyadan göçerken!

Bazı insanlar da dünyevi işlerini en iyi şekilde yaparken, bir taraftan da dost, arkadaş, arkalarından akıtılacak gözyaşı biriktirirler, sevdiklerinin gözlerinde. Ve bu gözyaşı kutsaldır; işte! Menfaatsizdir! Bir şey ummaz, Baki olanın rızasından başka!

Nurullah Ürüşan Ağabeyimi bu hafta ahrete yolcu etti sevenleri! Gurbette olduğumdan, acısını yüreğimde hissettim!

Gençliğimde rahmetli babamla oldukça sık görüşürlerdi, birlikte toplantılara katılırlardı; Ankara’ya giderlerdi, birlikte yolculuk yaparlardı. Birçok konuşmalarına, yapıcı sohbetlerine şahit olmuşumdur! Vakarlı, kararlı, fikir sahibi ve en önemlisi de irfan sahibiydi! Bilgisi, ilmi, kariyeri olup da irfanı olmayan nice insanlar bilirim!

Nurullah Ürüşan irfan sahibiydi! Çok iyi bir dinleyiciydi!

Mütevazı, ağırbaşlı, kararlıydı! Gülümsemesiyle, babamın cenazesindeki gözyaşlarını karşılıklı dökmesiyle sevdiklerimin arkasından edindiğim adetlerimi sevgili Nurullah Ağabeyim için de sürdüreceğim; ömrüm oldukça!

Allah’ım sana bir misafir gönderdik; ikram eyle Ya Rabbi!