Bir şeylerin olduğu, olacağı belliydi.
Durup dururken BB Erzurumspor’un olağanüstü kongre kararı alması aslında her şeyi anlatıyormuş ama biz anlamamışız.
Kongreye normal bir kongre gözüyle baktık hep.
Saf saf 22 olan yönetici sayısının 50’ye çıkarılması hedefleniyor safsatasına inandık, işin içinde Dilaver Yılmaz’a karşı bir oyun olduğunu anlamadık.
Sadece ben değil, belli ki Dilaver Yılmaz da o safsataya inanmış olacak ki, hiç bir şey yokmuş gibi bana beyanat bile verdi ve bunu da okuyucularla paylaştım.
Yönetimi kurulu sayısını şu kadara çıkartacağız,şu kişileri alacağız falan..
***
Esasında daha Dilaver Yılmaz BB Erzurumspor başkanlığına geldiğinde özellikle As Başkan Ünsal Kıraç arasında bir gerginlik vardı.
Kulüpteki imza törenlerinde olsun, sair zamanlarda o koltukta Ünsal Kıraç’ın zaman zaman oturuyor olması Dilaver Yılmaz’ı rahatsız ediyordu.
İlk başlarda çok belli etmemeye çalışsa bile sonrasında bu mesele dillenmeye başlandı ve ne olduysa da zaten ondan sonra oldu.
Kamuoyunda zaten asıl kulüp başkanı Ünsal Kıraç algısı Dilaver Yılmaz için bir dertti ama bir gün her şey yoluna konulur diye düşünüldü ama olmadı işte.
Görünen o ki bu sebepten ötürü taraflar büyük patron Sekmen’e ‘’Ya o ya ben’’ dedi ve nihayetinde de tercih Ünsal Kıraç’dan yana kullanıldı.
Böylelikle de Dilaver Yılmaz’ın onca uğraşı, çabası boşa gitti ve kongre yoluyla da infaz gerçekleşti, aceleyle bulunan Mevlüt Doğan, BB Erzurumspor’un sembolik başkanı edildi.
***
Dün dedim.
Derdim falan ne Ünsal Kıraç, ne asıl dükkanın sahibi, ne Mevlüt Doğan, ne şu,bu.
Vallahi de billahi de en çok Dilaver Yılmaz’ın adına üzülüyorum.
O neler yaşıyor, ona çok takılıyorum.
Tam da işine tam motive olmuşken böyle bir tasarrufun o genç adamı yaraladığını düşünüyorum.
Adamın bal gibi bu tasarruftan haberi yoktu ve resmen ayıp edildi.
Yerinde olmayı hiç istemezdim doğrusu.
Böyle vedayı hak ettiğini düşünmüyorum.
Çok bir şey de istiyor değilim.
Kuru bir teşekkür edildiğini de duyduğumda çok sevinirim.
Yoksa öbür türlüsü çok da tın!
SEVDİĞİM BABA SÖZLER : Düşenin dostu olmaz derler kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi! (Cemal Süreya)