Otobüste, pazarda, tramvayda, vapurda, seyahatte, sanayide hastanede, postanede sıra beklerken elinde kitap olan, okuyan insanların sayısını hızla artırmamız gerekiyor!
Öğretmenlerimizi kutladık, tebrik ettik, onları çok seviyoruz. İlkokuldan, üniversite sonuna kadar öğretmenlerinin isimlerini paylaşarak, saygı ve sevgisini gösterenlere sosyal medyada rastladık, gösterilen vefalara hayran olduk!
Öğretmenlerimizin emekleri üzerimizdedir, haklarını ödeyemeyiz!
Bugün bu satırları yazıyorsam birçok öğretmenimin sayesindedir.
Öğretmen dünyadan haberdar olan insandır. Dünyadan haberdar olduğu ise konuşmalarında, yazışmalarında ve öğrencilerinin hem konuşmalarında hem davranışlarında görülür.
Prof. Raçinski, bir idealist öğretmen. Üniversitede ders verirken, doğru dürüst okulu bile olmayan köyüne giderek temelden radikal değişikliklere imza atmış ve ideal öğretmenler yetiştirmiş!
Grigoriy Petrov, İdeal Öğretmenin hikâyesini yazdığında aslında ideal öğretmenin tanımını yapmış birazda!
Johan Wilhelm Snelman! Büyük idealist! Büyük aydın!
Atatürk’ün ders kitabı olarak okunması için tedrisata koydurduğu “ Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adlı kitabın kahramanı!
Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı, Kuran’dan sonra dünyada en çok okunan kitap! Tek fark Kuranı kendi dilinde okumayanların sayısı anlayarak okuyanların sayısından katbekat fazla!
Snelman, öğretmenler, ordu, din adamları ve iş adamlarını ikna ederek Finlandiya’da büyük aydınlanma çağını başlatan dev adam!
Sonra Finlandiya’da ne mi olmuş? Finlandiya’da halk cahillikten kurtarmış, salgın hastalıklar bitmiş, öğretmenler ve ordu mensupları aydınlanmanın birer ışığı olmuşlar! En önemlisi; Finlandiya, bağımsızlığına kavuşmuş, işgalden kurtulmuş, iş adamları dünya markaları yaratmışlar, bir halk aydınlanmış. Şimdi dünyaya örnek oluyorlar!
Demem o ki; öğretmenlerimizin okumaması, düşünülemeyecek bir hatadır! Okumadan bir öğretmen ne öğretebilir ki?
Kütüphanesi olmayan bir öğretmen düşünemiyorum?
Birçok öğretmen arkadaşım, dostum, kardeşim bana okumakla ilgili bu yazımdan dolayı bana kızacaklar veya eleştireceklerdir. Öğretmenlerimizin kitap okumamaları ile ilgili ciddi bir şekilde yüzleşmemiz gerekiyor!
Otobüste, pazarda, tramvayda, vapurda, seyahatte, sanayide hastanede, postanede sıra beklerken elinde kitap olan, okuyan insanların sayısını hızla artırmamız gerekiyor! Bütün öğretmenlerimizi bir kampanya şeklinde ellerinde kitapla gittikleri yerde görmek istiyorum.
Öğrencilere bir tavsiyede bulunmak istiyorum; lütfen öğretmenlerinizi okumaya teşvik edin! Öğretmenlerinize sürekli olarak en son hangi kitabı okudunuz sorusunu sorun. Dünya klasiklerinden, felsefe, psikoloji ve sosyoloji içerikli kitaplardan okuyun ve öğretmenlerinize de hangilerini okuduklarını sorun! Veya şu kitabı okudunuz mu diye sorun!
Biraz da ustayı usta yapan kalfasının aklı ve sorularıdır. Biliyorum soru sormasını ve hele bize soru sorulmasını sevmeyiz; ama sevimsiz olun ve soru sorun!
Soru sorarken içimizdeki acaba aptal durumuna mı düşerim duygusunu atın üzerimizden, sorun, soru sormak sizi aptal yapmaz.
Haydi, öğretmenlerim, değerli dost ve arkadaşlarım, gelecek nesillerimiz için; sosyal medyada yemek, seyahat ve kendi resimlerimiz yerine kitap okuyan resimlerimizi paylaşalım. Bir kişiye bile vesile olmak; bir mum yakmak, bir ışık olmak anlamında örnek olmak çok değerlidir!
Okuyalım, okumayı teşvik edelim, bu ülkeye borcumuzu insanlarımıza okuma alışkanlığı kazandırmakla ödeyebiliriz!
