Son yıllarda bir yaygara kopmuştu, Dünya Olimpiyat Komitesi 2016 olimpiyatları öncesinde güreşi olimpiyatlardan çıkaracağını açıklamış ve bunun üzerine dünyada bir tepki çığlığı kopmuştu. Bir anda dünya üzerinde güreşe gönül veren binler ayağa kalktı. Masaya yumruklar vuruldu, ayaklar diretildi ve Ata sporumuzun olimpiyatlarda aynen yoluna devam edilmesi sağlandı.
Bu süreçte Asrın Pehlivanı Hamza Yerlikaya ile yine Türk güreşinin yaşayan efsanesi Ahmet Ayık’ın da verdiği mücadele takdire şayandı. Özellikle bu iki spor adamına teşekkürlerimi bir sporsever olarak iletirken, dünya üzerinde güreşin olimpiyatlardan çıkarılmamasında emeği geçen herkesi de kutluyorum.
Öyle ya; Ata sporumuz güreş olimpiyatların ilk yapıldığı dönemlerden beri var. Ve atletizmle birlikte bildiğim kadarıyla olimpiyatlarda en eski spor dalı. Bu sporun olimpiyatlardan çıkarılması ihanet olurdu. Türkiye’nin de en fazla umut bağladığı Ata sporumuz güreş olimpiyatlarda boy gösteremeye devam edecek.
Olimpiyat Komitesi’nin güreşi olimpiyatlardan çıkarma isteği çok komikti. Ne imiş efendim, güreş ilgi çekmiyormuş! Salonların tribünleri boş kalıyormuş. Hoppala beyler!, işte size Bakü’deki Avrupa Spor Oyunlarının fotoğrafı ve İstanbul Bağcılar Spor Kompleksindeki atmosfer. Bakü’de güreş maçlarında insanlar tribünlerde yer bulamadı. Tıklım tıklım doldu güreş salonları Dünya Olimpiyat Komitesi’ne inat… Bağcılar Spor Kompleksi’nde yapılan Gençler Avrupa Güreş Şampiyonası’na akın etti yurdun dört bir yanından güreş severler. Ata sporuna nasıl sahip çıktıklarını haykırdılar Dünya Olimpiyat Komitesine…
Biz güreşi Nihat Kabanlı ile Reşit Karabacak ile sevdik. Asım pehlivanın, Erdal Karakaş’ın, Celal Aksoy’un namını duyarak büyüdük. İlhami Topaloğlu’nun, Necati Kaya’nın idmanlarına dahil olduk. Yaşar Sifil’in disiplinli çalışmalarına, Türk güreşine onlarca pehlivan kazandırmasına şahit olduk. Olimpiyat denince aklımıza ilk Asrın Pehlivanı Hamza Yerlikaya’nın adı gelir. Dursun Ali Kishalı’nın kale içinde yankılanan coşkulu sesi ile koştuk yıllarca Kale İçi Karakucak güreşlerine… Kishalı pehlivanları coştururken, akıcı cümleleri ve tekerlemeleri ile yaz güneşinin yakıcılığında bizleri saatlerde ayakta tutmayı başarırdı kale içinde… Dursun Ali Pehlivan gün geldi yerini bıraktı Mukaddem Taşgit’e, Aslan Sertoğlu’na… Onlarda aratmadılar Dursun Ali Kishalı’yı… Bugün bile Pasinler geleneksel Cuma güreşlerini ayakta tutuyor, Aslan Pehlivan… Erzurum’da daha adını sayabileceğimiz çok sayıda isim sayesinde Ata sporumuz güreşin güneşi ışığı hiç sönmüyor. İnşallah da sönmeyecek. Bugüne kadar Türkiye’ye madalya kazandırmış olan tüm güreşçileri kutluyor. Bu dünyadan ahrete göç edenleri rahmetle anıyorum. En son Türkiye’ye ve Erzurum’a dereceler getiren Yakup Gör, Murat ve Ahmet Ertürk kardeşleri tebrik ediyorum.
***
Güreşe bir küçük nokta koyarak ABD Başkanı Barack Obama’ya geçiyorum. ABD’nin başkanı Obama, Beyaz Saray’da Müslümanlara verdiği iftar yemeği ile bizlerin gönlünü bir kez daha fethetti. Müthiş karizması ve bilgisi ile dünya devi ABD’nin lideri olan Aslen Kenyalı olan Barack Obama’ya ta adaylık sürecinden beri hayranlık besleyen biriyim. Yakışıyor o koltuğa Obama… Zaman zaman bazı yaptığı hatalarla bizleri kızdırsa da Obama, baktığımızda sevaplarının günahlarından çok olduğunu en azından bu dünya için söyleyebiliriz. Bir dünya lideri Beyaz Saray’da Müslümanlara iftar yemeği veriyor. Aynen Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi Dünya üzerinde İslami Fobiye karşı dikkat çekiyor. Obama da, Erdoğan gibi tüm dünyada İslami Fobinin son bulmasını istiyor. Obama, başörtüsü mücadelesi veren Müslüman genç kız Samantha Elauf'u cesaretinden dolayı kutladı. Bundan daha güzel bir tablo olabilir mi? Teşekkürler Barack Obama…
Haydi Obama bir gol de Sisi’ye at. Durdur Mursi ve onlarca Müslüman’a verilen idam kararını… Önce Allah’ın izni, sonra da sen ve senin gibi düşünen Müslümanların girişimi İnşallah Mursi idam edilmez… Haydi Obama Müslümanlar adına yap bir çılgınlık bitsin bu iş, Aziz Mübarek Ramazan Ayının Yüzü suyu hürmetine…
Yazımızı güreş ile başlamıştık, güreş ile bitirelim, Bakü ve İstanbul gösterdi ki, insanlar güreşi seviyor. Sevmeye de devam edecek. Tribünlerdeki coşku ve heyecan Dünya Olimpiyat Komitesine iyi bir ders verdi. Olimpiyat Komitesi tabi bunu algılayabilirse…