Çoğu iş hayatında başarılı olan, işyerlerinde sayısız insana ekmek yediren ve her biri hali vakti yerinde olan bir topluluktaydım geçen.
Laf döndü dolaştı, şehirdeki sermayeye karşı varolan negatif elektriğe geldi.
Helal yollarla kazanılmış zenginliğe ve zengine karşı bir çoklarımızın gereksiz yere haset içinde olunduğundan sözediliyordu.
Ve orada biri tarafından beni dehşete düşüren şu cümle kuruldu:
‘’Vallahi bir tane beyaz arabam var binemiyorum. Bu şehirde beyaz arabayla gezip dolaşmak kötü bir şey olmuş. Hala eski siyah arabamla gidip geliyorum!’.
***
Bilmem sizler de farkında mısınız?
Artık son günlerde hakkında en küçük eleştiri yapılanlar, iş hayatında küçük, büyük fark etmez, engellerle karşılaşanlar hemen  gitmekten, Erzurum’u terk etmekten bahseder oldu.
Özellikle iş dünyasındakilerde sıklıkça duyduğumuz cümlelerden biridir o.
Parası olan mutlu değil sanki de.
‘’Yoruldum vallahi! Daha bu şehirde kalmanın anlamı yok! En kısa zamanda pılımı-pırtımı toplayıp gitmeyi düşünüyorum!’’
Ve galiba bu cümleler fazlaca en çok da son zamanlarda kurulur oldu.
***
 
 
Ben tam da bu yazıyı kaleme alıyordum ki telefonum çaldı.
Açan Erzurum’un tanınmış işadamlarından biriydi.
Zaman zaman Narmanlı Camii’ndeki Hamzahane’de sohbet ettiğim, hamam arkadaşlarımdan biriydi.
Bir kültür haline dönüştürmüştük hamam işini.
Ya o ya da ben arar ayda bir de olsa hamam keyfi yaşarız.
Yine bir hamam davetinde bulunuyordu.
İlginçtir, son zamanlarda yaptığı mini yatırımlar ile sektöründe bir çok devasa firmaya rakip olabilecek duruma gelmiş Erzurumlu bir işadamı bu.
O da daha yakın bir zamanda en son görüştüğümüzde gitmekten sözediyordu.
Onca yatırımına rağmen Erzurum’u terk etmeyi ciddi ciddi düşündüğünü söylemişti..
O an ‘’o kadar çokmuş demek ki gitmekten sözedenler’’ diye düşünmeden alamadım tabi kendimi..
***
Doğrusu bir çoğumuz zaman zaman şehri terk etmeyi düşünmüşüzdür.
Başka bir yere yerleşmeyi, hayatımızı orada sürdürme düşüncemizi illaki yakın çevremize de dillendirmiş, yakındığımız olmuştur.
Bir nevi kaçış ama galiba bir çoklarımız için anlık yılgınlık ve kızgınlıklar ile dışa vurulmuş tepki, sadece bir laf!
***
Şu veya bu şekilde hele işadamının memnun olanı fazla bulamazsınız bu ülkede.
En iyi şartlarda yaşayanlar dahi mutlaka hallerinden hoşnut olamayabiliyorlar.
Fakat ben Erzurum’da işadamlarının artık gitmekten sözetmelerini ve bunu sıkça dile getirmeleri kayda değer buluyorum!
Altı kırmızı kalemde çizilesi, önemli bir gündem maddesi diye düşünüyorum.
Zaten bir çok konuda bir çok ilin gerisinde kalmış bir şehir olan Erzurum, hele burada yatırımları olan işadamlarını kaybetme lüksü içinde olamaz, olmamalıdır.
Mutlaka bu kötü karamsar psikolojinin illaki önüne geçilmesi, bu rahatsız edici havanın ortadan kaldırılması gerekir.
Bunu kim yapar, nasıl yapar, çok da bilemiyorum.
Bu değerlerin kaybedilmesi Erzurum’un kaybetmesi anlamına gelir.
Oysa artık Erzurum’un kaybetme değil, kazanma zamanının geldiğini ve hatta çoktan da geçtiğini düşünüyorum.
***
..Ve şimdi de soruyorum:
Bu kadar insanı hangi ara bu şehirde iş yapmaktan, yaşamaktan bıktırdık?
Biri cevap versin lütfen!
---
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.