Orta saha fıs, forvet hattı vız etti!

Çok fazla ‘kaldırıp indirmeye’ gerek yok!

Daha ligin boyu uzun.

Malatya maçını Erzurum kazansaydı ligde kalmayı garantilemiş olmayacaktı.

Tıpkı bu maçı kaybettiği için ligden düşmüş sayılmayacağı gibi.

Malatya maçı da Erzurum’un ligde daha çok oynayacağı ‘zorluk derecesi yüksek’ maçlardan biriydi.

Zor maçın olduğunu zaten teknik direktör Mehmet Özdilek hafta içinde sıklıkla dile getiriyordu.

Zor maçtı çünkü ‘Malatya herhangi bir takım’ değildi.

O Malatya G.Saray başta olmak üzere, Fenerbahçe ve Trabzonspor’u yenmiş, lider Başakşehir ile de hem de deplasmanda berabere kalmıştı.

Öyle böyle bir takım değildi Malatya ve Erzurum’un yenilmesi de çok sürpriz sayılmamalı.

Olmadı işte.

***

Tamam, Erzurum Özdilek geldikten sonra bir hava yakaladı.

Özellikle iç sahada oynadığı Alanya, Göztepe ve Antalya maçlarını kazandı.

Ama bu hep iç saha maçlarını kazanacağı anlamını taşımıyordu ki.

Hele de santraforsuz kazanma şansı çok da fazla değildi.

Düşünsenize.

Koca Erzurum takımının 2 tane santraforu var henüz bu 2 santraforunun 1 golü bile yok.

O açıdan bakıldığında Erzurum bu şartlarda yine de o kadar puanı almışsa ‘helal olsun’ demekten başka çare yok.

İşin en acı tarafı da elindeki santraforları onbirde sahaya süremiyor, ancak skor olarak geriye düştüğünde bir medet umuyorsun!

Erhan olsa Osman olsa anlardım biraz.

Ama hamle oyuncuları olarak ikisinden yarım santrafor bile etmeyen Thy ve Munsy’yi oyuna sokuyorsun.

Niye bunu yapıyorsun?

Çünkü ‘şapkadan tavşan çıksın’ istiyorsun.

Çıkmıyor işte!

***

Her maçın olduğu gibi bu maçın da kırılma anı var.

Bana göre maçın kırılma anı Lokman’ın kaçırdığı golden çok, Taylan’ın oyundan alınışı.

Niye aldı anlamadım, mutlaka bir sebebi vardır ama Mehmet Özdilek maç başa sarılsa aynı tercihi yapar mı, çok sanmam.

Taylan gitti, Erzurum bitti!

Maç neredeyse ‘Taylan’dan önce Taylan’dan sonra’ya dönüştü.

Orta saha fıs, hücum hattı vız etti!

Ben her zaman diyorum, bu takım için her zaman bir tane atsa da 1-0 garanti skor değil.

2’yi bulmazsa skoru riske atmış olur.

İşte bu maçta da öyle oldu.

Scuk’un penaltı golü bir şeydi ama tek başına çok şey ifade etmiyordu.

Etmedi de işte!

***

Çok anlamlar yüklemeye gerek yok.

Erzurum sezona başlarken küme düşme korkusu yaşayacak takımlardan biriydi.

Bugün de öyle, muhtemelen yarın da öyle olacak.

Ocak ayında ‘nokta transfer’ler yapılmadığı, sadece iç saha maçlarında değil, deplasmanlarda da galip gelmeyi becerebildiği müddetçe sıkıntı olmaz.

Olmaz işte!