OSMANLI PAY EDİLİRKEN

Osmanlının en uzun yüz yılı bitmek üzereydi. Balkan Savaşları, Trablusgarp Savaşları mağlubiyetle sonuçlanmış, ordu da 1400 tecrübeli Paşa ve komutan emekli edilmiş, altı ayda Balkanlarda 182 bin kilometre kare toprak kaybedilmiş, muhacirler perişan bir halde İstanbul sokaklarını doldurmuş, tüm bunlar olurken Batılılar son bir hamleyle 600 yıllık İmparatorluğu yıkmak için plan üstüne plan, bölüşme, paylaşma planı yapmışlardı.

Avrupa-Rusya Osmanlının mağlubiyeti üstüne türküler yakıyor, zengin petrol yataklarını kendi aralarında paylaşıyorlardı..... Birinci Dünya Savaşı süresince gizli anlaşmalar birbirini takip ediyor, hep paylaşılacak olan Osmanlı mülkü masada oluyordu. Bu gizli anlaşmalar sırasıyla şunlardı:

1-Fransız-İngiliz-Rus gizli anlaşması:

Bizim Çanakkale deniz zaferini kazandığımız 18 Mart 1915 yılında bu devletler Osmanlı imparatorluğunu kendi aralarında pay etmişlerdi. Öyleki bu anlaşma gereği İstanbul Ruslara bırakılmıştı.

2-Sazanof-Paleologue anlaşması:

İkinci gizli anlaşmaydı.Bu anlaşma Fransız ve Rus dışişleri bakanları arasında 26 Nisan 1916 yılında imzalanıyordu.Bu anlaşmayla Ruslar ve Fransızların Türkiye'deki paylaşım alanları üzerinde mutabakat sağlanıyor, anlaşma gereği Kuzey Türkiye'deki 60.000 milkarelik alanı Erzurum ve Trabzon'u içine alan Ruslara veriliyordu. Fransızlar ise başta Çukurova olmak üzere zengin Akdeniz kıyılarını kendi paylarına ayırmışlardı....!

3-Sykes-Picot anlaşması:

Bu şu ana kadar en iyi bilinen belki de Ortadoğu'yu şekillendirten İngiliz-Fransız gizli anlaşmasıydı. Mayıs 1916 yılında yapılan anlaşmaya göre, Fransa Suriye dahil Akdeniz sahillerine el koyuyordu. İskenderun, İngiliz ticaretine açık liman bölgesi ilan edilirken, Iraktaki petrol bölgeleri İngilizlere veriliyordu.

4- Londra Anlaşması:

Şimdiye kadar sözü edilmeyen İtalyanların sahip olacağı toprakları kapsıyordu. Öyleki; 26 Nisan 1915 yılındaki bu anlaşmaya göre Antalya ve çevresi İtalyanlara verilmişti.

5-St Jean de Maurienne anlaşması:

Beşinci gizli anlaşmaydı. Bu anlaşma Ağustos 1917 yılında tamamlanmış İtalya'nın İzmir ve çevresini işgal etmeleri kararlaştırılmıştı.

6-Celemenceau-Lloyd Gerorge anlaşması:

Bu anlaşmada Fransızlar Musul üzerindeki haklarını İngilizlere devretmesi kabul edilmişti.

Yukarıda ki anlaşmalar görüldüğü üzere tamamen Osmanlının pay edilmesi üzerine inşa edilmişti. Savaş sonunda dedikleri gibi oldu ve Paris Barış Konferansında hasada hep bu gizli anlaşmaların metinleri vardı.

Paris Barış Konferansı Sonuçları:

Sekiz kişilik Türk Düşmanlarının hazırladığı rapor masaya yatırılmış ve aşağıdaki maddeler kabul edilmiştir. Burada Rusya yerine ABD ikame edilmiş, Osmanlı'nın tasfiye süreci hızlandırılmıştır.

Buna göre:

1-Doğu Anadolu'da tamamen bağımsız, ABD'nin mandasında bir Ermeni devleti kurulmalıdır.

2-Batıda, Marmara denizi çevresinde boğazları yönetecek Panama Hükümeti'ne benzer bir İstanbul devletinin kurulması ve manda yönetiminin ABD'ye verilmesi uygun olacaktır.

3-Türklerin yoğun olduğu Orta Anadolu'da, Konya çevresinde bir Türk devletinin yaşaması uygun olacaktır.Fakat bu devlet belli bir süre batı ülkelerinin birinin mandasına bırakılması uygun olacaktır.

4-İzmir çevresinde otonom bir bölge kurulmalıdır. Bu bölgenin mandası Yunanistan'a verilebilir. Bölgenin geleceği, o yörede yaşayan halkın çoğunluğunun isteğine bağlı olmalıdır.

5-Söylenilen bölgelerin sınırlarının tespiti için, mahalli sorumlularla birlikte çalışacak bir komisyon teşkili ve bu yönetimin müttefiklere bırakılması düşünülebilir.

Ortaya çıkan bu ihanet belgesi sonrasında başlayacak barış konferanslarına iletilmek üzere kabul edilmiş belge buydu. Sadece fark Rusya yerine ABD'nin ikame edilmesiydi.

Netice olarak; 1839 yılından beri yarı sömürge olan bu topraklar artık fiilen tam sömürgeye dönüştürülme vakti gelmişti.

Bunları görmeyen, duymayan, okumayan gözlere, kulaklara, vicdanlara artık benim diyeceğim bir söz kalmamıştır.